Rüzgârda 2 Mayıs sendromuna çözüm isteği

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) bürokratik süreçlerdeki gecikmeler nedeniyle yüzlerce rüzgar santrali projesinin iptal edilmemesi...

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) bürokratik süreçlerdeki gecikmeler nedeniyle yüzlerce rüzgar santrali projesinin iptal edilmemesi için yönetmelik değişikliği istedi.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), "2 Mayıs Sendromunun Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörüne Etkileri Raporu" başlıklı bir çalışma hazırladı. Raporda, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 6'ıncı ve geçici 9'uncu maddesiyle Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği geçici 15'inci maddesi hükümlerince lisans aşamasındaki rüzgar enerjisi santrallerinin 2 Mayıs 2014 tarihine kadar inşaat izinlerini alamaması durumunuda Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörüne Etkisi ele alınıyor.

Türkiye'de 2013 yılında 646 MW rüzgar santralinin işletmeye alındığı, yıl sonu itibariyle işletmedeki kurulu güç miktarının 2.958 MW seviyesine ulaştığı hatırlatıldı. Raporda işletmedekilerin yanı sıra, inşaa halindeki 980 MW kurulu güce sahip 35 adet rüzgar santrali dahil olmak üzere Türkiye'de halen 5776 MW’ı aşan kurulu güçte 176 adet rüzgâr enerjisi santrali projesi bulunduğu kaydedildi.

Türkiye'nin 2023 yılında rüzgarda 20 bin MW kurulu güce ulaşma hedefi bulunduğu, 2015 yılında EPDK tarafından alınacak yeni rüzgar enerjisi müracaatları için TEİAŞ tarafından 3000 MW ilave kapasite açıklandığı ifade edildi.

6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 6'ıncı ve geçici 9'uncu maddeleriyle Elektrik piyasası lisans yönetmeliği geçici 15'inci maddesi hükümlerince lisans aşamasındaki rüzgar enerjisi santrallerinin yüzde yüzde 95'i için inşaat öncesi dönemin 2 Mayıs 2014 tarihinde sona ereceğine dikkat çekildi.

Mezuatta yer alan süreler içinde yatırımcılar tarafından şartlar yerine getirilip tüm başvurular tamamlanmasına rağmen inşaat öncesi döneme ilişkin işlemlersı henüzç sonuçlandırılamadığı vurgulandı. Bu lisansların iptal edilme riski ile karşı karşıya olduğu uyarısına yer verilen raporda, "2 Mayıs Sendromu olarak tanımladığımız bu sorun ile ilgili olarak sadece 24 Mart - 04 Nisan tarihleri arasında Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliğine bildirilen toplam 3116 MW kurulun güce sahip 78 adet rüzgar enerjisi santrali bulunmaktadır" denildi.

Rapora göre TÜREB'e bildirilmeyenler de hesaba katıldığında 2 Mayıs sendromu riski taşıyan rüzgar santrali projesi sayısı 160, bunların toplam kurulu gücü ise 5300 MW olarak hesaplandı. Lisans aşamasında, inşaat izinleri almak için uğraşan bu projejelerin hepsinin aynı tarih itibariyle yükümlülüklerini yerine getirmesi zorunluluğunun Kamu Kurumlarında yol açtığı yoğunluğun işlemlerde gecikmelere yol açtığının altı çizildi.

Ayrıca rüzgar enerji santrallerinin yoğunlaştığı Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Muğla illerinde 30 Mart 2014 tarihli yerel seçimler nedeniyle projelerin imar izinlerinde yaklaşık 1 yıldır ilerleme kaydedilemediği de vurgulandı.

HANGİ NEDENLE KAÇ PROJE GECİKTİ?

Tüm başvuruları yapılmış, şartları yerine getirilmiş inşaat öncesi döneme ilişkin 24 Mart - 04 Nisan tarihleri arasında Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliğine toplam 3116 MW kurulun güce sahip 78 adet rüzgar enerjisi projesi bildirildiği kaydedilirken, bu projelerle ilgili sonuçlandırılamayan işlemler de şöyle sıralandı:

- Askeri Yasakli Bölgeler izni işlemleri devam eden 276,20 MW kurulu güce sahip 8 Adet Proje,

- ÇED (Çevresel Etki Değerdirme) işlemleri devam eden 252,50 MW kurulu güce sahip 7 Adet Proje,

- DHMİ işlemleri devam eden 220,00 MW kurulu güce sahip 5 Adet Proje,

- Genel izin süreci işlemleri devam eden 634,50 MW kurulu güce sahip 16 Adet Proje,

- Özel İdare yetkilerinin Büyükşehire devri işlemleri nedeni ile bekleyen 249,40 MW kurulu güce

sahip 5 Adet Proje,

- İmar izinleri işlemleri devam eden 759,95 MW kurulu güce sahip 23 Adet Proje,

- Kamulaştırma süreci işlemleri devam eden 618,40 MW kurulu güce sahip 16 Adet Proje,

- Orman ve Su İşleri Bakanlığı genelgesi nedeni ile bekleyen 151,00 MW kurulu güce sahip 5 Adet Proje,

- Orman ve Su İşleri Bakanlığı izin süreci işlemleri devam eden 525,90 MW kurulu güce sahip 13 Adet Proje,

