Ulusal enerji strateji karnesi ne durumda?

H. Zafer ARIKAN

Değerli Okurlar,

Planladığımız işlerin yolunda gidip gitmediğini anlamak ve gerektiğinde düzeltici işlemleri yapabilmek için zaman zaman zaman durum değerlendirmesi yapar ve bu amaçla kendimize planımızda yer alan hususlarla ilgili çeşitli sorular sorarız. Bugün sizlerle böyle bir durum değerlendirmesi yapmak ve hangi noktada bulunduğumuzu sorgulamak istiyorum.

TÜBİTAK Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Daire Başkanlığı’nı Aralık 2011’de yayınladığı Ulusal Enerji AR-GE ve Yenilik Stratejisi “Ülkemizin ekonomik ve sosyal çarklarını döndüren ve yaşam kalitesini belirleyen önemli girdilerden biri olan enerji alanında AR-GE ve Yenilik faaliyetlerinin ivme kazanması, ülkemizin rekabet gücü ve ulusal güvenliği için stratejik önem arz etmektedir” cümlesiyle başlıyor ve Ulusal Enerji AR-GE ve Yenilik Stratejisi Vizyonu da aşağıdaki gibi ifade ediliyor:

“Enerji teknolojileri alanında ürettiği bilgi ve geliştirdiği yenilikçi ürünler ile kaynaklarını etkin ve verimli kullanan, çevre ve yaşam kalitesinden ödün vermeyen, küresel rekabet gücüne sahip bir Türkiye”.

Bu dokümanın yayınlanmasının üzerinden tam on yıl geçmiş. Peki ülkemiz bu belgede açık biçimde tanımlanan Ar-Ge faaliyetlerinden ne kazanç sağladı? Bu faaliyetlerin ülkemizin rekabet gücünün artırılmasına ne gibi katkıları oldu, dahası ulusal güvenliğimizde oynadığı rol hangi düzeyde?

Yine bu strateji belgesinde elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımında kayıp ve kaçakların asgari seviyeye indirilmesi hedeflenmişti. Bugün geldiğimiz noktada bu oran için en düşük seviyeye ulaştığımız söylenebilir mi?

Öte yandan, bu strateji belgesini destekleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2010-2014 Stratejik Planında adı geçen Enerji Akademisinin durumu nedir?

Ulusal Enerji AR-GE ve Yenilik Strateji Belgesinde, araştırma sonunda ortaya çıkan bilginin ürüne ve süreçlere dönüştürüleceği belirtiliyor. Bugüne kadar ne kadar harcama yapılmış, kaç Ar-Ge çalışması başarı bir biçimde tamamlanmıştır? Bunlardan hangileri yerli üretime ve üretim süreçlerine aktarılmıştır?

Çoğu yenilenebilir enerji alanında olmak üzere, beş farklı alanda toplam kırk beş araştırma konusu belirlenmişti. Bu araştırma konuları ile bu çalışmaları yürütmesi planlanan Enerji Araştırma Merkezlerinin performansları izlenmekte ve değerlendirilmekte midir? Ayrıca, Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen Tematik İleri Araştırma Merkezlerinin durumu nedir ve burada gerçekleştirilen çalışmalar sonunda neler elde ettik?

Bugün bulunduğumuz noktada, söz konusu Strateji belgesinde yer alan Eylem Planında belirtilen çalışmaların sonuçları tatmin edici düzeyde midir? Rekabet gücümüze ve ulusal güvenliğimize ne tür ve ne ölçüde katkıları olmuştur?

Bu yazıyı bitirirken bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ar-Ge çalışmalarından ne anlıyoruz? Kamu kurum ve kuruluşlarının anladığı Ar-Ge çalışmaları ile üniversitelerin ve özel sektörün kafasındaki Ar-Ge çalışmaları birbirleriyle örtüşüyor mu?

Şüphesiz bu soru yenilik için de geçerli. Ayrıca, çalışmalarımızda sürekli sinerji yaratmaktan söz ediyoruz. Eğer Ar-Ge ve yenilikten/inovasyondan aynı şeyi anlamıyorsak, sinerjiyi kurum ve kuruluşlar arasında nasıl yaratacak, Üniversite-Sanayi iş birliğini nasıl gerçekleştireceğiz?

Tüm okurlara esenlikler diliyorum.