Enerji Günlüğü - Nükleer Karşıtı Platform (NKP), İstanbul’da yapılacak nükleer santraller fuarı ve zirvesinde rant odaklı çeşitli ticari anlaşmalar yapıldığını ve etkinliğin yok hükmünde sayıldığını açıkladı.
Nükleer Karşıtı Platform (NKP) İstanbul`da, 4-5 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenecek 3. Nükleer Santrallar Fuarı ve 7. Nükleer Santrallar Zirvesi nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada; devlet desteği ile nükleer tekeller ve yerli işbirlikçilerini bir araya getirecek olan etkinlikte, rant odaklı çeşitli ticari anlaşmalar yapıldığına dikkat çekildi. Etkinliğin yok hükmünde sayıldığının vurgulandığı açıklamada; yaşam, doğa ve çocukların geleceği için nükleer santrallara izin verilmeyeceği kaydedildi.
Açıklamada etkinliğe; Rusya, ABD, Ukrayna, Slovenya, Letonya, İtalya, Belçika ve Fransa`dan nükleer ticaretten pay kapmaya çalışan emperyalist ülkelerin firmalarının katıldığı kaydedilerek, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom) ve Akkuyu Nükleer`in ana sponsor olduğu etkinliğin Nükleer Mühendisler Derneği (NMD), Ankara Sanayi Odası (ASO) birlikteliği ile düzenlendiği ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun da etkinliğe destek verdiği belirtiliyor.
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
“Ortadoğu`da her geçen gün emperyalist güçlerin tırmandırdığı şiddet artmakta, çıkar savaşı giderek büyümektedir. Buna rağmen nükleer santral kurma girişimlerinden geri adım atılmamakta, nükleer santral inşa edilerek insanlığa karşı suç işlenmektedir.
Hava saldırısı örneğinde olduğu gibi bizimle her an çıkarları çatışma noktasında karşı karşıya gelebilecek Rusya`nın denetiminde ve kontrolünde faaliyete geçecek, anlaşma gereği üzerinde hiçbir yetki ve söz hakkımızın bulunmadığı nükleer santralın, güvenlimiz için büyük bir tehdit olduğunun altını çiziyoruz.
Danıştay 14. Dairesi`nin Akkuyu Nükleer ÇED İptal dava dosyasında da belirtildiği gibi; nükleer santral projesinin başlangıcından itibaren, Rosatom`un doğrudan veya dolaylı olarak %100 hisse payına sahip olacağını, diğer yandan ülke topraklarımızın 60 yıl boyunca nükleer atık deposu olarak kullanılacağını ve nükleer yakıtların güvenliği konusunda açık bir planın bulunmadığının hatırlatıyoruz.
Türkiye ile Rusya arasında yapılan Enerji Transferi Anlaşması`nın 16. Maddesi`ne göre olası bir kaza durumunda Rusya`nın ve Rus Şirketi Rosatom`un hiçbir sorumluluğu olmayacağının bilinmesini istiyoruz.
Hükümet`in iktidarda olduğu 17 yıllık süreçte, kamusallıktan uzaklaşılmış, enerji alanında nükleer santrallar gibi son derece yanlış uygulama alanlarına yönelinmiş, alınan siyasi kararlarla nükleer santral yatırımları yapılmıştır.
Bizler, ülkemizin hiçbir yerinde ve dünyada, ne bugün ne de gelecekte nükleer santral kurulmasını istemiyoruz. Ülkemizin, pahalı, riskli, kirli ve dışa bağımlı nükleer santrallara ihtiyacı olmadığını biliyor, ülke kaynaklarının; piyasacı, yandaş sermayeye peşkeş çekilerek karanlık bir geleceğe doğru sürüklenmeyi istemiyoruz.
İstanbul`da gerçekleşecek etkinliği yok hükmünde saydığımızı; yaşam, doğa ve çocuklarımızın geleceği için nükleer santrallara izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz”.