Karapınar GES sahasında pilot otlatma projesi başladı

Kalyon Enerji’nin Karapınar GES alanı, bölgedeki koyun yetiştiricileri için kontrollü otlatmaya açıldı.

Enerji Günlüğü - Kalyon Enerji’ye ait Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) alanı, bölgede yaşayan koyun yetiştiricileri için kontrollü otlatmaya kısmen açıldı.

Kalyon Enerji Yatırımları AŞ, Konya ilinin Karapınar ilçesinde kurduğu Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) alanında uygulamaya başladığı Otlatma Pilot Uygulamasıyla santral alanının bir kısmını, bölgede koyun yetiştiriciliği yapan halkın otlatma amaçlı kullanımına kontrollü olarak açtı. 

Güneş panellerinin gölgelemesiyle buharlaşma oranının azalmış olması, alandaki bitki popülasyonunu arttırdı. Bu gelişmeyi değerlendirmek amacıyla Otlatma Pilot Uygulaması başlatan Kalyon Enerji, koyun sürülerinin kontrollü olarak santral sahasında otlatılmasını sağlayan bir düzenleme geliştirdi. Bu kapsamda belli sayıda koyun, sahanın belli bölgelerinde belirli sürelerle otlatılabiliyor. 

Abu Dabi International Holding Co. ve Kalyon Holding’in ortak şirketi Kalyon Enerji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Ata, doğal afetler ve iklim krizine karşı yeşil enerji seçeneklerinin küresel sorunları çözüme götürecek seçenekler olduğunu söyledi ve güneş enerjisinin de bunların içinde çok önemli yer tuttuğunu kaydetti. 

Murtaza Ata şöyle konuştu, “Kalyon Enerji’nin Niğde Bor’da bir; Gaziantep’de 3 noktada ve Şanlıurfa’da da bir noktada olmak üzere toplam 400MW kurulu gücünde yeni GES yatırımları var. 2023 sonuna kadar hepsinin devreye alınmasını planlıyoruz. Bunların tamamının toplamı, Karapınar GES’in gücünün ancak üçte biri ediyor. Rüzgar enerjisi yatırımlarımız da var. Eskişehir, Ankara, Trabzon, Bayburt ve Elazığ’da rüzgar enerjisi santralleri (RES) kuracağız”. 

“BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİNE VE HAYVANCILIĞA DESTEK”

Yeşil enerjinin her türüne ilgi duyduklarını anlatan Murtaza Ata, güneş enerjisinden yararlanarak gıda üretiminde çok önemli bir ara madde olan üre üretimi yapacaklarını söyledi ve “Güneş elektriğinden hidrojen üreteceğiz. Sonra havadaki azotu da alarak üreye dönüştürecek bir teknoloji uygulayacağız. Üre biliyorsunuz bugün dünya tarımında çok önemli yere sahip bir bitki besleme ürünüdür” diye konuştu. 

“OTLATMA FİKRİNİ BİTKİ ÖRTÜSÜNDEKİ UYANIŞ TETİKLEDİ”

Karapınar GES sahasında Otlatma Pilot Projesinin de bölge halkı için hem ekonomik hem de sosyal tarafları olduğunu kaydeden Ata, “Karapınar GES arazisinde inşaata başlarken, 20km2 alanda sadece iki tane iğde ağacı vardı. Zeminde boyları çok kısa veya toprağa yayılmak suretiyle hayatta kalmış birkaç otsu bitki dışında hiçbir bitki yetişmiyordu. Panellerimizi kurduktan sonra gölgeleme yarattık. Bu da toprakta buharlaşmayı azalttı. Bunun bitkilere etkisi derhal ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.

Tesisin peyzajında istilacı olabilecek bitki türlerini kullanmadıklarını; çöl durumundaki araziyi canlandıracak, simbiyotik yaşama yatkın türleri seçtiklerini kaydetti ve “Bölgede çok sayıda koyun yetiştiricisi var. Bu sürüler için inşaat sırasında hayvan geçiş koridorları oluşturmuştuk. Bazı yerlerde de altgeçitler inşa ettik. Daha sonra bitki örtüsündeki uyanışı da değerlendirebilir miyiz düşüncesiyle böyle bir otlatma projesi tasarladık. Otlatmalar Ağustos ayında 70 koyunla başladı. Hemen peşinden sayıyı 300 koyuna çıkardık. 22 günlük ilk deneme çalışmalarında hiçbir sorun yaşamadık. Dolayısıyla pilot uygulamanın örnek olacağını düşünüyoruz” dedi. 

