Orman yangınları ve iklim değişikliği

H. Zafer ARIKAN

Bu yazıya “Orman Yangınları: İklim değişikliği sebep mi, sonuç mu?” şeklinde bir başlığı uygun görmüştüm naçizane. Ancak bu kadar uzun bir başlık editöre makaslama, kısaltma görevi yükler diye çekinip kendim kısalttım.

Neyse, editoryal konularla ilgili gevezeliğe dalıp asıl meseleden uzaklaşmayalım.

Son günlerde yaşadığımız orman yangınları hem maddi hem de manevi olarak canımızı acıtıyor. Bir taraftan ormanlarımız yok olurken, diğer taraftan bu ormanları yurt edinen kuşlar, geyikler, böcekler vb. evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Ama bu durum sadece Türkiye ve Akdeniz ülkeleri için geçerli değil. Başta Amazon ormanları olmak üzere, her tarafta orman yangınları var. Amazonlardaki yangın Bolivya, Peru ve Paraguay’a da sıçramış vaziyette. Dünya ne yapıyor bu yangınlar karşısında derseniz, koskoca G7 Grubundan yalnızca yirmi milyon euro’luk bir destek geldi.

Önce bir durum tespiti yapalım. Gözlediğimiz kadarıyla yangın mevsimlerinin süresi uzamış durumda. İkinci olarak yanan orman alanlarının miktarı artmış; üçüncüsü de karların erkenden erimesiyle ilkbahar ve yaz ayları daha uzun ve sıcak bir hale gelmiş bulunuyor.

Peki yangın riskleri açısından hangi faktörler önemli oluyor? Birçok faktör sayılabilecek olsa da sıcaklık, toprağın nemi ve yanabilecek ağaç, çalılık, ot vb. en önemlileri. Bu faktörler aynı zamanda doğrudan ya da dolaylı olarak mevsimleri değiştirebiliyor ve iklim değişikliğine neden oluyor. Aslında ülkeden ülkeye bir miktar değişiklik gösterse de yangınların üçte ikisinden fazlasının nedeni insan kaynaklı. Sıcaklık değişimi ve kuru iklim şartları ise yangınların daha geniş bir alana yayılmasına ve söndürülmesinde zorluklara neden oluyor. Kuru iklim şartları aynı zamanda ormanlarda bulunan böcek kolonisinin çok geniş alanlara yayılmasına ve çok sayıda ağacın çürümesine, yok olmasına neden oluyor. Bu ise yangın riskini daha da artırıyor.

ormanların yanı sıra evlerin, köylerin; kümes, ahır, ağıl vb. tarımsal yapıların yanmasına, yaşam alanlarının yok olması yüzünden binlerce insanın ve hayvanın yerlerini değiştirmelerine de neden oluyor. Bütün bunlara yangınla mücadele masraflarını da eklediğinizde, milyarlarca liralık ekonomik kayıplar söz konusu. Ayrıca, toprağın streril hale gelmesiyle(mineraller ve organizmalar vb. açısından kalitesinin düşmesi) kendisini yenileme hızının yavaşladığını da ekleyelim.

Öte yandan yangınlar sırasında ortaya çıkan duman kilometrekarelerce genişlikte alanlarda görüşü önemli derecede etkileyip hava kalitesini de bozuyor. Özellikle yaşlılarda ve çocuklarda göz, akciğer rahatsızlıkları başta olmak üzere ciddi sağlık problemlerine neden oluyor.

Orman yangınları ayrıca ekosistemdeki değişiklikleri ve dengesizlikleri hızlandırarak, çok büyük miktarlarda karbondioksitin atmosfere salınmasına da neden oluyor. İlave olarak, fosil yakıtların kullanımı nedeniyle 1800’lerden bu yana atmosferdeki karbondioksit miktarı %40 artmış bulunuyor. Bunun yarıya yakın bir kısmı 1985’ten sonra gerçekleşen miktar. Yine metan, nitröz oksit vb. sıcaklık artışına neden olan gazlar da atmosferin bileşiminde bir hayli fazla. Paris İklim Anlaşmasında umut edilen azalma yerine, maalesef artışlar devam ediyor.

Bütün bunların sonucu ise iklim değişikliği olarak karşımıza çıkıyor. İklim değişikliği de özellikle orman alanlarında kuru sezon süresini uzatıp rüzgar ve kurumuş yapraklar vs. nedeniyle yangınların geniş alanlara yayılmasına neden oluyor.

Bazı bilim insanları iklim değişikliğinin orman yangınlarında başrolü oynadığını söylerken, bazıları orman yangınlarının bu kadar kolay açıklanamayacağını, yangınların karmaşık bir yapısı bulunduğunu ve yangınları etkileyen pek çok faktör bulunduğunu belirtiyor. İklim değişikliği tek başına orman yangınlarının nedeni olmasa bile, insan kaynaklı nedenlerle bir araya gelince yangınların daha sık görülmelerine, daha geniş alanlara yayılmalarına, daha tahrip edici sonuçlara neden oluyor.