Yeditepe’nin küçük otomobil şirketi Londra yolcusu!

Enerji Günlüğü - ÖZEL RÖPORTAJ / SHELL ECO-MARATHON YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKA EKİBİ Gizem ÇINAR / Aslı DEDELondra’daki Shell Eco-marathon...

Enerji Günlüğü - ÖZEL RÖPORTAJ / SHELL ECO-MARATHON YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKA EKİBİ 

Gizem ÇINAR / Aslı DEDE

Londra’daki Shell Eco-marathon yarışlarında Türkiye’yi temsil edecek ekiplerden Yeditepe Üniversitesi Raptors Takımı, ANKA adlı elektrikli araçlarıyla iddialı. Öğrencilerden oluşan ekip kendisini “küçük bir otomobil şirketi” olarak tanımlıyor.

1985 yılından bu yana her yıl farklı ülkelerden 16-25 yaş arası binlerce genç, “en az enerjiyle en uzun mesafeyi kat edecek araçlar” tasarlayıp üretiyor. Üniversite ya da lise öğrencilerinden oluşan bu ekipler, geliştirdikleri araçlarla kendi aralarında yarışıyor.

İnsanoğlunun artan enerji ihtiyacına yönelik sürdürülebilir çözümler geliştirme tutkunu öğrencileri bir araya getiren bu etkinlikler, gençlere yaratıcılık, ekip ruhu, teoriyi pratiğe dökme, hayata hazırlık gibi faydalar sağlıyor.

Prototip veya Şehir Konsepti kategorisinde üretilen araçlarda petrol, dizel, etanol, CNG (sıkıştırılmış doğal gaz), GTL yakıtı (doğal gazdan elde edilmiş yakıt), hidrojen yakıt/pili ve elektrik olmak üzere 7 farklı enerji kaynağı kullanılabiliyor.

Shell Eco-marathon yarışmalarında 2005 yılından bu yana Türkiye’den lise ve üniversite öğrencileri de sahne alıyor. O tarihten bu yana Shell Eco-marathon etkinliklerinde Türkiye’den 120’nin üzerinde takım ve 1500’e yakın öğrenci yer aldı.

Yarışma son iki yıldır Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği ortaklığıyla Türkiye’de de düzenleniyor. 7-9 Ekim 2016’da düzenlenen Shell Eco-marathon Türkiye’yi kazanan başarılı takımlar Avrupa çapında düzenlenen Shell Eco-marathon Londra’da Türkiye’yi temsil edecekler.

1 KWH ELEKTRİKLE 75 KM YAPTILAR

Enerji Günlüğü ekibi, Shell Eco-marathon Avrupa yarışmasına Türkiye’den katılacak takımları tanıma yolculuğuna devam ediyor. Güneşli bir ilkbahar gününde Yeditepe Üniversitesi kampüsündeyiz. 2009 yılında kurulan Yeditepe Üniversitesi Shell Eco-marathon takımı, 2013 yılında Hollanda’da 75 km’yi 1 kilovatsaat enerjiyle kat ederek Türkiye ikincisi, Avrupa dokuzuncusu olmuş. 14 öğrencinin aktif çalıştığı Yeditepe Raptors Takımı, atölye alanını farklı proje gruplarıyla da paylaşıyor ve sadece takımlarına özel yapılan atölyelerine geçmelerini heyecanla bekliyor. Şampiyonluk için iddialı olan takımın araçlarını üniversitede sergilenen özel bölümde gördük.

MAKİNE MÜHENDİSLERİ AĞIRLIKTA

Önce Raptors Tarımı üyelerini tanımak istedik. Çoğunluğu Makine Mühendisliği öğrencileri oluştursa da diğer bölümlerden de isimler var. Makine üçüncü sınıf öğrencisi Fatih Özçelik çocukluk hayali olan otomotiv sektöründe çalışma konusunda ilk deneyimini burada yakalama şansı bulmuş. Naim Görkem Bölük de aynı bölümde son sınıf öğrencisi. İkinci sınıftan bu yana takımda yer alan Görkem Bölük, okuldaki son yılında üstlendiği takım liderliğini geriden gelenlere devretmeye hazırlanıyor.

KİMYA ÖĞRENCİSİ CANDAN HEYECANLI

Kimya Mühendisliği hazırlık sınıfı öğrencisi Candan Erken’in aslında bir araba sevdası yokmuş. Buna rağmen rağmen arkadaşlarıyla birlikte üretmek için takım üyesi olmak istemiş. “Elimizden geleni yapıyoruz. Hedefimiz Londra” diyerek Shell Eco-marathon heyecanını ortaya koyuyor.

Bir diğer ekip üyesi Mustafa Okur, daha önce başka takım çalışmalarında görev alsa da “Shell Eco-marathon takımı benim için en önemlisi. Çünkü hem eğitim hem de ilerideki çalışma hayatım için etkili bir deneyim oldu” ifadelerini kullanıyor.

GÜLTEN: LONDRA’DAN BAŞARIYLA DÖNECEĞİZ

Bir başka Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi Çağatay Gülten ise iki yıldır yer aldığı takımda geçen yıl yedek pilot olarak görev almış şimdi ise asıl pilot. Görkem Akmanlar da Makine Mühendisliği son sınıf öğrencilerinden ve o da iki yıldır takımda. Görkem Akmanlar, “Şampiyon olmak için çalışıyoruz. Londra’dan en iyi dereceyle dönmek için toplandık bu amacımıza da ulaşacağız” sözleriyle ekibin iddiasını ortaya koyuyor. Endüstriyel Tasarım öğrencisi Orçun Ali Bakırcıoğlu da ekibe bu yıl katılmış. Ve buradaki unvanı, eğitimiyle de uyumlu: Grubun tasarımcısı...

HİDROJENLE BAŞLAYIP ELEKTRİKLİYE YÖNELDİLER

Yeditepe Raptors takımının geçmişini merak ediyoruz. Takım ilk ne zaman kuruldu ve nasıl oluşturuldu? Cevabı Naim Görkem’den alıyoruz: “Takım 2009 yılında kuruldu ve Urban konseptte hidrojen yakıtlı araçla yarıştık. 2013 yılında Urban konseptte Electric-Battery aracımıza geçtik ve Hollanda’daki yarışlarda Türkiye ikincisi, Avrupa dokuzuncusu olduk.”

Bu kez neden hidrojeni bırakıp elektrikli araca yöneldiklerini soruyoruz. Cevap çok net: “Çünkü elektrik günümüze daha uygun. Artık temiz enerjiden bahsediyoruz ve çevreyi düşünerek enerjiyi daha verimli kullanmaya çalışıyoruz. Urban konseptini seçmemizin sebebi ise kentsel araçlara daha yakın ve benzer olması.”

DÜŞÜK NOTLA EKİBE KATILMAK ZOR

Rapstor Takımı, üyelerini seçerken titiz. Öncelikle not ortalamasının yüksek olmasına dikkat ediliyor. Bunun nedeni “süper zekalar kulübü” olma merakı değil elbette. Atölye çalışmaları bazen derslerin önüne geçebiliyor. Bu da ekip üyeleri için dönem kaybetme riski demek. Ortalaması yüksek üyelerin notları düşse de sınıfta kalma ristleri daha düşük. Seçmeler sırasında adaylardan özgeçmişleri isteniyor. Ön elemelerden sonra danışman hoca eşliğinde görüşmeler yapılıyor ve takım üyeliğine kabul ya da ret kararı veriliyor.

TAKIM ADAYLARA NASIL ULAŞIYOR?

Raptors Takımı’na katılmak için bu yıl 30’a yakın kişi başvurmuş. Bu adaylar, takımdan farklı şekilerde haberdar olmuş. Örneğin Fatih Özçelik, Raptors’tan, bölümün avlusundaki bir araç tanıtımını görünce haberdar olmuş. Özçelik “Tüm takım üyeleriyle kolaylıkla iletişime geçilebildiği için ayrıntılı bilgi rahatça alınabiliyor. Projeden etkilendim, takıma katılmak için başvurdum ve seçildim” diyor. 

Fakültenin bir mühendislik oryantasyonu etkinliği sırasında takımdan haberdar olan Candan Erken ise “Sponsor aradıklarını duyduğumda ben de destek olmak istedim ve takıma katıldım” diyerek özetliyor bu süreci... Mustafa Okur da Shell Eco-marathon yarışlarına katılacak aracı avludaki tanıtım alanında görünce haberdar olmuş Raptors Takımı’ndan. Arabalara ilgi duyduğu için yardımcı olabileceğimi söylemiş ve sonraki görüşmeler sonucunda takıma katılmış.

