Enerji Günlüğü - Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, yaşanan deprem felaketinde yenilenebilir enerji santrallerinin kurtarıcı rol oynadığını belirterek, yenilenebilir kaynakların payının yüzde 75 seviyesine çıkarılması gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta yaşanan 7,8 ve 7,7 büyüklüğündeki depremler, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü için adeta bir test işlevi gördü. Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, deprem felaketinde Afşin-Elbistan Termik Santrallerinde yaşanan hasar nedeniyle 2800 Megavatlık (MW) kurulu gücün devreden çıkmasına rağmen deprem kaynaklı kesintiler haricinde ülke genelinde bir elektrik kesintisi yaşanmadığını belirtti.
Kındap, “Deprem bölgesinde başta rüzgâr enerjisi santralleri olmak üzere dikkate değer büyüklükte yenilenebilir enerji yatırımları bulunuyor. On ilimizde devrede olan 963 MW RES, 1736 MW GES olmak üzere toplam 2700 MW kurulu gücünde santralimiz üretimlerini kesintisiz sürdürüyor. Ülkemizin enerji kaynaklarını çeşitlendirmedeki başarısının ne kadar önemli olduğunu, bu büyük felakette tecrübe etmiş bulunuyoruz. Enerji tüketiminin yoğun olduğu bir dönemde gerçekleşen depremlerin etkilediği illerde, yenilenebilir enerji kaynaklı üretimin durmaması ve üretime devam etmesi büyük başarıdır.” dedi.
“YENİLENEBİLİRİN PAYI %75 SEVİYELERİNE ÇIKARILMALI”
Türkiye’nin doğalgaz ve kömür gibi hidrokarbon kaynaklı elektrik üretiminin payını çok daha hızla azaltması gerektiğini savunan Kındap, yenilenebilir kaynakların payının yüzde 75 seviyesine çıkarılması gerektiğini vurguladı.
JEOTERMAL SANTRALLER DEPREME DAYANIKLI
Enerji güvenliğinin en az deprem güvenliği kadar önem taşıdığına vurgu yapan Kındap, 30 Ekim 2020’de Sisam merkezli 6,9 büyüklüğündeki depremde İzmir’de yıkım yaşanırken, depremin merkezine çok daha yakın olan jeotermal santrallerde hasar oluşmadığını kaydetti.
Jeotermal ile dış etkenlerden bağımsız olarak 7 gün 24 saat enerji üretilebildiğini kaydeden Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Jeotermal kaynaklardan entegre kullanım ile çok farklı alanlarda değer yaratabiliyoruz. Bu alanda 2010-2020 yıllarında kurulu gücümüzü 100 kattan fazla artırarak tüm dünyada ses getiren bir başarı öyküsüne imza attık. Bugün 1691 MW elektrik enerjisi üretimi; 5020 MW konut ısıtma, seracılık, termal turizm, soğutma, tropikal balıkçılık gibi doğrudan kullanım alanlarında faydalandığımız ve toplamda 6700 MW’ın üzerinde olan jeotermal enerji kullanımımız maalesef ki ülke potansiyelimizin çok çok altında.”