Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki, Avrasya’daki doğalgaz akışının kontrolü kaynaklı Ukrayna krizinin en belirgin sonucunu önceki haftalarda Kırım’ın Rusya hakimiyetine girmesiyle görmüştük.
Moskova’nın bu hamlesi sonrası ABD ve Avrupa Birliği’nden Rusya’ya yönelik yaptırımlar uygulanacağı açıklamaları gelmişti. Bu yaptırımların ne ölçüde etkili olacağı tartışmaları sürerken, geçtiğimiz haftadan bu yana, Ukrayna krizinin yeni sonuçları ortaya çıkmaya başladı.
Hem de Rus doğalgazını Ukrayna’yı by-pass ederek Avrupa’ya ulaştırmak üzere geliştirilen Güney Akım Boru Hattı üzerinden tezahür etti bu gelişmeler...
Söz konusu boru hattının geçeceği ülkelerden önce Bulgaristan, ardından da Sırbistan, Güney Akım çalışmalarını askıya aldıklarını duyurdu.
Sorunun çözümüne ilişkin Rusya ve AB arasında görüşmeler devam ederken, Türkiye’den geçirilecek doğalgaz boru hattı Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi TANAP’ta da ciddi adımlar atılmıştı.
Aslında Avrupa Birliği’ni, dolayısıyla Bulgaristan ve Sırbistan’ı, Güney Akım çalışmalarını askıya alma yönünde cesaretlendiren tam da bu olmalı. Çünkü Hazar doğalgazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak TANAP’ın gerçekleşebilirliği giderek daha da netleşiyor.
Her ne kadar TANAP’tan gelecek gazın, Avrupa’nın artan doğalgaz ihtiyacını karşılamaya tek başına yetmeyeceği söylense de, Güney Akım’a duyulan ihtiyacı azaltacağı kesin. Bu durumda yeni tedarik kanallarına ihtiyaç sürse de, hazırlanmış ve hazırlanacak projelerin fizibıl hale getirilmesi ciddi şekilde zorlaşacak.
Bu konudaki en somutlaşmış proje konumundaki Güney Akım’ın fizibıl olarak hayatiyetini devam ettirebilmesi de, bu borulardan yılda ne kadar gaz geçirileceğine bağlı.
Avrupalılar, ihtiyaçlarının bir bölümünü TANAP üzerinden karşılayacakları için Güney Akım’ın müşteri ayağında daha düşük bir taleple Moskova’nın, Gazprom’un karşısına dikilecekler.
Yani TANAP, Avrupalılar’ın hem gaz miktarı, hem de gaz fiyatı konusunda Rusya ve Gazprom karşısında ellerini güçlendirmiş durumda.
Peki bu durumda şöyle bir şey söylenemez mi? Avrupa ülkeleri, TANAP’ın verdiği güçle Rusya’nın karşısına oturup, gaz fiyatını bir miktar daha aşağıya çekerek Moskova ile anlaşabilir. Böylece TANAP açığa düşebilir...
Evet, böyle bir şey söylenebilir. Ancak TANAP hem Türkiye’nin ihtiyacının bir bölümünü karşılayacak hem de Avrupa’da, Gazprom’un henüz yeterince gaz ulaştıramadığı Yunanistan, İtalya, Arnavutluk gibi Güney kanadı ülkelerini besleyecek.
Şayet Avrupa Birliği TANAP’ın kaldıraç etkisini kullanıp, uzun vadede Türkiye ve Azerbaycan’ın hakim olduğu TANAP projesini elinin tersiyle iterse, bugün yana yakıla kurtulmaya çalıştığı Rus gazına bağımlılığa bu kez boğazına kadar batmış hale gelecektir.
O yüzden AB yetkililerinin Ukrayna, Güney Akım, gaz fiyatı konularında pazarlık ederken bu durumu gözden ırak tutmamaları beklenir.
Hem ABD de bu konuda Ukrayna konusunda Kırım’ı ilhak ederek fazla ileri gittiğini düşündüğü Rusya’ya karşı Avrupa Birliği’nin tam anlamıyla arkasında görünüyor.
Ayrıca, TANAP sadece ve sadece Hazar ve ileride Türkmen gazını Avrupa’ya taşımakla sınırlı bir proje değil. Bu hat, İran, Irak, İsrail ve çok uzun vadede Kıbrıs çevresindeki doğalgazın Avrupa’ya ulaştırılmasında da işe yarayabilecek.
Kendi kapasitesi buna yetmese bile, en azından yeni projelerin hayata geçirilmesini hızlandıracak bir etkisi olacak. TANAP’a paralel hatlar çekmek, hiç boru hattı bulunmayan bir arazide başka, zaten işler durumda bir boru hattının bulunduğu arazide bambaşka...
Özellikle çevresel etkilerini kontrol için yapılacak çalışmalar, sıfırdan bir projeye göre çok daha maliyetsiz, kolay ve dolayısıyla hızlı olacaktır.
Sonuç olarak TANAP’ın Güney Akım projesinin işini çok daha zorlaştıracağını söylemek mümkün. Tabii bunun derecesi tartışılabilir.
Bakalım zaman ne gösterecek?TANAP ateşi Güney Akım`ı yakar mı?
Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki, Avrasya’daki doğalgaz akışının kontrolü kaynaklı Ukrayna krizinin en belirgin sonucunu önceki haftalarda Kırım’ın Rusya hakimiyetine girmesiyle görmüştük.
Moskova’nın bu hamlesi sonrası ABD ve Avrupa Birliği’nden Rusya’ya yönelik yaptırımlar uygulanacağı açıklamaları gelmişti. Bu yaptırımların ne ölçüde etkili olacağı tartışmaları sürerken, geçtiğimiz haftadan bu yana, Ukrayna krizinin yeni sonuçları ortaya çıkmaya başladı.
Hem de Rus doğalgazını Ukrayna’yı by-pass ederek Avrupa’ya ulaştırmak üzere geliştirilen Güney Akım Boru Hattı üzerinden tezahür etti bu gelişmeler...
Söz konusu boru hattının geçeceği ülkelerden önce Bulgaristan, ardından da Sırbistan, Güney Akım çalışmalarını askıya aldıklarını duyurdu.
Sorunun çözümüne ilişkin Rusya ve AB arasında görüşmeler devam ederken, Türkiye’den geçirilecek doğalgaz boru hattı Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi TANAP’ta da ciddi adımlar atılmıştı.
Aslında Avrupa Birliği’ni, dolayısıyla Bulgaristan ve Sırbistan’ı, Güney Akım çalışmalarını askıya alma yönünde cesaretlendiren tam da bu olmalı. Çünkü Hazar doğalgazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak TANAP’ın gerçekleşebilirliği giderek daha da netleşiyor.
Her ne kadar TANAP’tan gelecek gazın, Avrupa’nın artan doğalgaz ihtiyacını karşılamaya tek başına yetmeyeceği söylense de, Güney Akım’a duyulan ihtiyacı azaltacağı kesin. Bu durumda yeni tedarik kanallarına ihtiyaç sürse de, hazırlanmış ve hazırlanacak projelerin fizibıl hale getirilmesi ciddi şekilde zorlaşacak.
Bu konudaki en somutlaşmış proje konumundaki Güney Akım’ın fizibıl olarak hayatiyetini devam ettirebilmesi de, bu borulardan yılda ne kadar gaz geçirileceğine bağlı.
Avrupalılar, ihtiyaçlarının bir bölümünü TANAP üzerinden karşılayacakları için Güney Akım’ın müşteri ayağında daha düşük bir taleple Moskova’nın, Gazprom’un karşısına dikilecekler.
Yani TANAP, Avrupalılar’ın hem gaz miktarı, hem de gaz fiyatı konusunda Rusya ve Gazprom karşısında ellerini güçlendirmiş durumda.
Peki bu durumda şöyle bir şey söylenemez mi? Avrupa ülkeleri, TANAP’ın verdiği güçle Rusya’nın karşısına oturup, gaz fiyatını bir miktar daha aşağıya çekerek Moskova ile anlaşabilir. Böylece TANAP açığa düşebilir...
Evet, böyle bir şey söylenebilir. Ancak TANAP hem Türkiye’nin ihtiyacının bir bölümünü karşılayacak hem de Avrupa’da, Gazprom’un henüz yeterince gaz ulaştıramadığı Yunanistan, İtalya, Arnavutluk gibi Güney kanadı ülkelerini besleyecek.
Şayet Avrupa Birliği TANAP’ın kaldıraç etkisini kullanıp, uzun vadede Türkiye ve Azerbaycan’ın hakim olduğu TANAP projesini elinin tersiyle iterse, bugün yana yakıla kurtulmaya çalıştığı Rus gazına bağımlılığa bu kez boğazına kadar batmış hale gelecektir.
O yüzden AB yetkililerinin Ukrayna, Güney Akım, gaz fiyatı konularında pazarlık ederken bu durumu gözden ırak tutmamaları beklenir.
Hem ABD de bu konuda Ukrayna konusunda Kırım’ı ilhak ederek fazla ileri gittiğini düşündüğü Rusya’ya karşı Avrupa Birliği’nin tam anlamıyla arkasında görünüyor.
Ayrıca, TANAP sadece ve sadece Hazar ve ileride Türkmen gazını Avrupa’ya taşımakla sınırlı bir proje değil. Bu hat, İran, Irak, İsrail ve çok uzun vadede Kıbrıs çevresindeki doğalgazın Avrupa’ya ulaştırılmasında da işe yarayabilecek.
Kendi kapasitesi buna yetmese bile, en azından yeni projelerin hayata geçirilmesini hızlandıracak bir etkisi olacak. TANAP’a paralel hatlar çekmek, hiç boru hattı bulunmayan bir arazide başka, zaten işler durumda bir boru hattının bulunduğu arazide bambaşka...
Özellikle çevresel etkilerini kontrol için yapılacak çalışmalar, sıfırdan bir projeye göre çok daha maliyetsiz, kolay ve dolayısıyla hızlı olacaktır.
Sonuç olarak TANAP’ın Güney Akım projesinin işini çok daha zorlaştıracağını söylemek mümkün. Tabii bunun derecesi tartışılabilir.
Bakalım zaman ne gösterecek?