BİLGİ AKTARIMI İÇİN ARŞİV ÖNEMLİ

Peki Raptors Takımı, mezun olanların ayrılması nedeniyle üyelerin sürekli değişmesini dikkate alarak, yeni gelenlere bilgi aktarımı yapıyor mu ya da nasıl yapıyor? Bu sorunun cevabı için ekip üyelerine kulak verelim:

 “Her yeni bilgiyi bilgi arşivimize aktarıyoruz. Dokümantasyonumuzu internet üzerinden paylaşıyoruz. Tecrübeli arkadaşlar yeni katılanlara uygulamada destek oluyor, mentorluk yapıyor. Her hafta takım toplantısı yapıyoruz ve gelişmeleri ya da yapılacakları konuşuyoruz.”

MÜHENDİSLİK KULÜBÜ KURMAK İSTERKEN... 

Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinin Shell Eco-marathon’la tanışmalarını soruyoruz bu kez. Aslında takım bir öğrenci kulübü olarak değil, bir proje kapsamında kurulmuş. Mühendislik alanında çalışmalar yapmaya karar veren bir ekip, araştırmaları sırasında Shell Eco-Marathon’la karşılaşıyor. Hemen bu yarışmalarda Yeditepe Üniversitesi’ni temsil etmek üzere bir proje hazırlanıp okul yönetimine sunuluyor. Olumlu cevap alır almaz çalışmalar hızlanıyor.

DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA İÇİN...

Raptors Takımı üyelerinin Shell Eco-marathon’a hangi gözle baktıklarını merak ediyoruz. Candan Erken’in söyledikleri bu merakımızı gidermeye fazlasıyla yetiyor: “Öğrencilerin katıldığı gerçek bir inovasyon yarışması bu. Belki daha staj bile yapmayan öğrenciler, araba yapmaya başlıyorlar. Gelecekte kullanılacak enerjiyi deneme ve hayata geçirmeye çalışıyorlar. Önemli bir deneyim yaşıyor. Dünya bu şekilde daha yaşanabilir bir hale gelebilir.”

GELECEK ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN...

Yeditepe Üniversitesi Shell Eco-marathon katılımcısı Raptors Takımı üyeleriyle bir gelecek projeksiyonu çizme denemesi yapmak istiyoruz. Ve soruyoruz: Yıl 2050… Sizce dünya genelinde yollarda hangi tür araçları göreceğiz? Cevapları oldukça kısa ama gayet net: “Yollarda ağırlıklı olarak elektrikli araçların olacağını düşünüyoruz. Bu araçlarda kullanılacak elektriğin kaynağı ise ülkelere göre farklılık gösterebilir.”

ÖZEL ÜNİVERSİTE OLMAK SUÇ MU?

Kendilerine özel yeni bir atölyenin yapıldığını belirten Raptors üyeleri, heyecanla yeni çalışma ortamlarına kavuşmayı bekliyor. Takım çalışmalarının finansmanını ağırlıklı olarak okul karşılıyor ama bu yetmiyor. Sözü onlara bırakalım: “Sponsor arıyoruz ancak firmalar özel üniversiteyiz diye konuya pek sıcak bakmıyor. Sponsorlarımız genellikle ürün ve hizmet desteği sunuyorlar. Ülkemizi yurt dışında temsil etmemizin önemsenmesin ve firmaların destek vermesini bekliyoruz.”

AH DAHA FAZLA PARAMIZ OLSA

Ellerinde hangi ilave imkanlar olsa Londra’daki yarışmalardan en iyi dereceyle dönebilirlerdi peki? Sorunun cevabı açık, tek kelimeyle finansman! Ama biraz ayrıntı için üyelere kulak verelim:

“Finansman eksikliği iyi dereceler almamıza engel. Sponsor bulmak Türkiye takımlarının ortak sorunu. Yurt dışındaki takımlar sponsor aramıyor, çok destek görüyorlar. En önemli farkımız da bu olsa gerek. Maddi olanaklarımız fazla ve sponsorlarımız çok olursa birinci olmamamız için hiçbir sebep yok.”

TAKIM, PAYLAŞIM, ÖZVERİ, FARKLI KÜLTÜRLER

Raptors Takımı üyelerine Shell Eco-marathon sürecinin neler kattığını soruyoruz. Her birinin cevabı farklı olsa da ortak yanlar bulmak zor değil: Takım ruhu, teoriyi pratiğe dökme, kendine güven, özveri, sorumluluk üstlenme, parayı yönetme, başka kültürlerle tanışma… Naim Görkem “Öncelikle takım olabilmeyi öğrendik. Derslerde öğrendiğimiz teorik bilgiyi pratiğe dönüştürüyoruz” derken Fatih Özçelik sürecin kendine kattıklarını “Güven kavramını ve paylaşmayı öğrendim” diyerek özetliyor. Candan Erken paylaşmayı, takım ruhunu, iş bölümünü ve güven duymayı öğrendiğinin altını çizerken Mustafa Okur “Parçadan bütüne gitmeyi, sorumluluk almayı ve özverili olmayı öğrendim” diyor.

HAYAL KUR AMA GERÇEKÇİ OL 

Diğer üyelerin değerlendirmeleri de şöyle:

Çağatay Gülten: Farklı insanlarla aynı takımda uyum içinde ve bütünleyici çalışmayı öğrendim. Avrupa’daki yarışmada farklı kültürlerle tanıştım.

Görkem Akmanlar: Sanayide usta başıyla çalıştım. Mühendisliğin sadece formüllerden ibaret olmadığını gördüm. Parayı yönetmeyi de öğrendim.

Orçun Emre Bakırcıoğlu: Tasarladığımız bir aracın çalışır durumda görmek bana çok şey kattı. Bazen çok uçuk fikirler ortaya koyan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, her ürüne realist açıdan bakmamız gerekiyor. Hayalimdeki ürün çoğu zaman gerçeğe dönüşemeyebiliyor.

SOKAKTAKİ DİĞER ARAÇLAR GİBİ

Peki bu yıl kendileri adına yarışacak aracı, ANKA’yı geliştirirken öncelikleri neler olmuş? Öncelikle

sokağa çıkartıp sürebilecekleri ve insanların diğer araçlardan farkı olmadığını düşünecekleri bir araç olmasına dikkat etmeye çalışmışlar. Ve bu yüzden olsa gerek, yeni ürettikleri aracın gerçeğe daha yakın buluyorlar. Boyu yaklaşık 3 metre 10 cm. Sürtünmeyi en aza indirmeye çalışmışlar. Amaç daha yüksek verim. Bu kez yeni bir motor kullanıyorlar. “Bizi motor özellikleri birinci yapacaksa, bu motor onu yapar” diyecek kadar güveniyorlar yarattıkları yeni ürüne. Aracın hafif olması için gövdesi karbonfiberden yapılmış. Tasarımda ilham aldıkları şey de “bir kadının elmacık kemiği” imiş. Bu konuda fazla ayrıntıya girmiyoruz.

HIRÇIN ÇEVRECİ

Peki Yeditepe Üniversitesi Raptors Takımı üyelerine, Shell Eco-marathon 2017 Londra yarışlarında kendileri adına sahne alacak ANKA’yı birkaç kelimeyle tanımlamalarını istiyoruz. İşte şöyle:

Çevreci, inovatif, verimli, hırçın, hızlı ve öfkeli!

KÜÇÜK BİR OTOMOBİL ŞİRKETİ GİBİ

Raptors Takımı’nda kararlar nasıl veriliyor? Nasıl bir iş bölümü var? Burada sözü doğrudan takım kaptanına bırakalım, çünkü kullandığı cümleler Shell Eco-marathon yarışları vesilesiyle yeni bir araç üretmeye çalışmanın gençlere neler katabileceğini çok iyi anlatıyor. İşte Naim Görkem’in söyledikleri:

“Biz kendimizi küçük bir otomobil şirketi olarak görüyoruz. Üç ayrı ekip olarak çalışıyoruz. Birincisi sponsorluk ve mali işler, ikincisi makine ve tasarım üçüncüsü ise elektrik. Makine bölümünü de ikiye ayırdık. Biri şaseden, diğeri direksiyon siteminden sorumlu. Karar verme aşamasında takımdaki herkes söz sahibi. Haftada bir gün zorunlu toplantı yapıyoruz. Kararları konuşarak tartışarak veriyoruz.”

Peki Shell Eco-marathon Londra 2017 yaklaşırken Raptors ekibinin yarışa hazırlık süreci nasıl ilerliyor? Kaptan Naim Görkem “Zaman azaldıkça yoğunluğumuz da artıyor. Zaman zaman okulda sabahlıyoruz” diyor.

Gizem ÇINAR - Aslı DEDE / Enerji Günlüğü