Kaya: Performansa Dayalı Sözleşme modelini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz

Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, Avrupa’da binalarda enerji verimliliği için geliştirilen Yenileme Dalgası’nın Türkiye’ye de etkileri olacağını belirterek, benzeri gelişmelerin vakit kaybetmeksizin Türkiye’de de olması gerektiğini söyledi.

Enerji Günlüğü - Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, Enspire Kreatif Enerji Çözümleri markası ile dünyada sıklıkla uygulanan ve enerji verimliliği sağlayan Performansa Dayalı Sözleşme modelini Türkiye’de yaygınlaştırmak için çalıştıklarını kaydetti. 

Dünya genelinde artan enerji fiyatları ve Ukrayna-Rusya gerilimiyle artan enerji arz güvenliği endişeleri enerjide yeni arayışları ortaya çıkarıyor. Enerji dönüşümü kapsamındaki yenilenebilir enerji yatırımları ve enerji verimliliği uygulamalarının önemi her geçen gün artıyor. Hükümetler yeni enerji planlamaları yaparken, işletmeler de yerinde enerji üretimi ve enerji verimliliği yatırımlarına yöneliyorlar. Enerji verimliliği projelerinin hayata geçmesini kolaylaştıran Performansa Dayalı Sözleşmeler de tüm dünyada hızla yayılıyor.

Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, Enerji Günlüğü’ne yaptığı açıklamada, Enspire Kreatif Enerji Çözümleri markası ile dünyada sıklıkla uygulanan Performansa Dayalı Sözleşme modelini Türkiye’de yaygınlaştırmak için çalıştıklarını kaydetti. Performansa Dayalı Sözleşmelerin büyük, küçük, özel, kamu, sanayi, ticari veya konut fark etmeksizin tüm projelerde kullanılabilen bir yaklaşım olduğunu ifade eden Kaya, “Globalde olduğu gibi Türkiye’de de modelin uçtan uca bir çözüm sunuyor olması, sağladığı en büyük kolaylık olarak değerlendirilebilir” dedi. 

“YATIRIMCIYA SADECE PERFORMANSA ODAKLANMA FIRSATI DOĞUYOR”

Kaya, Enspire ile sanayi kuruluşları ve ticari binalarda enerji tüketimlerinde dönüşüm getirmek ve enerji verimliliği ve yerinde enerji üretimi projelerini hayata geçirmeyi hedeflediklerinin altını çizdi. 

Enspire olarak, iş ortakları 12 ESCO (energy service company) ile birlikte sıfır emisyon misyonuyla sürdürülebilir enerjiye geçiş yapmayı amaçladıklarını kaydeden Kaya, “Performansa Dayalı Sözleşmeler ile sanayide ve ticari binalarda boyutu fark etmeksizin tüm enerji verimliliği ve yerinde enerji üretimi projelerine finansman dahil çözüm sunuyoruz. Yatırımcıya enerji giderlerinde değişen oranlarda tasarruf etme imkânı oluşturuyor, bunu yaparken de performansın mesleki sorumluluğu, tasarrufun garantilenmesi, kaynak ve tarifeden doğacak risklerin azaltılması gibi önemli risklere tek elden çözüm sunuyoruz. Böylece yatırımcıya, sadece performansa odaklanma fırsatı doğuyor” ifadesini kullandı.

PROJEYE ÖZEL ENERJİ TASARRUFU 

Kaya yaptığı açıklamada, Paris İklim Anlaşması ile birlikte karbonsuzlaşmanın Türkiye’nin ekonomik gündeminde de daha çok yer bulmaya başladığına dikkat çekti. Kaya, “Bizim hedefimiz de, Türkiye’de sürdürülebilir enerji projelerinin sayısını artırmak. Bu hedef doğrultusunda Performansa Dayalı Sözleşmeler ile şirketlerin enerji giderlerinde tasarruf sağlayarak ve karbon emisyonlarını azaltarak kaynaklarını ihtiyaç duydukları başka alanlara kaydırmalarına yardımcı oluyoruz. Performansa Dayalı Sözleşmeleri oluştururken, projelerin ne kadar büyük bir enerji tasarrufu oluşturacağına ve karbon emisyonunda ne kadarlık azaltma yaratacağına göre ayrı ayrı ele alıyoruz. Enerji verimliliği ve yerinde enerji üretimini aynı anda gerçekleştirdiğimiz projelerimiz de bulunuyor. Dolayısıyla her bir projede farklı boyutlarda enerji tasarrufu sunuyoruz” açıklamasında bulundu. 

“TEKNİK RİSKLERİ ORTADAN KALDIRIYORUZ”

Doğru enerji verimliliği projelerinin mutlak suretle şirketlerin enerji giderlerini azaltacağını belirten Kaya, “Biz enerji verimliliği projelerimizle müşterilerimizin enerji giderlerini azaltırken, aynı zamanda ilk yatırım maliyetini üstlendiğimiz Performansa Dayalı Sözleşmeler ile teknik riskleri de müşterilerimiz için ortadan kaldırıyoruz” dedi.

“GERÇEK BİR TEKNİK ZENGİNLİK SÖZ KONUSU”

Yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Kaya, Türkiye’nin en önemli gruplarından biri ile bir iş birliğini hayata geçirme aşamasında oldukları bilgisini paylaştı. Bu iş birliği ile bir metal üretiminin atık ısısı ile yine imalatta kullanılan buhar elde edileceğini kaydeden Kay, “Bu sürecin tüm ihtiyacını karşılayacağız; yani pratikte tüm ihtiyaç tasarruftan sağlanacak. Hayata geçirdiğimiz çatı üstü güneş enerjisi projelerimiz de var. Bir ofis binasının ısıtma sisteminin revizyonu üzerindeki çalışmalarımız bitmek üzere. Özellikle pandemi döneminde artan havalandırma ihtiyacı ile öncelik haline gelen, enerji tüketimini azaltmayı sağlayan ısı geri kazanımı projemizi yürütmekteyiz. Yani gerçek bir teknik zenginlik söz konusu ve hem enerji verimliliği hem de yerinde enerji üretimi alanında yoğun bir çalışma içindeyiz” dedi.

“YENİLEME DALGASI’NIN TÜRKİYE’YE DE ETKİLERİ OLACAK” 

Avrupa’da sadece binalar için geliştirilen Yenileme Dalgası’nın (Renovation Wave) Türkiye’ye de etkileri olacağını söyleyen Kaya, “Avrupa ile aynı standartları kullandığımız için Türkiye’de de değişim yaşanması kaçınılmaz. Bu tip yatırımlar teknolojinin ucuzlamasını, üretimin artmasını sağlıyor. Yenileme Dalgası ekonomik toparlanma paketlerinde de temiz enerjinin payının giderek arttığının en önemli göstergelerinden biri.  Bu gelişmelerin, vakit kaybetmeksizin Türkiye’de de olması gerekiyor” dedi. 

AB'de binalar enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40'ından ve sera gazı emisyonlarının yüzde 36'sından sorumlu. Binalar bu nedenle Avrupa'daki en büyük enerji tüketicisidir. Yenilenme Dalgası, tüm Avrupa’da sadece binalar için geliştirildi ve bu kapsamda 2030’a kadar 3 ayaklı bir çalışma planlandı. Yenileme Dalgası (Renovation Wave), 2030’a kadar Avrupa çapında 30 milyon binanın dönüştürülmesini hedefliyor. 

Sabiha KÖTEK- Enerji Günlüğü