Enerji Günlüğü - Küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılması için yüzde 45'e ihtiyaç olmasına rağmen, bu yıl verilen taahhütlerin 2030’da öngörülen küresel emisyonlardan sadece yüzde birden daha azını azalttığı kaydedildi.
BM Çevre Programı (UNEP), yıllık olarak Paris iklim hedefleri ile gerçek emisyon azaltımları arasındaki farkı değerlendiren Emisyon Açığı 2022 raporunu yayınladı. "Emisyon Açığı Raporu 2022: Kapanan Pencere - İklim krizi toplumların hızlı dönüşümünü gerektiriyor" başlıklı rapor, uluslararası toplumun Paris hedeflerinin hala çok gerisinde olduğunu ve 1.5°C'ye giden inandırıcı bir yolun bulunmadığını ortaya koyuyor. Bununla birlikte rapor, elektrik arzı, sanayi, ulaşım ve bina sektörleri ile gıda ve finans sistemlerinde acil sektör ve sistem çapında dönüşümlerin iklim felaketini önlemeye yardımcı olacağını ortaya koyuyor.
Rapora göre, İngiltere'nin Glasgow kentinde 2021 yılında düzenlenen iklim zirvesinde (COP26) tüm ülkelerin Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkıları (NDC'ler) güçlendirme kararı almasına ve uluslardan gelen bazı güncellemelere rağmen, bu yıl sunulan NDC'ler, 2030'da öngörülen küresel emisyonlardan sadece 0,5 gigaton CO2 eşdeğeri, yani yüzde birden daha azını azaltıyor. Küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılması için yüzde 45'e ihtiyaç var.
DÜNYA HEDEFİN ÇOK ÜZERİNDE BİR SICAKLIK ARTIŞINA DOĞRU SÜRÜKLENİYOR
Bu ilerleme eksikliği, dünyayı Paris Anlaşmasının 2°C'nin çok altında, tercihen 1,5°C'lik hedefinin çok üzerinde bir sıcaklık artışına doğru sürüklüyor. Koşulsuz Ulusal Katkı Beyanları’nın (NDC) küresel ısınmayı yüzyıl boyunca yaklaşık 2,6°C ile sınırlama şansının yüzde 66 olduğu tahmin ediliyor. Dış desteğe bağlı olan koşullu NDC'ler için bu rakam 2,4°C'ye düşüyor. Mevcut politikalar tek başına 2,8°C'lik bir artışa yol açarak, vaatler ve eylemler arasındaki uçurumun sıcaklık üzerindeki etkilerini vurguluyor.