KONUK YAZAR: HAKAN UZUN HEKİM (*)
Merkez Bankası politika faizinin Eylül sonu itibariyle TÜFE oranının altına inmesiyle TL faizlerde negatif reel faiz dönemi başladı. Bu olağandışı durum çatı gibi TL getirili GES yatırımı kredilerini doğrudan etkiliyor.
18 Kasım 2021 tarihli son TCMB PPK toplantısında TL politika faizi bir puan daha düşürülüp yüzde 15 seviyesine çekildi. Son açıklanan enflasyon (TÜFE) seviyesinin yüzde 20 olduğu bir dönemde bu durum eksi yüzde 5 reel faizi doğurdu. Merkez Bankası 18 Kasım Para Politikası Kurulu (PPK) açıklamasında daha fazla indirim için hala alan olduğu ifadesine yer verdi. Bu ifadeler, yılın son PPK toplantısında yeni bir indirimin daha yapılacağının işareti kabul ediliyor.
Halen yükselişini sürdüren ve kur geçişkenliği ile de ivme kazanan enflasyonun bir süre daha yüzde 20 seviyelerini koruyacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle Merkez Bankası son mesajıyla negatif reel faizl döneminin, en azından faizler yeniden artana kadar devam edeceğini netleştirmiş durumda.
Burada hatırlanması gereken, yenilenebilir enerji kredilerinin referans aldığı faizin Merkez Bankası Politika Faizi değil, TC Hazinesi tahvil faizleri olması. Ve istenilenin aksine, Merkez Bankası politika faizi indirimleri devlet tahvili faizlerini düşürmediği gibi aynı seviyede tuttu, hatta bir nebze yükseltti. Bu nedenle de istisnai durumlar hariç bu negatif reel faizler bilhassa özel sektör bankalarınca TL enerji kredilerine yansıtılmadı. Buna karşın kısıtlı sayıda da olsa bir dizi kamu bankası özel bankalardan farklı olarak son indirimleri doğrudan faizlerine yansıttı. Bu adım, söz konusu bankalardan negatif reel faizle kredi kullanabilecek enerji yatırımcıları için bir fırsat penceresi açtı.
Ağırlıklı kamu bankalarının sunduğu bu negatif faizler yatırımcılara başta cazip gözükse de, yenilenebilir enerji kredi vadeleri bilhassa güneşte ortalama beş yıl olduğundan burada dikkat edilmesi gereken nokta, örneğin yüzde 15’lik bir sabit faizin beş yıl boyunca da enflasyonun altında kalıp kalmayacağıdır. Beş yıl içinde enflasyonun yüzde 15’in altına hiç düşmeyeceği beklentisindeki yatırımcılar için bu faiz faydalı gözükürken, 3-5 yıl sonrası enflasyonun düşebileceğini düşünenler için aynı faiz seviyesi risklidir ve bu faizin kabulüne dair karar projede farklı enflasyonlar beklentilerine göre yapılacak sensitivite analizi sonrası alınmalıdır.
Mevcut negatif reel faizlerin karşılaştırılabileceği başka bir referans noktası ise TL’nin değişken faizi olan ve bankaların birbirlerine kredi verirken kullandıkları TLREF oranıdır. Son indirimle Merkez Bankası politika faizini yüzde 15’e çekip bir ay sonra da yüzde 14’e indireceğinin sinyalini verdikten sonra normalde yüzde 14-14,5 civarına gelmesi gereken TLREF sistemik riskler nedeniyle yüzde 15,5 seviyesinde kaldı. Bu nedenle bankalardan mevcut ortamda TL enerji kredileri için alınacak negatif reel faiz öncelikle TLREF ile karşılaştırılmalı, uygunluğu ise ancak teklif edilen faiz TLREF’in altında ise ve o zaman da beş yıllık (GES için) enflasyon beklentileri ile birlikte değerlendirilmeli. TLREF’in altında kalan sabit proje kredisi faizlerinde beş yıl boyunca 0 reel faizi güvenceye almanın başka bir yolu ise sabitten değişkene yapılacak para (basis) swapıdır.
(*) Hakan Uzunhekim, GENSED Yönetim Kurulu Üyesidir. Soru ve önerileriniz için bilgi@enerjigunlugu.net adresine yazabilirsiniz.