Yok artık!

Mürşat ÖZKAYA

Hayret etmeye, şaşırmaya, sonra da alışmaya yatkın bizlerin şimdiye kadar defalarca "yok artık" dediği anlar oldu, olmaya da devam ediyor, görünen o ki devam da edecek.

Kamunun aldığı kararlara, yapılan ve yapılmayan icraatlara defalarca "yok artık" dedik. Son yıllardaki "yok artık"larımız ise yenilenebilir enerjinin özel sektör oyuncularına ve onların muhteşem bonkörlüklerine geliyor.

Çok geri gitmeyelim. Bu bonkörlüğün en güzel örneğini 2011 de yaşadık. Yüce devletimizin almış olduğu cüce kararlar neticesinde –ki hâlâ o kararlardaki ısrar devam ediyor- önüne bir parça et atılan aslan sürüsünün birbiriyle kapıştığı gibi, o sene rüzgâr kapasitesini kapmak için yatırımcıların birbiriyle savaştığına şahit olduk.

Bu kapışmayı 2007’den beri bekledikleri için aslanların ne kadar acıktığını siz düşünün. "13 raunddan oluşan o kapışmanın sonucunda ülkemizin rüzgâr kapasitesinin inanılmaz bir sıçrama yaparak onbinlerce MW’a ulaştığını gördük" demek isterdim ama öyle olmadı.
kWh başına ortaya çıkan 6,5 kuruş gibi rakamlara ilk o zaman "yok artık" demiştik.

Sanıyorduk ki, yatırımcıların bir bildiği vardı. Kur artacak, spot piyasa fiyatı artacak, yerli katkı alınacak gibi sebep ve beklentilerin bu rakamları ortaya çıkardığını düşündük durduk. Yanılmışız meğer.

Şahsen kesin bilmiyorum ama, mevcut kurulu kapasiteden anladığım kadarıyla üzerinde "harç" pardon "haraç" olan hiçbir proje gerçekleştirilmiş değil. Hadi 1 kuruşun altındakiler yapıldı ya da yapılsın diyelim, peki ya üstündekiler?

Neyse uzatmaya gerek yok, çünkü mesele eskileri deşmek değil. Bakalım 2015 rüzgârcıları ne yapacak, heyecanla bekliyoruz.

Gelelim güneşçilere, yani 2014’e, daha doğrusu başlangıç olan 2013’e. 2005’den beri bekleyen güneş yatırımcıları, tam 8 sene sonra 2013’de aynı o aslanlar gibi yine EPDK’ya koştular.

Bekliyorlardı ki aynı hatalar tekrarlanmayacak, çünkü devlet baba bile "aynı hataları yapmak istemediğimiz için bu kadar bekledik" demişti. Ama maalesef çoğu 1,5 sene daha bekleyecekti. Nedendir bilinmez!

Peki o kadar beklemenin üzerine acaba santral izni alabilecekler miydi? Onun cevabı da koca bir "yoooo!" oldu.

Malum 2013 başvurularının da çoğu, aynı 2011 gibi birkaç raunda sahne olacaktı. İşte bunların ilki gariptir çabucak hemen 1 sene sonra oldu. Sistem değişmiş, haraç peşinen istenmişti. 2011’e göre değişen bir şey varmış, pardon!

Devletin hızı karşısında şaşırıp kalan yatırımcı öyle fiyatlar verdi ki, o zaman özellikle bir tanesine hepimiz sağlam bir "yok artık" demiştik. MW başına 800.000 TL. Neeey! Kimse kulaklarına inanamamıştı.

Rakam yanlışlıkla mı verilmişti, hesap hatası mı vardı, işin içinde başka iş mi vardı der dururken 2015’e geldik.Geçen hafta yarışmaların yapıldığı o ilk gün 1.700.00 TL’leri görünce koca bir "yok artık" daha dedik. İkinci gün 2.500.000 TL’leri görünce de hiç bir şey diyemeden bayıldık heralde.

Gördük ki, meğer 800.000 TL/MW bedavaymış. Hey gidi günler heeey!
Yatırımcının yapacağı yatırım için, devlet resmen "o yatırım tutarını sen önce baaa vir bakam" diyordu. Yatırımcı da vermişti ve bir kez daha "yatırımcının parası bizim züğürtlerin çenesini yormuştu". Kazanan da her zamanki gibi devlet olmuştu.

Bir yanda çeşitli teşvikler çıkarıp yatırımcıyı desteklediğini söyleyen devlet, diğer yanda da işte bu talepkar devlet. "Hem severim hem döverim" misali.

Olaydaki bardağın dolu tarafı olarak, neredeyse 1 milyar TL’nin üzerinde para kaldıran, daha da kaldıracak olan TEİAŞ’ın (tabii para ona kalırsa) bu parayı sektör için kullanacağını, TM falan kuracağını umalım.

İyi de neden, neden, neden? Devletin bu açık açık kazığını yemek için neden bu kadar uğraşıyor hatta yarışıyoruz. Bu sorunun cevabı:

- Ne olursa olsun portföyü çeşitlendirmek istemek midir?
- Yıllarca güneşe yatırım yapmak için altyapı kuranlar için çarkı döndürmeye çalışmak mıdır?
- Garip bir sektör olduğunu bildikleri, bu yüzden belki de burun kıvırdıkları ve sonra da fırsat kaçırdıkları lisanssız yatırımcılarından geri kalmak istememek midir?
- Yoksa gaza mı gelinmiştir?
- Yoksa herşey normal midir?

Bu maddelerin birçoğu bazı kazanan yatırımcılar tarafından da birebir söylenmiştir. Sonuç olarak, rivayet muhtelif! Ben şahsen hesap yapmaktan sıkıldım. Şu kadar megawatta bu kadar haraç, şu kadar sürede geri döner, yapılır yapılmaz vs. Açıkçası hepsi boş!

Ülkenin ciddi ve tanınmış bu kadar büyük firması benzer hareket etmişse "bu yatırımlar yapılamaz" diye geçiştiremeyiz. Ama zaten mesele o değil, bu kadar tantanaya rağmen 3-5 sene içinde elimizde olacak sadece 600 MW!

That’s it!