Dünyada birçok yerde benzer uygulamalar yapıldığını hatırlatan Ata, Karapınar GES arazisindeki uygulamanın boyutu ile dünya ölçeğinde benzersiz olduğunu söyledi. 

“MERA ALANLARINA KURULAN TESİSLERE ÖRNEK OLABİLİR”

Uygulama başarılı olursa başka şehirlerdeki tesislerde de benzerlerini başlatacaklarını belirten Murtaza Ata, özellikle mera alanlarında kurulu GES tesislerinde hayvancılıkla iç içe üretim yapılabileceğini vurguladı. Murtaza Ata şöyle konuştu, “Biliyorsunuz meraların yenilenebilir enerji amaçlı kullanımını mümkün kılan bir düzenleme getirildi. Bu çalışmamız sayesinde GES ve RES tesislerinde bir otlatma prosedürü oluşturulması mümkün. Bu prosedür de yasal düzenlemelerle yaygınlaştırılıp kurallara bağlanabilirse bütün uygun tesislerde uygulanabilir hale gelecektir. Bir akademik çalışma gibi yaklaşıyoruz. Biyoçeşitlilik uzmanları, akademisyenler ve çevre mühendisleriyle birlikte çalışıyoruz. Tamamladığımızda elde ettiğimiz verileri Enerji Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile paylaşacağız. Karapınar GES arazisi mera alanı değildi. Ancak bizim de mera alanlarında yatırımlarımız var”.

KESİNTİSİZ GÖZLEM YAPILIYOR

Şirkette Sürdürülebilirlikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Defne Arısoy ise uygulamanın santral alanında bitki varlığının artışıyla başlatıldığını kaydetti ve “Bölgedeki bitki popülasyonunda artış oldu. Bunun nedenlerinden biri hayvan girişinin olmayışıydı ancak güneş panellerinin gölgelediği alanda bitkilerin daha kolay ve hızlı gelişmesi asıl tetikleyici oldu” diye konuştu. 

Santralin kurulumu sonrasında bazı endemik bitki türlerinin daha rahat geliştiğini gözlemlediklerini anlatan Defne Arısoy, proje kapsamında şimdilik 600 adet koyunun düzenli ve kontrollü şekilde otlamaya başladığını kaydetti. Arısoy sözlerini şöyle sürdürdü, “Asıl sonuçları gelecek bahar döneminde göreceğiz. Gözlemlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Bu çerçevede sürüngenler, kuşlar, göçmen kuşlar ve diğer canlılar kapsama alnımızda. Hangi türle ilgili hangi gelişmeler kaydediliyor biliyoruz”. 

TESİS ALANINA SADECE KOYUN SÜRÜLERİ GİREBİLİYOR

Pilot projeden sadece koyun yetiştiricileri yararlanabiliyor. Davranış biçimi olarak keçi sürüleri (kabloları kemiriyorlar ve panellerin üstüne çıkıp zarar verebiliyorlar) ve boyutları itibarıyla da büyükbaş hayvanlar santral sahasında otlatma için uygun değil. Ancak proje, koyunculuk yapan bölge halkı için çok önemli bir gelişme oldu. 

ÇOBANLAR VE SÜRÜ SAHİPLERİ EĞİTİLİYOR

Defne Arısoy, projenin uygulanmasının bazı kurallara bağlı olduğunu kaydederek, paydaşların mutlaka eğitimden geçirildiğini söyledi. Arısoy şöyle konuştu, “Çobanlar ve sürü sahipleri, tesis hakkında bilgilendiriliyorlar. Ayrıca ilgilileri tesis alanında çoban ve sürü güvenliğiyle ilgili eğitim çalışmasına tabi tutuyoruz. Giriş çıkış saatleri; otlatmaya uygun hale gelen bölgenin sınırları; hayvan geçişlerinin nasıl yapılması gerektiği ve en önemlisi güvenlik tedbirlerini öğrenip gereği gibi uygulayan paydaşlar, proje kapsamında otlatma yapabiliyorlar”. 

Hayvan yetiştiriciliğine “kaba yemle besleme” olarak tanımlanan mera otlatmaları ve yem ve saman dışındaki besleme ürünleri hayvancılıkta en önemli maliyet kalemleri arasında sayılıyor. Bu nedenle otlatma, yetiştiriciliğin olmazsa olmazı. Karapınar GES Otlatma Projesi, göz alabildiğine uzanan GES arazisi boyunca uygulanabilirse, bölgede önemli bir kaba yem potansiyeli oluşturacak.

Erdem GÜNER - Enerji Günlüğü