- TEA (Teknik Etkileşim Analizi) süreci işlemleri devam eden 545,30 MW kurulu güce sahip 15 Adet Proje,

- TEİAŞ Enerji Nakil Hattı ve Trafo Merkezi bağlantı işlemleri devam eden 154,00 MW kurulu güce sahip 6 Adet Proje,

- Diğer işlemleri devam eden 272,00 MW kurulu güce sahip 7 Adet Proje,

Bu santraller üretime geçmediği takdirde;

1. Rüzgar Enerjisinde 20.000 MW olarak açıklanan 2023 hedefine ulaşılması mümkünolamayacaktır

2. Tamamı özel sektör tarafından karşılanacak olan 6,5 Milyar Euro’luk yatırım yapılamayacaktır

3. Söz Konusu Rüzgar Enerjisi Santrallerinin Yıllık Üretimine Göre 1,3 Milyar Dolar’ lık Doğalgaz İthalatından kaynaklanan cari açığı azaltıcı etkisinden mahrum kalınacaktır.

4. TEİAŞ tarafından bu santrallerin devreye gireceği planlanarak bu güne kadar harcama yapılan ve yapımı devam eden trafo merkezleri ve enerji nakil hatları yatırımları atıl kalacaktır.

5. Söz Konusu Rüzgar Enerjisi Santrallerinin Yıllık Üretiminden elde edilecek 244 milyon TL Devlet Katkı Payı Gelirlerinden mahrum kalacaktır.

YATIRIMCIYA MORAL, EKONOMİYE KATKI

TÜREB raporun sonunda, 2 Mayıs Sendromu'yla ilgili bu sorunun çözümüne ilişkin düzenlemeye gidilmesi talibini de ortaya koydu. Bu projelerin hayata geçirilmesiyle sektördeki yatırımcıların mağduriyetinin ortadan kaldırılacağı ve Türkiye'nin sürdürülebilir rüzgar enerjisi pazarının olumsuz etkilenmesinin önüne geçilereği görüşüne yer verildi. Söz konusu projelerin hayata geçirilmesiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacağı, hem bundan sonraki rüzgar yatırımlarının hem de yerli rüzgar enerjisi sanayisinin ivme kazanacağı vurgulandı.

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİĞE GİDİLSİN

TÜREB'in önerisi, bu sorunu aşmak amacıyla mevzuatta bir düzenlemeye gidilmesi. Bu öneri şu ifadelerle ortaya koyuldu:

"Ülkemiz rüzgar enerjisi potansiyelinin ekonomiye kazandırılması yönünde çalışmalar yürüttüğümüz ve geliştirmeye çabaladığımız sektörümüzün önündeki bu sorunun çözümü adına Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği ve/veya Elektrik Piyasası Kanununda düzenlemeye gidilmesini talep eder, saygılar sunarız."

KANUN DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ

TÜREB yasa değişikliği önerilerini de ayrıntılarıyla raporda yer veriyor. Buna göre Elektrik Piyasası Kanununda yapılmasını öngördüğü değişiklikler şunlar:

Kanunun 6. maddesi5. bendinde yer alan 24 ay olan önlisans süresine istisna olarak belirtilen mücbir sebep halleri yanında‘haklı nedenler ve elde olmayan sebepler’ eklenmesi.

Geçici ve Son Hükümler İşletmeye geçmemiş ya da geçememiş lisanslara yönelik işlemlerbölümündekigeçici 9. maddede düzenlenen inşaat öncesi sürede yükümlülükleri yerine getirememe nedeniyle lisansa iptali istisnasına belirtilen mücbir sebep halleri yanında‘haklı nedenler ve elde olmayan sebepler’ eklenmesini ve ayrıca maddeye ‘Bu ek süre içinde yükümlülüklerini ikmal edemeyen tüzel kişilerin inşaat öncesi sürelerine Kurul tarafından uygun bulunması durumunda ek süre verilir’ cümlesinin eklenmesi önerilerini getirdi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımına ilişkin kanun için getirilen öneriler ise şöyle:

Yerli ürün kullanımına ilişkin 6. maddenin birinci fıkrasında yer alan yerli ürün kullanan ek fiyat alacak olan yenilenebilir enerji üreticilerinin kuruluş tarihlerinin 2020 olarak genişletilmesi ve belirlenen beş yıl süreye ek olarak ‘kapasite artışı yapılması durumunda kapasite artışı sonunda oluşacak yeni güç için ise kapasite artışı yapılmış kısmın işletmeye giriş tarihinden itibaren beş yıl süreyle’ ifadesinin eklenmesi.

Arazi ihtiyacına ilişkin uygulamalar bölümü 8. madde 3. fıkrada yer alan indirim uygulanacak tesislerin kurulum süresinin 2020 olarak genişletilmesi ve uygulanacak izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerinde uygulanacak olan indirim bedelininin ilk on yılda % 92, ikinci on yılda da % 60 olması.

Ayrıca aynı maddeye, ‘Çevre Şehircilik Bakanlığınca onaylanacak planlardan alınacak inceleme ve işlem hizmet bedellerinde yüzde doksan indirim uygulanır’ ifadesinin eklenmesi.