Bir zamanların mesire yeri, hatta plajı Kurbağalıdere can çekişiyor. Öylesine yoğun lağım kokuyor ki, yanından-yöresinden geçmek bile bir sorun...
Kurbağalıdere yaklaşık 67 kilometre uzunluğuyla, İstanbul Anadolu Yakası`nın ana su arteri durumunda. Normal koşullarda yağmur suları ve kendisine bağlanan temiz su kaynaklarını toplayarak denize dökülmesi gereken dere, basında yazıldığı kadarıyla, birçok kez başlanan temizleme çalışmaları esnasında kanalizasyon boruları da kırıldığından, büyük bir miktar lağımı da toplayarak denize ulaşıyor.
Yaptığım araştırmalarda herhangi bir bilgiye ulaşamadım, ancak muhtemelen son 5 kilometresi artık toksik özellikler gösteriyor olmalı... Yani, dere yatağında biriken çökelti (çamur, balçık) son 5 kilometrelik bölümde artık dere yatağını da yükselterek derinliği azaltıyor, biriken organik maddeler için tam bir anaerobik (oksijensiz ortamda çürüme) ortam hazırlıyor olmalı...
Anaerobik fermentasyon sonucu da ciddi miktarda (genizleri yakan) metan gazı açığa çıkıyor. Büyük miktarda organik madde de, durağan koşullar nedeniyle, derenin son 5 kilometrelik kısmını muazzam bir reaktör haline getiriyor. Derede baloncukların çıkması, metan yoğunluğunun neredeyse patlama derecesine geldiğini gösteriyor.
İSKİ, Kazar isimli kepçelerle (300 m3/saat kapasitesinde) ve Dökü isimli (600 ton kapasitede) özel gemilerle kâh Marmara içine (Yassıada’da yakalandı), kâh Kemerburgaz’daki hafriyat döküm alanlarına, kâh Kartal’daki boş alanlara bu çamuru döküyor deniliyor. Bunların tümü yasak... Bu çamur işlenmeden herhangi bir yere dökülemez. Bu bir suç...
Diğer yandan, maalesef birkaç küçük işletme dışında, evsel veya endüstriyel arıtma çamurlarını (ki Kurbağalıdere arıtma çamuru da değil) işleyen/bertaraf eden tesis yok Türkiye’de...
Aslında bu husus hem belediyeler, hem de endüstriyel işletmeler için çok büyük bir sorun... Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri...
Yılda 15.000.000 ton sanayi kaynaklı evsel nitelikli veya endüstriyel arıtma çamuru çıktığı söyleniyor Türkiye’de (resmi rakamlar çok düşük her zamanki gibi)... Bu miktar her yıl bir yerlere gidiyor, kayboluyor..
Peki ne yapılmalı?
Böylesine vahim bir durum, aslında bir mühendis için inanılmaz bir proje ortaya çıkarıyor. Eminim, kendi başlarına kaldıklarında İSKİ’nin mühendisleri de benim birazdan sunacağım türden bir projeyi akıl ediyorlardır.
5.000 metre boyunda; ortalama 3 metre derinliğinde ve 10 metre genişliğinde bir çamur biriktirme alanınızın olduğunu kolaylıkla varsayabiliriz. Bu da ortalama çamur miktarının 150.000 m3 olduğunu ortaya çıkarıyor. Üstelik derenin mensabı (besleyen kaynaklar) temizlenmedikçe, belirli zamanlarda Kurbağalıdere’de hep aynı şey yaşanacak....
Dereye tünel bağlanması, deniz suyu verilmesi v.b. önlemlerin tümü geçici... Bu çamurun sahil arıtma sistemine bağlanması da sorunu çözmez. Çünkü bu işlemler, "Arıtma sisteminin ilave kapasitesi var mı? Buradan çıkacak çamur ne olacak?" gibi bir dizi ek sorun demek...
150.000 metreküplük çamurun yoğunluğunu 1 kabul edelim ve miktarını 150.000 ton varsayalım. Bu çamurun kalorifik değeri, evsel arıtma çamurundan çok daha yüksektir. Ama isterseniz biz bunu evsel atıklarla aynı kabul edelim: 3.000 Kcal/kg.
Buradan çıkan çamuru, açık alana taşıdıklarını varsayalım yine... Bu açık alana, 2.000 m2 kapalı alanda ve 50 ton/gün kapasitesinde bir gazlaştırma tesisi kuralım.
Çıktılar, 1 MW kurulu gücünde elektrik ve 3.000 ton/yıl stabilize edilmiş, sterilize (>450°C derecede işlenmiş), eğer içinde kirletici yoksa (muhtemelen vardır) saksı çiçekçiliğinde gübre olarak kullanılabilir, özel lotlarda çöp deponi alanlarında örtü toprağı olarak kullanılabilir. Eğer kirli ise özel lotlarda depolanabilir bir malzeme çıkacaktır.
Çamur ortalama %85 nemli olduğundan, iki aşamalı ve sadece mekanik (enerji harcamadan) susuzlaştırma sistemleri kurarak, gazlaştırma sistemine ortalama %40 nemle beslenebilir. Bu demektir ki, günde ortalama 100 ton çamur işlenebilir.
Dolayısıyla, kurulacak gazlaştırma tesisinin 1.500 günlük (ortalama 5 yıl) hammaddesi garanti demektir.
Yani, buradan çıkarılacak çamurdan, yılda 10.000.000 kWh elektrik veya yaklaşık 1.200.000 $/yıl gelir demektir.
Sorunu kökünden çözmeniz de bonus!!!
Yatırımınızın ortalama 4.000.000 dolar olduğunu varsayarsanız, yatırımınız yaklaşık 4-5 yılda kendini geri ödeyecektir zaten...
Alın size İSKİ için evsel/endüstriyel bir çamur bertaraf tesisi! Türkiye’deki ilk ve tek tesis...
Eminim, İSKİ’nin başına bela olan tek dere Kurbağalıdere değildir. Bu türden yüzlerce dere vardır...
İSKİ neden uzmanı olduğu bir alanda hem sorun çözüp, hem de para kazanmasın?
Tanrı Türk’e zekayı fazlasıyla vermiş, ah bir de akıl verseydi!
Osman TÜRKMEN