Rosatom, ‘tıbbi izotopta’ büyüyecek

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, nükleer tıp konusuna ağırlık vererek Avrupa’nın en büyük radyofarmasötik fabrikasının inşaatına başladı.

Enerji Günlüğü - Rusya’nın tek ve dünyanın en büyük tıbbi izotop üreticilerinden biri olan Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, nükleer tıp konusuna ağırlık vererek bu alandaki yetkinliklerini geliştirmeyi sürdürüyor. Rosatom, ocak ayında Avrupa’nın en büyük radyofarmasötik fabrikasının inşaatına başladı. Bu yeni tesis, kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıkların ve kanserlerin teşhis ve tedavisinde ilgi gören maddelerin Rusya tarafından üretimini artıracak.

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK

Rusya’nın Obninsk kentinde, Rosatom’un iştiraki Karpov Fizik ve Kimya Bilimsel Araştırma Enstitüsü’ne (NIFHI) ait arazide inşa edilen tesisin, 2025 yılında işletime alınması planlanıyor.  21 üretim hattına sahip olan tesiste, onlarca yeni radyofarmasötik ve aktif farmasötik madde üretilecek. Bunlar arasında çok rağbet gören iyot- 131, samaryum-153 ve molibden-99 gibi izotoplar da yer alıyor. Tesiste, lütesyum-177, aktinyum-225, radyum-223 ve diğer izotoplara dayalı aktif radyofarmasötik maddeler ve ilaçlar da üretilecek. 

Dünyanın hemen her yerinde, her mevsim, gece gündüz, büyük miktarlarda enerji sağlayabilen nükleer, enerji üretimi dendiğinde ilk akla gelen teknoloji olsa da pek çok hastalığın teşhis ve tedavisinde kullanılıyor. 

TEŞHİS, TEDAVİ VE İZLEMEDE KULLANILIYOR

Bilgisayarlı tomografi (CT) ve mamografi, Pozitron-Emisyon-Tomografisi (PET), ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi tekniklerin kullanılmasını sağlayan nükleer teknoloji, hastalığın teşhis edilmesinin yanı sıra tedavi ve hastalık sürecinde verilen tepkinin izlenmesini de sağlıyor. 

Rosatom, dünyada lütesyum-177 için kaynak malzeme olarak kullanılan iterbiyum-176 ve lütesyum-176 izotoplarının ticari üretimini başlatan öncü şirketler arasında bulunuyor. Aktinyum-225 ise, tıpkı lütesyum-177 gibi, prostat kanseri benzeri, ameliyat edilemeyen metastatik kanserlerin tedavisi için en çok umut veren bir başka izotop olarak kabul ediliyor.

Radyofarmasötikler genellikle, nöroendokrin tümörlerin, myeloid bozukluklarının, iç organ ve kemik kanserlerinin, beyin tümörlerinin, dayanıklı (solid) tümörlerin, nöroblastoma, Non- Hodgkin lenfoma vb. hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.