1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. TEİAŞ şaşkınlığı: Özelleştirme mi dediniz?
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

TEİAŞ şaşkınlığı: Özelleştirme mi dediniz?

Enerji alanında son yirmi yılda yapılan özelleştirmeler, niteliği ve ürettiği hizmetin niteliği gereği özelleştirilemez denilen TEİAŞ’a kadar geldi. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle özelleştirme kapsamına alınan TEİAŞ’ın 2022 yılı sonuna kadar halka arz yöntemiyle özelleştirilmesine yönelik hazırlıkların tamamlanması öngörülüyor.

Türkiye’nin yakın dönem iktisadi tarihini bilenler bilir. Cumhuriyetin ilk 10 yılından itibaren 1960’lı yıllara kadar elektrik üretimimi bölgesel şirketler tarafından yürütüldü. Bugünkü elektrik üretim (kamu), iletim, dağıtım ve satışına dair kuruluşların hepsini birden aynı çatı altında bulunduran Türkiye Elektrik Kurumu’nun (TEK) kurulduğu 1960 yılından başlayarak, bazı istisnalar dışında üretim, dağıtım ve işletim tesislerinin yapılması ve işletilmesi TEK kurumuna verildi. Dolayısıyla TEK, bir tekel niteliği taşıyordu. 1312 sayılı yasayla kurulan bu kanuni tekel hali, 1984 yılında çıkarılan 3096 sayılı yasa ile kaldırıldı. 12 Ağustos 1993’de ise TEK ikiye ayrılarak, üretim ve iletimden sorumlu TEAŞ ve dağıtımdan sorumlu TEDAŞ kuruldu. Bundan sonra 1996 yılında çıkarılan 4238 sayılı yasa ile Yeni üretim tesislerinin özel sektör tarafından kurulabilmesi ve yap-işlet modeliyle çalıştırılmasına olanak tanındı.

2001 yılında ise 4628 sayılı yasa ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kurulurken, TEAŞ da bu kez üçe bölündü. Bu parçalar ikisi halen faaliyet gösteren, Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), Türkiye Elektrik Ticaret ve Taaahüt AŞ (TETAŞ), ve Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) olarak sıralanıyor. Yakın geçmişte TETAŞ, görevi diğer şirketlerden EÜAŞ’a devredilerek lağvedildi.

1960’lardan bu yana geçen 60 yıl, Türkiye enerji piyasası için kurumsal yapının tamamen farklılaştırıldığı bir dönem oldu. Tabiri caizse son 30 yıla,

enerji üretiminin ve dağıtımının piyasalaştırılma dönemi diyebiliriz. 2000 yılındaki Petrol Ofisi özelleştirmesi ve 2008 yılında PETKİM ve 2005 yılında TÜPRAŞ gibi büyük özelleştirmeler yapılarak enerji piyasasının piyasa tedarik temeli sağlamlaştırıldı.

Bu büyük özelleştirmelerin ardından doğalgaz şehir şebekeleri özel şirketlere açıldı. 2008 yılında elektrik dağıtım özelleştirmeleri başladı. TEDAŞ’ın altındaki bölgesel dağıtım şirketlerinin 2013 yılı sonu itibariyle tamamen özelleştirilmesi ile dağıtım faaliyeti tümüyle özel işletmelere bırakıldı. Dağıtım faaliyetini takiben elektriğin perakende satışının da özelleştirilmesi ile elektrik alanında iletim dışındaki tüm faaliyetler özel sektöre bırakıldı.

Santrallerde üretilen elektriğin yüksek gerilim hatları ile dağıtım şebekelerine iletilmesi ile görevli TEİAŞ ayrıca şebeke güvenliğinin sağlanması için yük tevzinin yapılması, hatların projelendirilmesi, tesisi, bakımı, kontrolü, işletmesi ve yük dağıtımı ile de görevli.

Bugün gelinen noktada elektrik enerjisi sektörü ve piyasası oluşturulmuştur ama 2018 yılından bu yana enerji sektörünün kredilerini ödeyemediği ve bu nedenle borçların yeniden yapılandırıldığı sıkça konuşulan konulardandır. Her yeni kredi yapılandırması enerji sektörünün üretim ve dağıtım maliyetlerini yükseltirken bu durum nihai kullanıcıların faturalarına da yansıyor.

Elektrik enerjisi üreticileri ve dağıtıcıları böyle bir konjonktür içindeyken TEİAŞ

özelleştirmesine ilişkin karar konuyla ilgili kesimlerde şaşkınlık uyandırdı.

Bu şaşkınlığın çeşitli sebepleri var.

Ülke çapında elektriğin transmisyon şebekesi yönetimi sadece bir ekonomik optimizasyon sorunu değildir. Elektrik enerjisine bağımlı olan sanayi ve turizm sektörlerinin de görüşlerinin dikkate alınması gerekir. 2015 yılında tüm ülkede yaşanan elektrik kesintisi TEİAŞ’ın sadece ekonomik ve ulusal güvenlik yönleri dışında yukarıda kısaca değindiğim yönlerinin de dikkate alınması gerektiğini düşündürüyor.

İktisatçılar tam bu konuyu tartışırlarken, blok satışla TEİAŞ’ın özelleştirilmeyeceği bunun sadece TEİAŞ hisselerinin halka arzı için yapıldığı duyuruldu. Böylelikle, tartışmaya portföy yöneticileri ve yatırım bankacıları da dahil oldu. Bu kalabalık tartışmacı kesimler arasında konu TEİAŞ’ın stratejik önemi dışındaki alanlara kaydı.

Yeni katılımcılar, şimdi TEİAŞ gibi kar mevhumunun içerisini işletme faaliyetlerinden elde edilen gelir olarak doldurmayıp, sosyal, ekonomik ve ulusal güvenliğe ait dışsallıklarla da dolduran bir kurumun neden borsada işlem görmesinin istendiğini anlamaya çalışıyorlar.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar