Kırşan: OVP yurt içi madenciliği hızlandırır

TOBB Madencilik Meclisi Başkanı Kırşan, yeni orta vadeli program (OVP) sayesinde Türkiye'nin maden ihtiyacını yerli kaynaklardan karşılama sürecinin hızlanacağını söyledi. 

Enerji Günlüğü - Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından üç yıllık bir perspektifle her yıl müştereken hazırlanarak Cumhurbaşkanı Kararıyla uygulamaya konulan Orta Vadeli Program (OVP), yeni hükümetin yol haritası olarak geçen yıl Eylül ayında yürürlüğe konulmuştu. Önümüzdeki üç yılı (2025-2027) kapsayan OVP güncellenerek 5 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve ilgili Bakanların katılımıyla kamuoyuna açıklandı. 

TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Türkiye ekonomisine yön verecek bu belgenin Türk madencilik sektörü açısından ne anlam ifade ettiğini ve olası etkilerini Enerji Günlüğü’ne değerlendirdi. Güncellenmiş haliyle OVP’nin On İkinci Kalkınma Planı’nın (2024-2028) hedefleriyle uyumlu bir görüntü sergilediğini ifade eden İbrahim Halil Kırşan, “OVP’de dünyadaki genel geçer güncel kavramlar olan iklim değişikliği, yeşil dönüşümün hızlandırılması, sera gazı emisyonlarının azaltımı, sıfır atık uygulamaları, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve döngüsel ekonomi kavramları ışığında bir önceliklendirme göze çarpıyor. Bu belge, yatırım ortamını iyileştirerek sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor” dedi. 

Orta Vadeli Program’da madencilik alanına yönelik geniş ve önemli unsurlar barındırdığını ifade eden İbrahim Halil Kırşan, şöyle devam etti: 

“Türkiye’nin cari açığında enerjiden sonra en önemli kalem olan madencilik ürünlerinin etkisi hissedilmiş olacak ki Orta Vadeli Program’da madencilik sektörü ile ilgili maddeler İthalat Bağımlığının Azaltılması başlığı altında ele alınıyor. Maden ve minerallerin ithal edilmeden yurt içi rezervlerden karşılanması halinde Türkiye'nin cari açığının kapatılması hedefinde madencilik sektörü kilit rol oynayacak.” 

“İZİN SÜREÇLERİ TEK ELDEN YÖNETİLMELİ”

Kırşan, tüm tabii kaynak yönetim sistemlerinin tek elden yönetilmesine yönelik maddenin hayata geçirilmesinin, sektörün en büyük beklentilerinden olduğunu ifade ederek, “Madencinin ruhsat alması yetmiyor, mülkiyet izinlerini alabilmesi için ilgisine göre orman, mera, Hazine veya şahıslardan izin alması gerekiyor. Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde de birçok kurumdan görüş alınıyor ve süreç uzuyor. Tek elden bir yönetim sistemi geliştirilebilirse bütün bu sıkıntı ve zorluklar aşılmış olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Maden aramalarının “kamu yararına yapılan bir faaliyet” olarak tanımlanmasını da öneren İbrahim Halil Kırşan, bunun yapılması halinde sektörde sıkça karşılaşılan sorunların önünün kesileceğini savundu. Kırşan, özel sektör eliyle yapılmış madencilik faaliyetinin kamuoyunda, kamu yararından çok, kâr amacı güden bir faaliyet olarak karşılık bulduğuna dikkat çeken İbrahim Halil Kırşan, “Kamu yararı kavramı, yatırım güvencesini artıracak sürdürülebilir madencilik faaliyetinin güvencesi haline gelmiş olacak” diye konuştu. 

Kırşan, söz konusu düzenlemelerin, yatırım ortamının iyileşmesine büyük katkı sunacağını belirterek, Türk Devletler Topluluğu (TDT) ile işbirliklerinin geliştirilmesinin ise Kafkasya coğrafyasındaki maden ve mineral potansiyelinin değerlendirilmesine imkan tanıyacağının altını çizdi. 

Geçmiş yıllarda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devrettiği 20’den fazla maden ruhsatına OVP’de özel önem atfedildiğine de dikkat çeken Kırşan, “Ülkemizin cari açığının azalmasına yardımcı olacak şekilde bunların üretilmesine atıf yapılması da sektör açısından önemli bir yenilik. Böylece bu konu da OVP’de ilk defa kendine yer buldu”  görüşünü paylaştı.

Kırşan, güncellenip kamuoyuna açıklanan yeni Orta Vadeli Programda tedarik zincirlerinin güçlendirilmesini teminen yapay zeka uygulamalarına yer verilmesinin, dijital dönüşüme vurgu yapılmasının, lojistik, demir yolu, ve liman bağlantıları gibi alt yapının güçlendirilmesine dönük düzenlemelere yer verilmesinin de madencilik sektörü açısından önemli yapısal düzenlemeler olduğunu ifade etti. 

Enerji Günlüğü