Şirketlerin net sıfır planları aldatmaca mı?

Emisyonları ile dünyanın en büyük kirleticileri olarak öne çıkan şirketlerin “net sıfır” planlarının birer aldatmaca olduğu kaydedildi.

Enerji Günlüğü - Emisyonları ile dünyanın en büyük kirleticileri olarak öne çıkan şirketlerin “net sıfır” planlarının birer aldatmaca olduğu kaydedildi.

Corporate Accountability, Global Forest Coalition ve Friends of the Earth International tarafından dün yayınlanan yeni rapora göre, emisyonları ile dünyanın en büyük kirleticileri olarak öne çıkan şirketlerin, “net sıfır” planları aldatmaca. Rapor, bu şirketlerin emisyonlarını azaltmak yerine, biyoenerji ve karbon offset mekanizmaları gibi teknolojileri ve planları dikkat dağıtıcı unsurlar olarak kullandıklarını belirtiyor.

“Büyük Aldatmaca: Büyük kirleticilerin “net sıfır” hedefleri iklim gündemini ne şekilde geciktiriyor, açmaza sokuyor ve inkâr ediyor” başlıklı raporda vurgu yapılan bazı önemli bulgular şöyle sunuluyor:

Taktikler:

●     Havacılık ve fosil yakıt endüstrilerinin de aralarında bulunduğu büyük kirleticiler, ABD’deki karbon tutma ve depolama teknolojilerine teşvik sağlayan 45Q isimli vergi kredisinin onaylanmasına yönelik önemli lobi faaliyetlerinde bulundu. Bu şirketlerin, belirtilen vergiden yararlanmak üzere gerekli sistemleri barındırmamalarına rağmen, milyonlarca dolarlık krediden yararlanmaları olası görünüyor.

●     Kirleticilerin “net sıfır” iklim planlarında yer alan piyasa ve karbon offset mekanizmalarının, muhtemelen küresel ölçekteki en büyük küresel lobi grubu olan Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği (International Emissions Trading Association), uluslararası iklim müzakerelerinde, kendi gündemini ilerletmek üzere, diğer kuruluşlara kıyasla orantısız şekildeki görünürlüğünü artırmış durumda.

●     Şirketler, aralarında Massachusetts Institute for Technology (MIT), Princeton Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve Imperial College London’ın yer aldığı tanınmış akademik kurumlara önemli finansal katkılar sağlıyor. Bu finansal katkılarla, “net sıfır” kapsamında bu kurumların yürüttüğü araştırmaları şekillendirilmeye ve etki altına almaya çalışıyorlar.

●     Stanford Üniversitesi tarafından yürütülen Küresel İklim ve Enerji Projesi örneğinde, Exxon Mobil’in araştırmanın tamamlanmasından önce resmi olarak inceleme hakkını ve bazı durumlarda ise proje geliştirme ekibine kendi personelini yerleştirme hakkını saklı tuttuğu görülüyor.

Planlar:

●     Shell emisyonlarını dengelemek üzere 2030’a kadar her yıl, 2019 yılında küresel ölçekteki karbon offset piyasasının tamamında yer alan offset miktarından daha fazlasını satın almayı planlıyor.

●     Walmart tarafından sunulan iklim planı, şirketin karbon ayak izinin yaklaşık yüzde 95’ini oluşturan değer zincirindeki emisyonları tamamen göz ardı ediyor.

●     Eni, önümüzdeki yıllarda petrol ve doğal gaz üretimini artırmayı planlıyor. Bunu, sahte orman olarak nitelendirilen ağaçlandırma mekanizmalarıyla emisyonlarını telafi etmeyi ederek yapmayı öngörüyor.

●     Dünyanın en büyük varlık yöneticisi olan BlackRock, 2050 yılına kadar portfolyosunun “net sıfır” emisyon içermesini taahhüt ediyor. Ancak 2020 yılında taahhüt etmiş olduğu fosil yakıt hisselerini “yakın gelecekte” satma hedefi, politikalarındaki boşluk nedeniyle, halen sahibi olduğu 85 milyar dolarlık kömür varlığıyla karşıtlık gösteriyor.

●     JBS’in 2035 yılına kadar tedarik zincirinde ormansızlaşmanın bertaraf edilmesine yönelik taahhütü, JBS’nin emisyonları azaltmak için en etkin ve hızlı yolu seçerek buna derhal son vermek yerine, önümüzdeki 14 yıl boyunca (2035’e kadar) ormansızlaşmaya katkı vermeye devam edeceğini gösteriyor.