Enerji Günlüğü - Vestas ve DTEK, savaş patlak verdiğinde askıya alınan Tyligulska RES projesinin ikinci aşaması için yeni bir anlaşma yaptılar.
Ukrayna'da savaş devam ederken rüzgar enerjisinde yapılan büyük atılım COP28’de dikkat çekti. Danimarkalı rüzgar türbini üreticisi Vestas ve Ukrayna'nın enerji sektöründeki en büyük özel yatırımcısı DTEK Grup, bugün 4 Aralık'ta COP28 İklim Zirvesinde gerçekleştirilen bir etkinlikte, Ukrayna'nın en büyük rüzgar enerjisi projesine ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzaladıklarını duyurdu.
İmzalanan Mutabakat Zaptı, Ukrayna'nın güneyinde yer alan Tyligulska rüzgâr projesinin ikinci aşamasının inşasında işbirliği yapılmasını öngörüyor. Anlaşma, Tyligulska rüzgâr projesinin 384 MW'lık ikinci aşamasının inşa edilmesine yönelik koşulları ve arzuyu ana hatlarıyla ortaya koyuyor. Tyligulska rüzgar projesinin ilk aşaması 114 MW'tan oluşuyordu ve 2023 baharında devreye alınmıştı.
UKRAYNA’NIN EN BÜYÜK RES’İ OLACAK
Rüzgar projesinin birinci ve ikinci fazları birlikte, 6,0 MW çalışma modunda toplam 83 rüzgar V162-6,2 MW rüzgar türbini ile 498 MW kapasiteye sahip olacak ve bu da onu ülkedeki en büyük rüzgar enerjisi projesi haline getirecek.
PROJE SAVAŞ İLE ASKIYA ALINMIŞTI
Vestas ve DTEK'in bu projedeki işbirliği, Tyligulska projesinin ikinci aşamasının ilk duyurulduğu 2021 yılına kadar uzanıyor. Rusya ile savaş patlak verdiğinde rüzgar projesi askıya alınmıştı.
“YEŞİL GELECEĞE YATIRIMDA SAVAŞIN BİTMESİNİ BEKLEMEYECEĞİZ”
DTEK CEO'su Maxim Timchenko, imzalanan mutabakat zaptının DTEK ve Ukrayna'ya duyulan güvenin bir beyanı olduğunu kaydederek, “Bizim ve ortaklarımızın daha yeşil bir geleceğe yatırım yapmak için savaşın bitmesini beklemeyeceğimizin bir işaretidir” dedi.
“İLAVE RİSK GARANTİLERİ GEREKİYOR”
Vestas CEO'su Henrik Andersen ise yaptığı değerlendirmede, “Proje olağanüstü koşullar altında gerçeğe dönüşüyor ve finansal kapanışa yönelik son adımlarda DTEK ile birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz. Ukrayna'da bu büyüklükteki altyapı projeleri halihazırda ilave risk garantileri gerektirmektedir ve bu kadar iddialı bir projenin desteklenmesinin AB'nin Ukrayna'ya verdiği desteği yeniden vurgulayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.