Enerji Günlüğü - GAMA Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kadıoğlu, daha rekabetçi ve sağlıklı bir elektrik fiyatı oluşumu için EÜAŞ’ın elindeki santrallerin 5’er yıllığına işletilmek üzere ihaleyle özel sektör şirketlerine devredilmesini önerdi.
Türkiye elektrik sektöründeki kimi sıkıntılar koronavirüs salgınının yol açtığı daha acil sorunların gölgesinde kaldı. Ancak çözüm için çalışmalar kesintisiz sürdü, sürüyor. Sektörün gündemindeki sorunları ve gelişmeleri GAMA Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kadıoğlu’na sorduk.
Sanayicinin elektrik maliyeti açısından önem taşıyan Piyasa Takas Fiyatı (PTF) ne kadar sağlıklı bir gösterge?
Ben sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Piyasanın işletilmesinde ve formülasyonda hiç bir problem yok. Ama sistemden, mekanizmadan bağımsız, şirketlerin sektördeki paylarıyla, ortaklık yapılarıyla bağlantılı sıkıntılar var. Örneğin Elektrik Üretim AŞ’nin yaklaşık 22 bin MW’lik kurulu gücüyle pazarda ciddi bir payı var. Yani kurulu gücünden dolayı EÜAŞ’ın piyasada dominant bir etkisi var ve teklif stratejileri fiyat üzerinde belirleyici olabiliyor. Rekabetçi bir piyasada belki bundan biraz daha küçük ama birden çok belirli büyüklüğün üstünde oyuncu olmasını bekleriz. Bizde irili ufaklı çok sayıda oyuncu olmasına rağmen. bir tane çok büyük bir oyuncu var ve onun diğer oyunculardan bu denli uzak ara büyük olması istemese de onu bazen piyasada tek belirleyici haline getirebiliyor. Bu durumdan uzaklaşmamız rekabet anlamında çok daha olumlu olur. Piyasanın diğer dinamiklerine baktığımızda her şey sağlıklı işliyor. Piyasa işletmecisi EPİAŞ’a güven var, yani burada bir sıkıntı yok.
EÜAŞ’ın istemeden de olsa tek belirleyici olmasını önleyecek çözüm öneriniz var mı?
Bence bunun iki çözüm yolu var. Birincisi EÜAŞ’ın elindeki stratejik sayılmayan kapasitenin özelleştirilmesi. Bu zaten geçmişten günümüze kısmen yapıldı. EÜAŞ’ın elindeki santrallerin ciddi bir bölümü üretim özelleştirmeleri yoluyla özel sektöre devredildi. Buna rağmen EÜAŞ hala dominant bir konumda. Üretim özelleştirmelerine devam edilir, elindeki kapasite azaltılırsa EÜAŞ otomatikman tek belirleyici olma rolünden biraz uzaklaşmış olur.
Ama santraller öyle ha deyince devredilemiyor, piyasa ille de bunu mu beklemeli?
Haklısınız, santrallerin devri ciddi vakit alıyor. Yani özelleştirme hem çok uzun bir yol hem de piyasa şartları şu anda varlık satışı için pek müsait değil. Bunun yerine kapasitelerin belirli sürelerle ihaleler yoluyla devredilmesi düşünülebilir.
Bunu biraz açar mısınız?
Kapasite devrinden kastımız şu, EÜAŞ’ın elindeki kapasite ihaleler yoluyla ve tesisler bazında özel sektöre devredilebilir. Yani santrallerin işletilmesi, mevcut işletme hakkı devri sözleşmelerinden daha kısa vadeli şekilde, örneğin beş yıllığına piyasadaki diğer oyunculara ihale yoluyla devredebilir. Aslında bunların dışında daha pratik bir yol da var.
Nedir o?
