Doğu Akdeniz sakin gibi görünen bir dönemde bile içten içe bir sonraki dönemin büyük hareketine hazırlık yapar. Bu onun doğal karekteridir. Akdeniz uzmanları bu tarihsel karakteri iyi tanır.
Yine öyle oldu. Birkaç gün önce yapılan bir açıklama Doğu Akdeniz’i tekrar gündeme taşıdı.
İtalyan enerji firması ENI’nin Mısır açıklarında 850 milyar metreküp ile dünyanın en büyük doğalgaz yataklarından birini bulması, Doğu Akdeniz’de enerji dengelerini değiştirdi.
DOĞU AKDENİZ`DEKİ ENERJİ HAREKETİ
Bundan 12 yıl önce, 2003 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Mısır arasında iki ülkenin Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgelerinin sınırlarını belirledikleri bir anlaşma imzalandı. Anlaşma, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri ile ilgili hareketlenmenin habercisi idi.
Bundan dört yıl sonra, Ocak 2007’de bu kez GKRY ile Lübnan arasında benzer içerikte bir anlaşma imzalandı. Doğu Akdeniz hareketlenmişti amanedense çok fazla dikkat çekmiyordu bu gelişmeler. Bunu 2010’da GKRY’ninİsrail ile yaptığı anlaşma takip etti.
Ne KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın "Bölgede Petrol ve Doğalgaz yatakları var" açıklaması, ne de bu köşenin yazarı Dursun YILDIZ`ın bu gelişmeleri 2009`da “Doğu Akdeniz’de Isınan Sular” adlı kitabında detaylı olarak ele alması, bu bölgedeki hızlı gelişmelere dikkatleri çekmeye yetmedi...
Daha sonra bölgeye ilişkin gelişmeler daha da hızlandı. Sismik araştırmalar yapıldı, rezervler tespit edildi. Bölgede gaz çıkarma işini önce İsrail gerçekleştirdi. İsrail, bunun yaklaşık yarısını ihraç etmeye karar verdi.
Ama nasıl?
İsrail açıklarında Amerikan Noble Enerji tarafından bulunan Leviathan sahasındaki 500 milyar m3 gazın Mısır’ın atıl durumdaki sıvılaştırma tesisleri ile uluslararası pazarlara iletilmesi düşünüldü.
Doğalgazın çıkartılması aslında yolun yarısı. Yatırımcı şirketler için aslolan en kısa zamanda en ucuz ve güvenli şekilde gazı uygun pazara taşımak. İsrail gazı için bu yolun arayışı sürüyor. Ben bu gazın Türkiye üzerinden pazarlanacağını çok önceden yazmıştım.
Son 10 yıldır Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkeler enerji oyunu için ince ittifaklar oluşturma peşinde. Lübnan önce ABD`den İsrail ile sorunlu olan deniz sınırı için yardım istedi. Sonra Güney Kıbrıs ile ilişki geliştirdi.
Rusya, G. Kıbrıs üzerinden oyuna girmek isterken Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz çözüm olmaz dedi. 2013 yılının sonunda Mısır "Artık yeni bir işbirliği ruhu var" diyerek, Yunanistan ile deniz sınırlarını görüştü.
Son dönemde Mısır-Yunanistan-Kıbrıs yakınlaşmasına İsrail de dahil olmak istedi. Ama bu niyet Mısır’ın uluslararası arenada İsrail’e yakın gözükmek istemeyişine takıldı. Mısır’da iktidar değişimi dengeleri zorladı. İktidara gelen Mursi 2013 Mart ayında Güney Kıbrıs ile imzaladığı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarını belirleme anlaşmasını iptal etti.
Daha sonra yönetimi darbeyle ele geçiren Sisi 2014 Eylül ayında Güney Kıbrıs ile Akdeniz`de ortak bölgede enerji arama çerçeve anlaşmasını onayladı. Mısır’ın GKRY ile ilişkileri arttı. Bu arada Mısır, ABD`nin Apachee şirketi ile 11 adet petrol ve doğalgaz sondaj anlaşması imzaladı.
Öte yandan ABD son yıllarda Kıbrıs’ta çözüm için etkisini arttırdı. Kıbrıs 2014 yılında, son 52 yılda ilk kez bir ABD Başkan Yardımcısı`nı ağırladı. ABD Dışişleri Bakanlığı`nın enerjiden sorumlu müsteşar yardımcısı Amos Hochstein, 2014’ün sonunda bölgeye geldi. Hochstein, Ada ve çevresinde yeni enerji keşiflerinin bölgedeki birçok ülke açısından oyunun kurallarının değiştiği anlamına geldiğini ifade etti.
ABD`li Bakan Yardımcısı, Kıbrıs`ta ve Doğu Akdeniz`de enerji güvenliğinin arttırılması ve iyi bir pazar oluşturarak istikrarın sağlanması çabalarının ülkesinin çıkarına olduğunu vurguladı. Hochstein, şu ifadeleri kullandı:
"Doğu Akdeniz`de nefes kesici anlar yaşıyoruz. ABD, bölgenin güvenliği, istikrarı ve ekonomik kalkınmasıyla ilgileniyor."
Doğu Akdeniz’de en uzun sahile sahip olan Türkiye ise hak iddialarını sürdürerek bölgedeki gelişmeleri izlemeye devam ediyor.
VE MISIR "ŞAH!" DEDİ
Bu ince stratejiler uygulanırken bölgede yeni bir gelişme patladı. 31 Ağustos günü İtalyan enerji şirketi grubu ENI, Mısır’ın Akdeniz sahilinin açığında kendi ifadesine göre "supergiant" yani dev bir doğal gaz alanı bulduğunu duyurdu.
Şirketin açıklamasına göre Zohr sualtı doğalgaz kaynağı, barındırdığı kapasiteyle dünyanın en büyük doğal gaz kaynaklarından biri. Bu kaynak Mısır’ın doğal gaz ihtiyacını onyıllarca karşılayabilecek ve ekonomiyi hareketlendirecek gibi gözüküyor.
Teknik incelemelere göre Zohr doğal gaz kaynağı 1450 metre derinlikte, Mısır sahilinden 200 kilometre uzaklıkta ve 100 kilometre karelik bir alana yayılmış durumda.
ENI yöneticisi Claudio "Bu tarihi keşif, Mısır’ın enerji stratejisini önemli boyutta değiştirecek kadar büyük!" açıklamasını yaptı.
Nihai yatırım kararının bu yıl alınabileceği, operasyonun 2016 yılında başlayabileceği ve ilk üretimin de kısa zamanda gerçekleşebileceği belirtiliyor.
ENI’nin yaptığı değerlendirme, Doğu Akdeniz’in Enerji denkleminin değiştiğini ve Mısır’ın enerji satrancında Şah çektiğini ortaya koyuyor.
NEDEN ÖNEMLİ?
Peki bu konu neden önemli?
Mısır, Ortadoğu, Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki istikrarın önemli bir unsuru. Bu nedenle, başkent Kahire`deki yönetimin anlayışı Batı için önemli.
Bölgedeki kaynak geliştirme politikalarında batının desteği de çok belirleyici. Bu nedenle Mısır’ın geleceği için çok önemli olan bu kaynağın önceden bilinmediğini veya en azından ABD’nin böyle bir potansiyelden hiç haberdar olmadığını söylemek safdillik olur.
Bölgede geçmişte bilinen ama yeni açıklanan bu dev kaynak Mısır’dakiSisi yönetiminin elini rahatlatacak. Dikkat edilirse bu kaynak devrik Cumhurbaşkanı Mursi zamanında ortaya çıkmadı ve Mursi yönetiminin bu kaynak üzerinden plan yapması mümkün olmadı. Bu da bu bölgedeki küresel satrancın ince düşünülmüş hamlelerini gösteriyor.
Doğu Akdeniz’in Türkiye ile birlikte en etkili ülkesi olan Mısır’ın eli güçlendi. Bölge denkleminde daha etkili olacak bu yeni keşfin sadece ekonomik değil, bölgenin geleceğinde siyasi, stratejik, enerji politik birçok yansıması olacağı da kesin.
Şimdi Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının en uygun yoldan AB’ye iletilmesi için çalışmalar yeni bir boyut kazandı. Doğu Akdeniz’in gazını hangi yoldan kim alacak? Türkiye sadece güvenli bir geçiş ülkesi mi olacak ?Bu köşede bu konuları ele almıştım.
Doğu Akdeniz denklemi karışıktır. Dikkatli bakıldığında bir çok gelişmenin kendi aralarında bölgesel ve küresel ölçekte çok karmaşık bağlantıları olduğu görülür.
Doğu Akdeniz şaşırtmaya devam ediyor. Son 5 yılda bölgede yeni Enerji oyuncuları yarattı. Akdeniz organizması tekdüzeliği reddeden bir yapıdır.
Bu bölgede değişimhiç durmaz ve Doğu Akdeniz’in geleceğini iyi okuyamayan ülkeler hep kaybeder. Tüm bu gelişmeleri, hazırlamaya başladığım “Doğu Akdeniz’in Yeni Düzeni” adlı kitabımda ele alacağım.
Dursun YILDIZ
...