Türkiye`de güneş enerjisi yatırımlarıyla ilgili yasa ve uygulamalar oldukça ilerledi. Ancak çok eksiğimiz de var.
Güneş enerjisi santrali (GES) yatırımcıları ile son kullanıcıların korunması için bazı uygulamalar önereceğim...
İlki bugün, devamı da gelecek...
İlk önerimin, fotovoltaik ekipman üreticilerinin tepkisini çekebileceğini biliyorum. Ama Türkiye`de yatırımcı/tüketici kesimleri korumak için bazı mekanizmalar oluşturmak bence şart.
Hem de çok geç kalmadan...
Çünkü;
Türkiye pazarı maalesef yeni bir pazar ve herkes bu pazardan payını koparmak istiyor. Güvenilir oyuncuları dışarıda bir yana bırakıyorum. Ama Türkiye`yi kısa zamanda köşe dönülecek bir güneş enerjisi pazarı olarak görüp, parsayı toplayınca sahneyi terk edecek çok oyuncu çıkacaktır. Ki bunun ipuçlarını sadece güneşte değil, rüzgar yatırımları alanında da görmüyor değiliz.
Bu yüzden GES yatırımcısını korumak için siyasi partilerin, hükümetin ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların önerilerimi değerlendirmesini arzu ediyorum.
Birinci önerim, Türkiye`de bir Zorunlu Fotovoltaik Panel Sigorta Fonu kurulması. 2000`li yılların başında bankaların batmasından sonra devletin TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) adıyla getirdiği sistem gibi.
Her yerli ve yabancı FV Panel üreticisinin bu fona, sattığı her Wp başına 1-2 $cent para yatırması gerekecek.
Peki şimdi böyle bir fona neden gerek var?
PV Panel üreticileri, yaptıkları tanıtımlarda 10-12 yıl ürün garantisi ve 25-30 yıl performans garantisi verdiklerini söylüyor. Peki hangi yerel ve yabancı üretici, hadi 10-12 yıl neyse de 25-30 yıl piyasada kalacağının garantisini verebiliyor?
Ben iddaa ediyorum ki; gelecek 5 yılda yerel PV üreticilerin yarısı piyasadan silinecek. Yabancı üreticilere gelelim... Almanya`da ve Çin`de dev PV üretici şirketleri iflas etmedi mi? Evet, maalesef ettiler...
Örneğin; bugün kurulmuş bir GES`te, 5 yıl sonra bir üretim hatası veya performans yetersizliği çıkarsa ve panel üreticisi firma da iflas etmiş ise bu durumda son kullanıcı pozisyonundaki GES yatırımcısı ne yapacak? Kime derdini anlatacak?
Hadi diyelim ki santrali kuran anahtar teslimi mühendislik firması (EPC şirketi) hala ayakta ve faaliyete devam ediyor. O vakit EPC firmasından bunun hesabını sormak mümkün olur mu? Pek sanmıyoruz. Dava açabilirsiniz belki. Ama uzun yargılama süreçlerini de dikkate alırsanız, elde edeceğiniz sonuç, kaybedeceğiniz zamana değer mi? Mağdur GES yatırımcısı büyük ihtimalle yıllar boyu sürecek dava süreçleriyle karşı karşıya kalacak.
Oysa, bu tip durumlara karşı GES yatırımcılarını koruyacak bir Fon olursa hem yatırımcı vakit kaybetmez, hem de ülke enerji kaybına uğramaz. Çünkü söz konusu GES, Fon`un desteğiyle modernize edilir, tamir edilir, geliştirilir. Böylece EPC şirketleri de ileride karşılarına çıkabilecek bu tür hukuki yükümlülükler ya da sorunların riski altında çalışmaktan kurtulur.
Önerdiğimiz Fon, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve/veya Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü`nün (YEGM) katkılarıyla, ancak bağımsız çalışmak üzere kurulabilir.
Diğer önerilerde görüşmek dileğiyle...
Siz de eleştiri, görüş ve önerilerinizi hasan.yigit [at] gmx.de e-posta adresine ulaştırabilirsiniz.
Hasan YİĞİT