Enerji Günlüğü - Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye'de kurulmasını öngördükleri 'çatışmasızlık bölgeleri'nin enerji alanında kilit öneme sahip olan yerler olduğu kaydedildi.
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye'de 'çatışmasızlık bölgeleri' kurulması için Astana’da imzaladığı protokol çerçevesinde ateşkes ilan edilmesi planlanan yerlerin enerji alanındaki kilit önemine dikkat çekti.
DOĞAL GAZ HATTI İÇİN BİR UMUT IŞIĞI
Çatışmasızlık anlaşmasının doğru bir şekilde hayata geçirilebilmesi halinde bölgedeki enerji arzı ve nakli konusundaki tıkanıklığın da büyük ölçüde giderilebileceğini söyleyen Kumbaroğlu, Çatışmasızlık bölgelerinden Hama ve İdlib’in Katar’dan Türkiye’ye gelmesi planlanan ancak Beşşar Esad’ın karşı çıkması nedeniyle hayata geçirilemeyen doğalgaz boru hattı projesi güzergahı üzerinde olduğunun altını çizdi.
Kumbaroğlu, “İdlib aynı zamanda petrol taşımacılığında önemli bir geçiş noktası. Diğer taraftan çatışmasızlık bölgesi ilan edilen Hama ve Lazkiye vilayetleri İran-Irak-Suriye doğalgaz boru hattı projesi güzergahı üzerinde bulunmakta. Türkiye, Rusya ve İran’ın bu bölgeler için çatışmasızlık anlaşması üzerinde anlaşmaya varması söz konusu doğalgaz boru hattı projeleri için de umut ışığı olabilir.” dedi.
ABD'NİN TUTUMU ÇOK ÖNEMLİ
Suriye’deki sorunun çözümünde enerji kaynaklarının önemli rolü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Çatışmazlık ortamına ve söz konusu boru hattı projelerine ABD’nin nasıl yaklaşacağı çok önemli. Bölge ülkelerinin üzerinde anlaştığı çözüme ABD destek verirse Astana’da alınan kararlar semptomatik tedavinin ötesine geçer ve Suriye genelinde barış ortamı oluşmasının önünü açar.” dedi.
KOMŞULARDAKİ BARIŞ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇAR
Prof. Dr. Kumbaroğlu ayrıca, Suriye genelinde oluşması muhtemel bir çatışmasızlık/barış ortamı durumunda Katar-Türkiye doğalgaz boru hattının hayata geçebileceğini ifade ederek, “Ancak Irak’ta aynı ortam oluşmadan İran-Suriye boru hattı hayata geçemez. Yani Türkiye bu konuda da bir adım önde. İran’dan Suriye’ye gelmesi muhtemel bir boru hattının Doğu Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasının ekonomik olarak fizibilitesi ve Katar-Türkiye boru hattı projesi ile rekabet edebilirliği bulunmuyor. Eğer güneyimizde hem Irak hem Suriye’yi kapsayan bir çatışmasızlık ortamı oluşturulabilirse o zaman düğüm enerji ekonomisinde çözümlenir. Türkiye de enerji denklemindeki yeri nedeniyle bu çözümde hak ettiğini alır.” şeklinde konuştu.