Sabiha KÖTEK
24 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı. Her seçim döneminde verilen vaadler iştah kabartıcıdır. Her siyasi parti ya da bağımsız aday kendi dünya görüşü doğrultusunda seçmen kitlesine seçildiği taktirde yapacaklarının sözünü verir. Bu seçim vaadlerinin ne kadarının tutulduğu ayrı bir konu. Ancak seçmen yine de bu vaadleri bilmek ve umutlanmak ister.
Ben de bu nedenle önümüzdeki seçimlerde kritik öneme sahip siyasi partilerin enerji konusunda ne tür sözler verdiklerini incelemek istedim.
Tahmin edileceği üzere büyük bir sürpriz yok. AK Parti 16 yıllık iktidarında yaptıklarının devamı niteliğinde sözler veriyor. Daha çok başladığı projeleri sürdürme, tamamlama ve ilerletme temelindeki bu sözler sahip olunan enerji kaynaklarının temiz kirli ayrımı yapılmadan sonuna kadar kullanılması temel mantığına dayanıyor. Ancak seçim klavuzunda enerji konusuna doğrudan yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılacağı konusunun vurgulanarak girilmesi dikkat çekici.
AKP’nin somut enerji hedefleri arasında şunlar bulunuyor : HES’lerde 10 bin MW kapasite ilavesi, elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesi ve modernleştirilmesi, komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitesinin artırılması, 2018 yılı sonuna kadar tüm illerde doğal gaz arzının tamamlanması, 2019 yılı sonuna kadar 222 ilçemize doğal gaz ulaştırılması, doğal gaz depolama kapasitesini artırma, Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışı pet- rol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde ön alıcı bir strateji izleme, linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerini artırma, yerli kömürün değerlendirilmesi için temiz kömür teknolojilerinin uygulanması çalışmalarına hız verme, en az 5.000 MW ilave kapasiteli yerli kömür yakıtlı tesis kurma ve yılda asgari 60 milyar kWh yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretme, Enerji Verimliliği Ulusal Eylem Planının uygulanması ile 23,9 Milyon TEP ve bunun karşılığı olarak 8,4 milyar dolar tasarruf sağlama, “Güvenli Madenciliğin Yol Haritası” hazırlayarak madencilikte güvenliği artırma, kamu ve özel sektörün 2019 yılı sonuna kadar 6 milyon metrenin üzerinde maden arama sondajı yapmasını sağlama, Türkiye jeofizik ve jeokimya haritalarını tamamlama.
İklim değişikliği ile mücadele ve çevre kaygılarına da seçim klavuzunda önemli yer ayrılmış ancak hepsinin bir arada nasıl ve ne kadar başarılabileceği konusu kafalarda çok netleşmiyor.
CHP ÖZELLEŞTİRME VE NÜKLEERE KARŞI
CHP ise Seçim Bildirgesi’nde enerji başlığını “Çevreye Duyarlı Enerji ve Maden Politikaları” olarak atmış. AK Parti gibi CHP de yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki paylarını yükseltmeyi, enerjide dışa bağımlılık ve güvenlik sorunlarını çözmeyi, Ar-Ge çalışmaları yapmayı, teknoloji ve ekipmanların yerli üretim oranını artırmayı, doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve madencilik sektöründe ileri teknoloji kullanımını yaygınlaştırmayı ve iş ve işçi güvenliğini birinci öncelik haline getirmeyi hedefliyor. CHP de termik santrallerin, çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan teknolojilerle kurulmasını destekliyor ve bunu yasal zorunluluk haline getireceğini kaydediyor.
Farklı olarak enerji sektöründe verimlilik sağlamayan ve saydam olmayan özelleştirme uygulamalarına son vereceğini kaydeden CHP, burada özellikle Bor madenine vurgu yapıyor. Bor Enstitüsü’nü özerkleştirip geliştireceğini kaydeden CHP, kamuya ait maden işletmelerindeki rödovans sözleşmelerini iptal edip, kamuya ait madenlerin kamu tarafından işletilmesini sağlayacağını belirtiyor.
Ayrıca mevcut nükleer enerji teknolojilerine dayalı, sorunlarını giderememiş riskli santrallerin, ülkemizde kurulmasına izin vermeyeceğinin de sözünü veriyor.
Güneş enerjisi ile ilgili somut öneriler de yapan CHP, sokak aydınlatmasında güneş enerjisine dayalı ve verimi yüksek sistemler kullanmayı, güneş paneli kullanan apartmanlara panel yatırımı için sıfır faizle kredi verme ve kredi geri ödemelerini üretilen elektrikten tahsil etmeyi ve binalarda ısı yalıtımının ve güneş paneli yatırımının mali yükünü paylaşmayı vadediyor.
HDP DEMOKRASİ VURGUSU YAPIYOR
HDP yayınladığı Ekonomi Bildirgesi’nde ekonomik krizden çıkış için öncelikle güven ortamına ihtiyaç olduğunu ve bunun için de OHAL’in kaldırılarak demokratik kurum ve kuralların işler hale getirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Mersin Akkuyu ve Sinop nükleer santral projelerini iptal etme, madenleri kamu eliyle işletme, tarım merkezli, doğa ile barışık, enerji tasarrufunu gözeten çiftlikler ile yoksulluğa ve işsizliğe kalıcı çözümler üretme, şoför esnafına mazot desteği, yoksulluk sınırının altındakilerin asgari su, doğalgaz ve elektriği kullanımından ücret alınmaması, asgari ihtiyaç miktarını aşan kısımlar için de artan oranlı fiyatlandırmayla ücret alınması, insan ve doğa dostu kentler inşa etme partinin enerjiye ilişkin verdiği seçim vaatlerini oluşturuyor.
İYİ PARTİ ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI DEĞİL, NÜKLEERE İSE DEĞİNMİYOR
Seçim beyannamesinde enerjiye oldukça ayrıntılı yer ayırmış olan İyi Parti de enerji politikalarını yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verme temelinde oluşturmayı vadediyor. Petrol, doğal gaz, madencilik ve yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmayı hedefine alıyor. Özelleştirmelere karşı değil, nükleer enerji konusuna ise hiç değinmiyor. Bir yandan devletin düzenleyici ve denetleyici rolünü etkinleştirip bürokratik süreçleri sadeleştireceğini vadeden İyi Parti aynı öte yandan kamunun elektrik ve doğalgaz fiyat oluşumuna doğrudan veya dolaylı müdahalesini sınırlandırmayı vadediyor.
Bu temel çizgi içinde enerji politikalarını AB enerji politikalarıyla uyumlu hale getirmeyi, enerji şirketlerinin halka açılmasını ve Ar-Ge faaliyetlerini teşvik etmeyi, katma değeri yüksek enerji teknolojileri üretimi ve alt yapısının oluşturulmasında kamu ve özel sektörü desteklemeyi, bu amaçla “Enerji Teknolojileri Araştırma Üniversitesi” kurmayı, kayıp-kaçak oranını OECD ülkelerindeki %6 seviyelerine indirmeyi ve bunun için iletim ve dağıtım hatlarını yenilemeyi, biyoyakıt tesisleri kurmayı, kojenerasyon sistemi ile ısınma ve sıcak su ihtiyacının karşılanmasına yönelik pilot bir proje uygulamayı ve sonrasında yaygınlaştırmayı, doğalgaz politikalarını günün ihtiyaçlarına uygun şekilde revize etmeyi ve LNG terminalleri kurmayı, doğal gaz kullanımını sınırlandırmayı, petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini artırmayı, boru hatlarıyla taşımacılığı artırmayı, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele etmeyi ve akaryakıttaki yüksek vergiyi düşürmeyi, yerli madencilik yatırımlarının önünü açmayı, elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını ilk 5 yıl içinde %18'e çıkarmayı ve öztüketim ile depolama yatırımlarını teşvik etmeyi, denizlerde rüzgar santralleri kurulumunu teşvik etmeyi vadediyor.
İklim değişikliği çerçevesinde de bazı vaatlerde bulunan İyi Parti, iklim değişikliğine uyum eylem planı hazırlamayı, Türkiye Karbon Borsası kurmayı, ormanların özel çıkarlar için tahribini önlemeyi ve ağaçlandırma yapmayı, başta Ergene Havzası olmak üzere ekolojik dengenin bozulduğu yerlerin rehabilitasyonuna ilişkin yerel eylem planlarını uygulamayı vadediyor.
İyi Parti enerji verimliliğinde yapay zeka temelli Türkiye Enerji Optimizasyon Modelini uygulama, her şehir için ayrı enerji verimliliği hedefi belirleme, saat düzenlemesi yaparak çocukların karanlıkta okula gitmelerine son verme gibi somut önerilerde bulunuyor.
Sabiha KÖTEK - İstanbul/04.06.2018