Enerji Günlüğü - Türkiye’nin geçen yıl kişi başı enerji kaynaklı CO2 emisyonları bir önceki yıla göre %11 arttı. Böylece Türkiye G20 ülkeleri arasında en fazla artışın kaydedildiği ikinci ülke oldu.
Küresel düzeyde en kapsamlı yıllık değerlendirmeyi içeren ve G20 ülkelerinin iklim eylemlerini karşılaştıran 2022 İklim Şeffaflığı raporu (2022 Climate Transparency Report) bugün yayınlandı. Rapora göre Türkiye, 2021 yılında kişi başına enerji kaynaklı CO2 emisyonlarında 2020'ye kıyasla en yüksek artışa sahip ikinci G20 ülkesi oldu. 2019 ve 2020 arasında %1'lik bir düşüşün ardından geçen yıl emisyonlarda %11 artış yaşandı.
İlk sırayı ise %13 artışla Brezilya alırken, üçüncü sırada %10’luk artışla Rusya yer aldı.
ÇİN VE TÜRKİYE’DE EMİSYON ARTIŞLARI YÜKSEK
2021’de Türkiye'nin kişi başı emisyonları G20 ortalamasının altında kaldı. Ancak kişi başına düşen toplam emisyon G20 ülkelerinde düşme eğilimindeyken, 2014 ve 2019 yılları arasında Türkiye’de %5,7 oranında arttı. Çin ve Türkiye kişi başına düşen emisyonlar 2019'dakinden daha yüksek seviyeye ulaşan iki G20 ülkesi konumunda.
Raporda Türkiye ile ilgili olarak öne çıkan bilgiler şu şekilde:
- 2021'in başından 2022'nin ortasına kadar 2,9 GW'lık ek yenilenebilir enerji üretimi onaylandı, ancak bu Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelinin çok altında kalıyor ve ve enerji ithalatını azaltmak için büyük bir fırsat kaçırılıyor.
- Türkiye, sadece elektrik, bina, imalat ve ulaştırma sektörlerinde iddialı ancak gerçekçi önlemlerle 2030 yılına kadar tüm CO2 emisyonlarında 2018 seviyelerinin altında %32'lik bir azalma sağlayabilir.
- Türkiye önemli bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahiptir, ancak daha iddialı yenilenebilir enerji hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmayı destekleyecek politikaları uygulamaya koyması gerekmektedir. Bunun yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji karışımındaki payı 2023 hedefinin altına düşmüştür.
- Türkiye, kömür üretimini arttırmak yerine yenilenebilir enerji yoluyla enerji bağımsızlığını güvence altına alma niyetini gerçekleştirebilir, yeni istihdam yaratabilir ve kısmen yüksek fosil yakıt fiyatlarından kaynaklanan mevcut enflasyonu azaltabilir.
- Türkiye'nin sera gazı emisyonları (Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık - LULUCF hariç) 1990 yılında 226 MtCO2e/yıl iken 2019 yılında %127 artarak 514 MtCO2e/yıl'a yükseldi. Toplam emisyonlardaki artış büyük ölçüde enerji ile ilgili emisyonlarda ve endüstriyel proses emisyonlarında sırasıyla yaklaşık %157 ve %139'luk sürekli bir artıştan kaynaklandı; aynı zaman diliminde tüm sektörlerde emisyon artışı görüldü.