Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma maden faciası olayının hukuksal süreçte olduğunu ve Türk adaletine güvenmek gerektiğini söyledi.
Enerji Bakanlığı'nda Rosatom Genel Müdürü Sergey Kirienko'nun katılımıyla Ankara, Hacettepe ve İstanbul Teknik Üniversiteleri ile Rusya Federasyonu Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi (MEPhI) arasında ayrı ayrı imzalanan "Bilimsel Eğitimsel ve Sosyal İşbirliği Anlaşmaları" sonrası basının sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma faciasından 11 ay sonra dün gerçekleşen ilk duruşmadayakınların salona alınmaması, sanıkların video konferansla bağlanmasının tepkilere neden olması ve duruşmanın ertelenmesiyle ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Yıldız,"Bu tamamen hukuki bir süreçtedir. Bütün saydığınız bu konuların kararını verilecek olan inisiyatifini kullanacak olan mahkemeler var. Savcılık iddianamesini hazırlamıştır ondan sonra hukuki süreç başlamıştır. Bu yüzden bizim bu süreç içerisinde bu süreci etkileyebilecek herhangi bir cümleden kaçınmamız lazım. Ve suçluların tespit edilmesi ile alakalı Türk Adaletine olan güvenimiz bu vesile ile bir kez daha vurgulamamız lazım ve sonucu hep beraber takip ediyor olmamız gerekir." açıklamasını yaptı.
ELEKTRİK ARZ FAZLALIĞI VAR
Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintisiyle ilgili iddialar üzerinde de değerlendirme yapan Yıldız, elektrik fiyatları düşük olduğu için üretim santrallerinin o gün sabit vermeleri gereken elektriği vermedikleri iddiasının doğru olmadığını, bunun bir mekanizması olduğunu söyledi. Yıldız, "Herhangi bir şirketin 'ben şu an da elektrik veriyorum 3 saat sonra vermiyorum' deme yetkisi bulunmamaktadır. Bunun mekanizması var o mekanizma şunu söylüyor. Bir öncesinde herkes fiyat tekliflerini veriyor ve o tekliflere göre sıralanıyor." açıklamasını yaptı.
SUYUN ENERJİSİNİ ALMADAN AKITMAMALIYIZ
Yıldız, 2014 yılından daha fazla HES çalıştırıldığına ve su kaynaklarından elde ettiğimiz HES'lerin aslında tercih edilen doğalgaz ithalatından daha önceki üretimler olduğuna dikkat çekerek, "Suyun enerjisini almadan akıtmamalıyız. Sudan elektrik elde ettikten sonra akıtmalıyız. Doğalgaz santrallerinin HES'ler ile rekabet edemediği bugünün gerçeği değildir. 30 yıl öncede böyledir. O yüzden biz bütün santrallerin o rekabet ortamından bu piyasayı oluşturmasını istiyoruz. Ama enteresandır genellikle elektrik fiyatlarının yükselmesinden bunun bir risk olarak yükselmemesi lazım geldiğini söyleyen kamuoyu şu anda niçin elektrik fiyatları düşük tarzında davranıyor üretim santralleri için. Bu aslında Türkiye'deki arzın talepten daha çok olduğunu gösteriyor. Bölge olarak stratejik olarak 1 no'lu talimat dediğimiz kurum karşısında arkadaşlarımız gerekli önlemleri aldılar. Bizim amacımız ne çok aşırı kar etmek özel sektör için ne de zarar etmek her ikisi de olmasın makul bir fiyatta versinler ve Türkiye'nin enerji ile alakalı bütün yapılanmasını hep beraber sağlamış olsunlar. Tekraren söylüyorum üretim şirketlerinin arz fazlalığı Türkiye'de söz konusudur. Son iki yıldan beri bu Türkiye'de mevcuttur. Daha önce böyle bir konu böyle bir problem olarak gündeme gelmemişti. " ifadesini kullandı.