ALİ ARİF AKTÜRK
Bu hafta Londra’da düzenlenen Black Sea Energy Conference-Oil&Gas etkinliğine, Karadeniz’deki doğalgaz varlığıyla ilgili “Karadeniz bir Sinderella mı, yoksa Uyuyan Güzel mi?” tartışmaları damgasını vurdu.Enerji ve özellikle doğalgaz projeleri her geçen gün kamuoyunun ilgisini daha fazla çekerken, Nabucco projesi, Afrodit sahası, Neptün projesi gibi daha çekici isimler koymak ve her konferansta Sinderella, Uyuyan Güzel tarzı benzetmeler yapmak medyada daha fazla yer almak için bir araç oldu. Bununla birlikte artık tüm dünya kamuoyları küreselleşme sonucu Brezilya’daki kuraklık, Japonya Meteoroloji`sinin (JMA) 15 Mart`a kadar hava sıcaklıklarının son 20 yıl ortalamalarının altında seyredeceğini açıklaması veya Nijerya’daki mücbir sebebin dünyanın öteki yarım küresindeki fiyatları köklü bir şekilde oynattığını da artık anlamaya başladı.
Brezilya’daki kuraklık sonucu hidroelektrik kapasitesinin yüzde 50’lerin altına düşmesinin spot LNG’ye yönelik talebi arttırması, Avrupa’daki LNG gazlaştırma terminallerinin yeniden yükleme yaparak primi yüksek pazarlara gaz satmaya başlamasına neden oldu. Benzer durum ülkemiz içinde geçerli olmaya başladı. Nisan ayında gelecek spot kargolardan birisi Avrupa’dan yeniden yüklenerek Türkiye’ye ulaşacaktır. Tabii bu durum Avrupa’daki yer altı depolarındaki stok seviyelerini de etkiledi. Son bir haftadır yatay seyreden NBP ve TTF fiyatlarına rağmen ortalama yeraltı deposu stokları yüzde 50’den yüzde 46’lar seviyelerine düştü. Mart ayı fiyatları Yunanistan teslimatlarına göre 3 dolarlık primle 17 $/mmBtu’ya ulaşarak Uzakdoğu`daki 21.5 dolarlık fiyatlardan nasibini alıyor. Güney Kore, Ocak ayında da devam eden yüksek fiyatlara rağmen Katar’dan 16,7 dolar ortalamayla 1.43 milyon ton LNG almış ve 1.23 milyar dolar ödedi.