Rüzgar yatırımlarında izin süreçleri hızlandırılacak

Türkiye rüzgar enerjisi yatırımlarında önlisans izin sürecinin 12 ila 18 ayda tamamlanmasını sağlayacak ‘Süper İzin Kanunu’nun çıkarılması bekleniyor.

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), rüzgar sektörünün 2024 yılının ilk yarısını nasıl geçirdiği ve bundan sonraki döneme dair öngörüleri paylaştı. Toplantıda değerlendirmelerde bulunan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar enerjisi sektöründe tahsis edilen projelerin yatırıma dönmesinde ve proje geliştirme süreçlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Son üç yılda Türkiye’de yapılan bazı hidroelektrik ve jeotermal yatırımlarının dışında %75 oranında sadece rüzgar ve güneş yatırımı yapıldığını belirten Erden, “Dolayısıyla bunların önünün açılması elzem. Çünkü baz yük yatırım gelmediği zaman çok daha fazla rüzgar ve güneş yatırımı yapmak zorundasınız. Aynı zamanda da şebeke yatırımı yapılması gerekiyor. TEİAŞ’ın da bu konuda önemli çalışmaları var” dedi.  

SÜPER İZİN KANUNUNUN ELİ KULAĞINDA

Yatırımların hızlanmasının finansla ve izinlerle ilgili olduğunu kaydeden Erden, önlisans izin süreçlerini 12 ila 18 ay gibi bir sürede sonuçlandırmayı içeren bir ‘Süper İzin Kanunu’ üzerinde çalışıldığını ifade etti. Erden, “Meclis tatile girmeden ya da gecikme olursa Meclisin tatil ardından tekrar açıldığında bu kanunun Meclis’te görüşüleceğini bekliyoruz. Şu an baya ileri noktada olduğu için Meclis tatile girmeden de olabilir. Metinleri olgunlaşmış durumda. Kurumlar kendi aralarında son düzenlemeleri tartışıyorlar. Artı Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Bey’in himayesinde 4-5 bakanlığın bir araya geleceği bir kaç toplantı olacak ve o toplantıda da son şekil verilecek diye bizim aldığımız bilgi” dedi. 

“ASLA UMUT TACİRLİĞİ DEĞİL”

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Kamu İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ebru Arıcı da konuya ilişkin olarak, “İzin süreçleriyle ilgili 12 ay konusunda kamu çok kararlı ve bunun gerçekleşmesinin önündeki en büyük umut aslında tarafların aynı masada artık oturup beraber bakıyor olmaları. Bütün kurumlar kendi içlerinde bazı düzenlemeler yapmaya çalışıyorlardı ama biraz daha yukardan bir irade bunu isteyince şimdi hep beraber senkronize olarak yapmaya çalışıyorlar. Umut tacirliği değil asla, bu benim inancım bunun 12 ay 14 aylar içinde tamamlanacağı yönünde. Dolayısıyla üzerimize gelen ve iki buçuk katı olan projeyi de bu şekilde yönetebileceğimizi düşünüyorum” dedi.

SANAYİDE YERLİ YATIRIMLAR AZALDI

Kule, kanat, jeneratör ve diğer mekanik aksamları içeren rüzgar enerjisi sanayisinde yerli yatırımların azaldığını ve bu durumun rekabetçilik açısından sıkıntı yarattığını vurgulayan Erden, “Türkiye’de pek çok sanayi alanında maliyetlerin artması, enerji ve istihdam maliyetleri ve ülkedeki enflasyonist yapıdan dolayı ne yazık ki maliyetlerimiz rekabet etmemizdeki avantajları ortadan kaldırdı. Şu anda Avrupa ile benzer rekabet koşullarındayız. Yani türkiye’de imalat yapmakla Avrupa’da yapmak arasında fark azaldı. Dolayısıyla bu türbin fiyatındaki fark da azalıyor. Yerli kullandığınızda daha ucuza alabiliyorken, yerlinin maliyeti yükselmiş oldu. Yerli ile yabancı arasındaki makas azalınca yatırımcı bu sefer hangisi ucuzsa ve hangisi kolay finanse edilebiliyorsa -ki esas konu da bu- onu alıyor” dedi. 

SANAYİYE CAN SUYU OLACAK ÖNERİLER

Erden bu durumun ortadan kalkması için belli destekleme mekanizmalarının devam etmesi gerektiğini kaydederek, bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı:

“Bir tanesi yerli katkının iyileştirilmesi. Depolamada da bire bir depolama taahhüt zorunluluğu var. Yani 100 MW için 100 MW depolama. Depolamada esneklik sağlanması önerimiz oldu. Bunun dışında da lisanssız yatırımcıları için iki yıl boyunca bir kurumlar vergisi istisnası olmuştu. Yani sanayi yatırımcılarımız kendi ihtiyaçları için güneş ya da rüzgar santrali yaparsa bu yatırım bedelinin %30’u seviyesinde kurumlar vergisi muafiyeti  sağlanıyordu. Benzer şekilde yapılabilecek, tüketiciye yansımayacak ya da asgari bir şekilde yansıyacak uygulamaları biz can suyu olarak sanayinin tekrar güçlü bir şekilde devam etmesini geçici bir önlem olarak düşünüyoruz” dedi. 

RÜZGAR KURULU GÜCÜ 13 BİN MW’A YAKLAŞTI”

Rüzgar enerjisinde 2023 yılının son 13 senenin en düşük kurulu güç ilavesinin yapıldığı yıl olduğunu hatırlatan Erden, “Bu yılın ilk yarısında rüzgar enerjisi kapasite artışında tekrar sıçrama yaşandı. İlk altı ayda 450 megavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücü sisteme dahil edildi. Böylelikle Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 12 bin 933 megavat oldu. 13 bin megavata yaklaştı" dedi.

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü