Marifet az enerjiyle çok üretmede - Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

Yüksek elektrik tüketiminin, bir ülkenin gelişmiş olduğunun göstergesi olduğu düşünülür. Enerji sektöründe en çok duyulan değerlendirmelerden biridir bu. Hatta tüm siyasetçiler bu argümanı kullanarak ekonominin ne kadar geliştiğini, ne kadar gelişmiş bir ülke haline gelindiğini anlatmak isterler. 

Tabi bir ülkede sanayiden tarıma, büyük küçük her alanda üretim yapmak için elektrik gerekiyor. Modern yaşam içinde elektriksiz adım atabilmek mümkün değil. Ama artık ileri üretim teknikleri kullanarak daha az enerji ile daha yüksek katma değerli ürün elde edilebilen günümüzde bu ilişki giderek tam tersi bir duruma işaret ediyor. Günümüzde gelişmiş bir ekonomiye sahip olmanın en şaşmaz göstergesi, artan üretime rağmen azalan enerji kullanımına sahip olmak. Yani diğer bir deyişle enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanabilme olanaklarına, bilincine ve teknolojisine sahip olmak. 

Nitekim Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı (EIA) tarafından yayınlanan Uluslararası Enerji Raporu 2017 referans senaryosunda, 2015-2040 döneminde OECD ülkelerinin yıllık ortalama yüzde 1,7 büyüyeceği, buna karşın elektrik kullanımındaki artışın yüzde 0,9'da kalacağı öngörülüyor. Yüzde 28 artması öngörülen dünya enerji tüketiminin yüzde 60’lık kısmına da Çin ve Hindistan’ın neden olacağı tahmini de önemli ipuçları içeriyor.

Bu konuda Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) geçtiğimiz günlerde ilk kez yayınladığı Enerji Verimliliği Göstergeleri veritabanı daha çarpıcı verilere sahip. IEA üyesi ülkelerde 2000 ile 2015 yılları arasında konut, hizmet, sanayi ve ulaşım sektörlerindeki nihai enerji verimliliği göstergeleriyle karbon yoğunluğu göstergelerini içeren bu verilere göre, IEA ülkelerinde ulaştırma sektörü, 2014 yılında nihai enerji tüketiminin en yüksek payına (% 34) sahipken, bunu imalat sanayi (% 27), konut sektörü (% 19) ve hizmetler sektörü (% 14) izlemiş. Mesela konutlardaki enerji tüketiminin yarısından fazlasını oluşturan ısıtma için kullanılan enerji miktarının 2014 yılında 2000 yılına göre Avusturya, Fransa, Almanya, İrlanda, Kore, Hollanda ve İspanya gibi ülkelerde yüzde 30’lara varan oranlarda düştüğü görülüyor. İmalat sektöründe de tüm üye ülkelerde (Finlandiya ve Avustralya dışında) enerji kullanımı düşerken, bu düşüşün yüzde 38 olduğu ABD dikkat çekiyor. Taşıma sektöründe de Fransa gibi toplu taşımanın yaygın olarak kullanıldığı yerlerde enerji kullanımının düştüğü ama ABD gibi bireysel araç ve ülke içi uçak seferlerinin yoğun olarak kullanıldığı yerlerde ise arttığı görülüyor.

Kısacası, gelişmiş ekonomiler büyürken kişi başı elektrik kullanımı azalıyor. Bu büyük oranda teknoloji sayesinde olsa da, bu konudaki bilinç ve yaşam kültürü de bir o kadar belirleyici. 

Teşbihte hata olmazmış; artık gün, son model fosil yakıtlı aracında gürültülü bir müzikle arkasında koyu bir egzos gazı bırakarak araba sürenlerin değil, temiz enerji kaynaklarıyla üretilen elektriği kullanan, hatta kendi üreten elektrikli otomobili ya da bisikletiyle sessizce ilerleyenlerin günü.