TÜREB’ten hızlı rüzgar yatırımları için çağrı

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’nin rüzgar enerji potansiyelinin büyüklüğüne işaret ederek, yatırımları engelleyici faktörleri ortadan kaldıracak adımların atılması gerektiğini kaydetti.

Enerji Günlüğü - TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar enerjisi yatırımlarının hızlı bir şekilde yapılması önündeki engeller olduğunu belirterek, özellikle Enerji Bakanlığı ve EPDK’dan bu sorunları asgariye indirmesini beklediklerini kaydetti.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ‘Rüzgarın Yüzyılı’ ana temasıyla 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenecek olan 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, İstanbul Hilton Bomonti Hotel’de başladı. Kongre açılışında konuşan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’nin sınırlı konvansiyonel kaynaklarıyla yürütülmeye çalışılan kalkınma hamlelerinin itici gücünün ‘enerji’ sektörü olduğuna vurgu yaptı. 

Son 15 yılda rüzgâr sektörünün neredeyse sıfır noktasından 12.000 MW’a ulaştığını belirten Erden, “Kurulu güçte dünyanın en büyük 12. , Avrupa’nın 6. ülkesi olduk. Sadece kurulu güç açısından büyüme olmadı, Sanayide de ülkede hiçbir rüzgar sanayi tesisi yokken şu anda Avrupa’nın en büyük 5. Rüzgar sanayisine sahibiz. Bu sanayi  tesislerimiz içerisinde 7 kule, 4 kanat, 4 jeneratör ve dişli kutusu fabrikasıyla onlarca hatta yüzlerce diğer sanayi tesisi mevcuttur” dedi.

“GELİNEN NOKTA ÖNEMLİ AMA ASIL BUNDAN SONRASI ÇOK DAHA ÖNEMLİ”

Erden, gelinen noktanın önemli olduğunu, ancak asıl bundan sonrasının çok daha önemli olduğunu kaydederek, bunun nedenini şöyle açıkladı:

“Ülkede an itibariyle 30.000 MW’a yakın kapasite tahsisi yapıldı. Mevcut kapasite ve açıklanmasını beklediğimiz offshore kapasite ile beraber bu rakam gelecek dönemde 40.000 MW’ı aşacak. Dolayısıyla 2035 yılına kadar geçecek sürede Ulusal Enerji Planında belirlenen 29,600 mw rakamını da aşacak çok büyük bir potansiyelimiz var. Bu ulusal potansiyelle beraber sanayide entegre olduğumuz Avrupa’nın da çok daha büyük rüzgâr kurulu güç hedefleri var. 

Ülkemizin ihracat gücü de dikkate alındığında hem Türkiye hem yurt dışına yapılacak imalatla bir yandan kurulu gücümüz büyürken diğer yandan sanayimiz kat be kat büyüyebilecek potansiyele sahip. Biz de bu yüzden gelecek bu potansiyeli görüp önümüzdeki döneme “Rüzgârın Yüzyılı” diyoruz. İşte bu potansiyeli değerlendirdiğimiz zaman ‘sırtımızı rüzgâra verip önümüze güneşi aldığımız zaman rüzgârın yüzyılında yürümeye devam etmiş’ olacağız.”

“YATIRIMLAR İÇİN ENGELLEYİCİ FAKTÖRLERİ KALDIRACAK ADIMLAR ATMALIYIZ”

Erden, bu büyük yatırımları hayata geçirebilmek için geçmiş yatırım deneyimlerinde yaşanan önemli engelleyici faktörleri ortadan kaldıracak adımların atılması gerektiğine vurgu yaptı. Erden, “Bunların arasında yatırım sürecinde ortaya çıkan TEA, imar, ÇED, orman, tabiat varlıkları gibi idari izin süreçlerinde giderilmesi gereken önemli sorunlarımız var. Ayrıca, Arazi tahsisleri alanında özellikle de orman ve mera arazi tahsislerinde yatırımları geciktiren önemli aksamalar yaşıyoruz. Bunun dışında da işletme döneminde sistem kullanım bedelleri, arazi kullanım bedelleri gibi maliyet arttırıcı unsurlar ve elektrik piyasasındaki çeşitli kısıtlayıcı düzenlemeler ile yatırım maliyetlerini artıran önemli unsurlar görüyoruz. Bu sorunlara ek olarak da finansman ile ilgili ulusal ve global sorunlar bir araya geldiğinde, günümüzde yatırımları hızlı bir şekilde yapmak maalesef oldukça güçleşiyor. 

Dolayısıyla bizim; devletimizden, meclisimizden, özellikle de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ve EPDK’dan beklentimiz; bu sorunları asgariye indirmesi ki, yatırımcılarımız önümüzdeki bu büyük potansiyeli Rüzgarın Yüzyılı fırsatlarına çevirsin. Bizler de hep birlikte hem yatırım hem sanayi alanında hızlı bir büyümeyi gerçekleştirip gerçekten rüzgârın yüzyılını yaşayabilelim” ifadelerini kullandı.