Şentürk: Jeotermal deneyimini dışa satma sırası bizde

Enerji Günlüğü - JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye jeotermal yatırımcısının kendini geliştirdiğini ve sektördeki bilgi birikimini Afrika ülkeleri...

Enerji Günlüğü - JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye jeotermal yatırımcısının kendini geliştirdiğini ve sektördeki bilgi birikimini Afrika ülkeleri başta olmak üzere yurtdışına satmaya başlayacaklarını açıkladı.

Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, Ankara’da düzenlenen GT’2018 Türkiye Jeotermal Çalıştay ve Kongresi kapsamında yaptığı değerlendirmelerde, sektörde know how bilgi birikimi olmamasının yanlış yatırımların yapılmasına ve maliyetlerin artmasına neden olduğunu, bu nedenle de zaman içerisinde sektörde firmaların kendilerini geliştirdiğini ve rekabetin arttığını belirterek, kaydedilen bu birikimin artık yurtdışına taşmaya başladığını ifade etti.

Şentürk, “Biz sondaj yapacak şirketi Türkiye'den bulamıyorduk. Şimdi bütün hizmetler burda ve dört beş firma rekabet halinde çalışıyor. Maliyetler de düştü. Bu alanda know-how da arttı. Çok iyi yerlerdeyiz ve artık başta Afrika olmak üzere jeotermal kaynaktan beklentileri olan ülkelere know-how'u biz satmaya başlayacağız. Bugüne kadar Amerika İzlanda Finlandiya bize sattı şimdi sıra bizde. Biz yatırımcıyız ama kendi ekipmanımız var. Şimdi herkesten iyi yapıyoruz çünkü işi öğrendik.” ifadelerini kullandı.

JAPONYA İLE LİTYUM AYRIŞTIRMA ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ

Şentürk, özellikle son dönemde hızla yayılan elektrikli araç sektöründe enerji depolamada önemli bir hammadde olan lityum’un üretilmesi konusunda da son derece heyecan verici bir çalışma içinde olduklarını kaydetti. Türkiye’nin jeotermal sularında lityum oranının son derece yüksek olduğuna vurgu yapan Şentürk şunları kaydetti;

“Yatırımcılarımız jeotermal kaynaklardan ikincil hammaddelerinin elde edilmesi üzerinde çalışıyor. Yüksek miktarda kullanılabilir lityum var ama elimizde maden ruhsatı olmadığı için burada da sorun var. Süreçle ikinci bir mevzuatla düzeltilebilecek bir durum. Sıra jeotermalin ikincil kaynak yatırımlarına geldi. Seralar, kurutma tesisleri, belki şehir ısıtmalarına girecekler. Jeotermal santral yapımındaki koşuşturmamız artık biraz hafifledi. Bu yüzden bu ikinci maden yatırımları da yapıp dışarıdan gıpta ile bakılacak bir ülke olmak istiyoruz.” 

UZUN DÖNEMDE KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUZ

Jeotermal enerji yatırım maliyetlerinin son derece yüksek olduğunu kaydeden Şentürk, Enerji Günlüğü’nün sorduğu ‘Yüksek maliyet koşullarında neden yatırım yaptıkları’ yönündeki soru üzerine Şentürk şu yanıtı verdi: “Biz risk alabilen yatırımcılar olduğumuz için büyüyoruz. Boş kuyularda kaybedecek parayı finanse edecek firmalarız. Uzun dönemde de kazanacağımıza inandığımız için yatırım yapıyoruz. Başlangıç yatırımları çok yüksek olmasına rağmen geri dönüştükten sonra maliyeti sıfıra yakın”. 

Şentürk bu nedenle Enerji Holding olarak 2020 yılı hedeflerinin yüksek olduğunu ve santral kapasitesinde 800 MW’ı hedeflediklerini de sözlerine ekledi. 

YEREL YÖNETİMLER BİZİ GELİR KAPISI HALİNE GETİRDİ, JEGEM KURULSUN

Türkiye’de jeotermal enerjide yatırım izin süreçlerinin kısaltılması talebinde de bulunan Şentürk , “Jeoteremal yatırımları süreç içerisinde önemli ve dağıtık bir kaynak. Bir tane Jeotermal Enerji Genel Müdürlüğü olsa bizim işlerimizi kolaylaştırıp hızlandırır. İmar sürecinde 41 kuruma görüş soruyorlar, dört ay sürüyor. İzinleri 12-16 ayda alan yatırımcılarımız var. Bu durum bizi 36 ay süre kısıtından dolayı vuruyor. Bizi artık yerel yönetimlerden ayırmaları lazım. Yerel yönetimler  bizi artık gelir kapısı haline getirdi. Biz bundan kurtulmak istiyoruz. YEGM altına daire kurmaya da gerek yok on tane inşaat mühendisi oturtacak bizim işimiz görülecek. Yatırımların izin süreçlerinde YEGM yok daha çok teknik kısımda var. Bunları da yaparsak işlerimiz kösteklenir diyorlar bizim işimiz sizin önünüzü açmak diyorlar. Bizi kapı kapı gezdirmeden hepsini orada görebileceğimiz bir müdürlük istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/ ANKARA