Değerli Okurlar,
Daha önce yayınlanan 25 Mart 2021 tarihli yazımda üç önemli noktaya vurgu yaparak kömür santrallarının sırayla kapatılması gerektiğinin altını çizmiş ve bu konuda çalışmalara başlanmasının önemini vurgulamıştım. Bu üç noktayı tekrar belirtecek olursak,
- Yeni bir Ulusal Enerji Stratejisi kapsamında fosil yakıtlı santralların bir takvime uygun biçimde hızla sınırlandırılması ve belirlenecek bir tarihte faaliyetlerinin sona erdirilmesi,
- Fosil yakıtlı santralların çalıştırılabilmesi için devletin ve toplumun ödediği bedelin(verimlilik, sağlık, teknoloji ve ekonomi açılarından) açık ve net olarak ortaya konması,
- Kömür sahalarının rehabilite edilerek Yenilenebilir Enerji santralları için kullanımı.
Şimdi bir adım daha ileriye giderek birkaç durum tespiti yapmak amacıyla şu soruları soralım:
- İthal ettiğimiz petrol, doğalgaz ve kömüre çok ciddi bir döviz ödüyor muyuz?
- İthalata yani yabancı kaynaklara dayalı enerji risk oluşturuyor mu?
- Kömür santralları ülkemize önemli bir teknolojik gelişme sağlıyor mu?
- Kömür santralları çalıştıkları sürece ciddi bir çevre problemi yaratıyor mu?
- Yerli kömür için sağlanan teşvikler vatandaşın cebinden çıkıyor mu?
- Termik santral sahiplerinin teşvikler yoluyla vatandaş tarafından finanse edilmesi adaletli mi?
Cevaplarınızı duyar gibiyim. O zaman neden hala kömür sahalarını geliştirmeye çalışıyor ve bunun için doğayı tahrip etmeye uğraşıyoruz? Ayrıca üretim yapmakta olan termik elektrik santrallarının gerçekten sıfır emisyon ve partikülle çalıştığına kim inanıyor?
Bu sorulardan ve tespitlerden sonra “o zaman çözüm ne?” diye soruyorsanız, cevap gayet açık ve net:
- Tüm paydaşların katılımıyla Ulusal Enerji Stratejisini yeniden hazırlamak.
- Paris İklim Anlaşmasını, paydaşların katılımıyla gözden geçirip en kısa sürede imzalamak ve gerekenleri yapmak.
- Kömür için sağlanan teşvikleri derhal sona erdirip, bozulmuş kömür sahaları ve pasa döküm alanlarını rehabilite ederek yenilenebilir enerji üretim tesislerinin kurulması için hazırlamak.
- Birkaç üniteden oluşan termik santralların her bir ünitesini, belirli bir program dahilinde devreden çıkarmak; ünitenin son on yılki üretim rakamları ortalaması dikkate alınarak, tesis sahiplerinin buraya veya uygun görülecek yerdeki kamu arazisine, yenilenebilir enerji yatırımı yapmasına imkan/izin vermek.
- Yenilenebilir enerji alanında, prensip olarak sadece ARGE çalışmalarını desteklemek.
- Yakın gelecekte en yüksek ihracatımızı gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği’nin, başta demir çelik ve çimento sektörleri olmak üzere, başımıza bela olması muhtemel bazı kısıtlama, kota, vergi vb. uygulamalarına karşı şimdiden yol haritasını oluşturmak.
- Bütün bu çalışmaları tüm paydaşların katılımıyla yürütmek.
Ödediğimiz büyük miktarlardaki döviz nedeniyle hem ekonomiye yük getiren hem çevreye zarar veren hem de teknoloji yönünden ülke kalkınmasına bir katkısı bulunmayan kömür santrallarından kurtulmanın zamanı geldi de geçiyor…
Değerli okurlar, hepinize esenlikler diliyorum.
H. Zafer ARIKAN