Birincil ve ikincil mevzuat düzenlemesi gerektirmeyen bir çözümden söz ediyorum. Aslında bu geçmişte denenmiş ve başarılı olmuş bir yöntem. EÜAŞ, elindeki santrallerde üretmeyi planladığı belli miktardaki elektriği en iyi fiyattan almayı taahhüt eden piyasa oyuncularına ihaleler yoluyla devredebilir. Bu halen özel sektör elektrik üreticilerinin sıklıkla kullandığı ikili anlaşmalar modelinin EÜAŞ tarafından da kullanılması anlamına geliyor. Bu durumda ikili anlaşmalar Türkiye elektrik piyasasının işlem derinliği kazanması konusunda da ciddi bir yol kat edilmesini sağlayabilir. Burada EÜAŞ üzerine düşen görevi yapmış ve mevzuat açısından herhangi bir engel kalmayacak şekilde hazırlıklarını tamamlamıştır ancak Fransa’daki EDF örneği gibi bir kamu şirketi olarak belirli limitler içinde hareket serbestisine ihtiyacı olduğunu söylemek zorundayız.
Doğalgazda organize toptan satış piyasasının (OTSP) devreye girişi elektrik sektörünü nasıl etkiledi?
OTSP henüz yeni bir piyasa. Önce spot piyasa olarak açıldı. Şimdi haftalık işlemler de başladı. Ve bu işlemler ve maliyetlerin aşağı düşmesi, yani doğalgaz santrallerinin ticarette daha aktif rol alma istekleri üzerine bir likidite oluşmaya başladı. Yakından takip ediyoruz. Doğalgaz pazarındaki gelişmelerin ve derinleşmenin yol açtığı maliyet avantajının elektrik piyasasına yansımaları mutlaka oluyor. Ama şimdilik hacimler tüketimin yüzde 20-30’unun üzerine çıkmadığı için bunu kanıtlamak çok da kolay değil.
Yeni pazarda pozisyon alan oyuncular durumdan ne derece memnun?
OTSP doğalgaz piyasasında pozisyon alan şirketler yılın ilk altı ayında zarar görmediler. Bu bile başlı başına çok önemli bir gösterge. Özel sektör oyuncuları, BOTAŞ gibi güvenli liman kabul edilen bir satıcının yanında deyim yerindeyse açık denize çıkıp darbe yememiş olmaları, bundan sonraki süreçte oluşacak işlem hacimler için iyi bir sinyal oldu.
Doğalgazda OTSP’nin enerji dışı sektörlere de etkisi nedir?
Haklısınız, doğalgazda tek serbest tüketici, elektrik santralleri değil elbette. Sanayi tesisleri de ciddi doğalgaz alıcısı. Başta demir çelik, cam, seramik, çimento gibi sektörlerdeki fabrikaların da ucuz doğalgaza erişimi açısından organize spot doğalgaz piyasası çok kritik bir öneme sahip. Çünkü Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu ihracat gelirlerinin artabilmesi için bu işletmelerin rekabetçi fiyatlardan uluslararası piyasalara ürün sevkıyatı yapabilmesi için büyük önem taşıyor. Bu yüzden yeni doğalgaz piyasasının, Türkiye’nin rekabetçi bir üretim gücü oluşturmasına katkı sağlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Enerji piyasalarında derinliği arttıracak başka neler yapılabilir?
EPİAŞ bünyesinde iki yeni piyasanın geliştirilmesi aşamasındayız. Birincisi vadeli elektrik piyasası, İkincisi de vadeli gaz piyasası. Bunlar da uzun vadede şirketlerin enerji maliyetlerini yönetmelerini, üreticilerin ise öngörülebilir bir piyasaya kavuşmasını sağlayacak. Bir aydan üç yıla kadar vadelerde ürünlerin geliştirilip piyasada işlem görmesini sağlamak çok kritik.
Aslında piyasa oyuncuları arasında vadeli işlemler var zaten...
Evet, aslında pratikte piyasada özel sektör oyuncuları kendi aralarında vadeli kontratlar imzalayıp belli bir işlem hacmine ulaşıyor. Ancak özellikle kriz dönemlerinde tezgah üstü piyasalardaki ikili anlaşmaların yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde yaşanan sıkıntılar, bu alanda bir güven sorununa yol açmıştı. Şimdi bir tarafı EPİAŞ ya da onun görevlendireceği bir yapı olacak yeni bir mekanizma ise geçmişten kalan bu güven erozyonunun ortadan kalkması için bir zemin sağlayabilir.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü