Enerji Günlüğü - TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, rüzgar enerjisinde proje stoğu sorunu nedeniyle 2021 ile 2023 arasında ciddi bir duraksama yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Koronavirüs salgını dönemini rüzgar sektörünün yıl boyu toplanması adına bir fırsat olarak değerlendirme kararı alan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB, ‘Rüzgar Bize Yeter’ sloganı altında “TÜREK@home” paneller zincirini başlattı. Sektörün tüm önemli konularının yıl boyunca ele alınmasını sağlayacak TÜREK@home’un ilk oturumunda değerlendirmelerde bulunan TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, YEKA ve eksi fiyatlı projeler ile rüzgarda 5 bin MW’lık bir proje stoğu kağıt üzerinde olmakla birlikte 2022’nin belki de sonlarına kadar aktif bir stok olarak değerlendirilmediğini belirterek, bu durumun 2021 ile 2023 arasında ciddi bir duraksamaya yol açabileceği uyarısında bulundu.
Yıldırım, “Gelecek 5 senedeki iş yüküne baktığımızda şöyle bir manzara görüyoruz: 2021’in ilk 6 ayında Covid-19 kaynaklı süre uzatımını kullanan YEKDEM projeleri devreye girecektir. Asıl amacı teknoloji transferi olan ve az sayıdaki paydaş için iş yükü oluşturacak iki büyük YEKA projesinde 2022 yılında kurulum başlanacak gibi görünmektedir. Bununla birlikte büyük bir kısmı eksi fiyatlı çıkan yaklaşık 3 bin MW’lık, bugünkü koşullarda finanse edilmesi imkan dahilinde görünmeyen projelerin 2023’e kadar bir iş yükü oluşturması beklenmemektedir. YEKA ve eksi fiyatlı projeler ile 5 bin MW’lık bir proje stoğu kağıt üzerinde olmakla birlikte 2022’nin belki de sonlarına kadar aktif bir stok olarak değerlendirilmemektedir. 2021 ile 2023 arasında ciddi bir duraksamaya yol açabilir. Böyle ani bir duraksama sektörde faaliyet gösteren özellikle imalat ve hizmet sektörü oyuncuları için çok büyük bir problem olarak gelecek senenin ikinci yarısından itibaren karşımıza çıkacaktır” ifadesini kullandı.
DURAKSAMAYI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
Yıldırım, 2021-2023 arası öngörülen duraksama dönemini yaşamamak için kapasite artışları başta olmak üzere, eksi fiyatlı projeler ve YEKA projelerinin lokal aksamları kullanmaları ve daha kolay finanse edilebilmeleri için bir takım düzenlemelerin yapılabileceğini kaydetti. Uzun vadeli öngörülebilirliğin sağlanabilmesi için ise 2020 sonrası mekanizmanın bir an önce netleştirilmesi ve 5 senelik paketler halinde ihale takvimlerinin belirlenmesi ve yayınlanması gerektiğini ifade etti.
Yıldırım, “Kısa vadeli proje stoğunun arttırılması için düzenlemeler yapılması, orta vadeli finanse edilebilir mekanizma oluşturulması ve 5 yıllık ihale yol haritasının çıkartılması sektörün geleceği açısından belirleyici olacaktır. Aksi durumda sektörde proje geliştirici danışmanlardan başlayarak, vinççiler, nakliyeciler, montajcılar, mühendislik şirketleri, küçük imalatçılar ve nihayetinde ihracat yapan büyük imalatçılar açısından 2021’in ortasından itibaren başlayacak sorunları ilerleyen aşamada geri çevirmek çok daha zor olabilir” dedi.
RÜZGAR TERSİNE DÖNMEDEN…
Bu kadar üst düzey atılımın yapıldığı bir sektörün elden kayıp gitmesini önlemek istediklerini belirten Yıldırım, “Rüzgar tersine dönmeden finanse edilebilir mekanizmaları ve yatırım için cezbedici olabilecek proje stoğunu ortaya koymalı ve ülkemizi rüzgar sanayisi alanında bölgenin üretim üssü olarak geliştirmeliyiz, bu hepimizin ülkemize olan borcudur” dedi.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü