Enerji Günlüğü - Prof. Dr. Murat Türkeş, sadece bugünkü önlemlerle, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarının yüzyılın sonuna kadar günümüze oranla 3 - 3,5 derece daha sıcak olacağı uyarısında bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu ve TEMA Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, iklim krizinde gelinen durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Enerjisa Üretim’in Harvard Business Review Türkiye stratejik ortaklığıyla "Enerjimiz Rüzgarla, Geleceğimiz Seninle" temasıyla düzenlenen zirvede konuşan Türkeş, insan faaliyetleri kaynaklı iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin devam ettiğini belirterek çözüm önerilerini sundu.
“SANAYİ DEVRİMİ SONRASI KÜRESEL YÜZEY SICAKLIĞI 1,2 DERECEYİ ÇOKTAN GEÇTİ”
Sanayi devrimiyle birlikte insan aktiviteleriyle fosil yakıt kullanımının artmaya başladığını ve nüfus artışına bağlı tarımsal faaliyetlerin de artmasıyla atmosferdeki kuvvetli küresel ısınmayı sağlayan sera gazlarının miktarının arttığını kaydeden Türkeş, “Bu artışla bağlantılı olarak da küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında bir artış gerçekleşti. Özellikle 20. YY’ın ikinci yarısıyla günümüz arasında kara ve deniz yüzeyi sıcaklıklarıyla kısmen alt atmosfer sıcaklıklarında belirgin bir artış oldu. Bugün resme baktığımızda, Sanayi Devrimi ile karşılaştırdığımızda küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 1,2 °C’lik bir artış çoktan gerçekleşmiş durumda. Ancak bu sizi yanıltmasın, bu adı üstünde küresel, oysa ki biz bölgelere, ülkelere ve farklı mevsimlere baktığımızda aslında gerçekleşen yüzey sıcaklığı artışı dünyanın pek çok bölgesinde çoktan 1,5 °C’nin, yani Paris Antlaşması’nın 1,5-2 °C küresel ısınma hedefinin ötesine geçmiş durumda. Bu Türkiye için de böyle” dedi.
“GELECEK ÇOK DAHA KARMAŞIK”
Sıcaklık artışına bağlı olarak aşırı hava olaylarının, afetlerin daha sık yaşanmaya başladığına dikkat çeken Türkeş, “Gelecek çok daha karmaşık. Öyle gözüküyor ki 2030’a kadar eğer Paris Antlaşması hedefleri gerçekleşmezse küresel ortalama yüzey sıcaklıkları kesinlikle 1,5 °C artıyor. Sadece bugünkü alınan önlemler devam ederse, YY’ın sonuna kadar küresel ortalama yüzey sıcaklıkları günümüze oranla 3 - 3,5 °C daha sıcak olacak gibi duruyor” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
“Gelecekte Akdeniz havzası ve Türkiye bugünkünden çok daha sıcak, çok daha kurak, biyolojik ve ekolojik üretkenliği çok daha düşük bir iklimle karşı karşıya kalacak. Yani bir yandan kuraklıkları, bir yandan şiddetli hava olaylarını, aşırı yağışları, şiddetli sıcaklıkları, orman yangınlarını, tarımsal rekoltedeki düşüşleri gelecekte çok daha fazla yaşayacağız” diyen Türkeş, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Başta kömür kullanımı olmak üzere fosil yakıt kullanımından önümüzdeki on yıl içinde vazgeçmek durumundayız. Bir yandan fosil yakıtlara dayalı enerji ve sanayi sistemlerinde adil geçişi, oradaki emekçilerin sosyal ekonomik yaşam koşullarını ve yeni iş olanaklarını düşüneceksiniz, bir yandan da fosil yakıtları ikame edebilmek için yeni yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji içindeki payını arttırmamız gerekecek. Burada Türkiye çok şanslı. Eğer Türkiye gerçekten bilimsel, demokratik katılımcı bir çevresel etki değerlendirme sistemiyle birlikte uygun yerlere rüzgar ve güneş enerji sistemlerini yerleştirirse çok da para vererek aldığı fosil yakıtlardan elde ettiği enerjinin çok daha fazlasını elde edebilecek şansa sahip bir ülke. Hemen önümüzdeki on yılda çok büyük bir hedef belirleyerek en azından kömürden ve doğal gazdan sağlanan enerjinin yerine rüzgar ve güneş kaynaklı yenilenebilirin birincil enerji içindeki payını hızla arttırmak gerekiyor. Bu yetmiyor, bunun dışında elektrik enerjisini depolamak ve elektrikli sistemleri, araçları, otomobilleri geliştirmek gerekiyor. Enerjinin etkin, yeterli ve verimli kullanımı, enerji tasarrufu ve yeni yenilenebilirin birincil enerji içindeki payını arttırdığımızda Türkiye hem enerji krizini çözebilir, hem enerjiye harcamış olduğu paralardan kurtulmuş olur. Hem de iklim mücadelesini gerçekleştirmiş olur” dedi.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü