Enerji Günlüğü - Jeotermale dayalı elektrik üretimine verilen alım fiyatı garantisi desteği azaltılınca yaklaşık 2000 MW’lik santral yatırımı askıya alındı. JED Başkanı Ali Kındap “Enerji talebi artar ve enerji fiyatları yükselirken böyle bir potansiyelin kenarda beklemesi Türkiye için kayıp” dedi.
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, jeotermal enerji alanındaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini Enerji Günlüğü ile paylaştı. Son zamanlarda enerji fiyatlarının tüm dünyada beklenmedik oranda yükseldiğini belirten Kındap “Bazı ürün fiyatlarının geçen senenin 2-3 kat üzerine çıktığını görüyoruz. Bu seyir maalesef elektrik fiyatlarının da yükselmesine yol açıyor. Elektrik fiyatlarının yükselmesinde etkili bir ikinci sebep de Türkiye özelinde son 2-3 senedir yağışların azalmasının hidro kaynakların katkısını düşürmesi. Bir taraftan da pandemiden sonra enerji talebinde çok hızlı bir artış yaşandı. Elektrik tüketimi geçen seneye göre yüzde 5 civarında artmış durumda.”
YEK'SİZ ELEKTRİK DAHA PAHALI OLURDU...
Artan yenilenebilir enerji yatırımlarının, elektrik fiyatlarını aşağı çekici etkisinin, mevsimsel etkiler, tüketimin artması ve yenilenebilir kaynakların üretimdeki payının düşmesi gibi nedenlerle yeterince hissedilemediğini vurgulayan Kındap, “Ama şunu da söyleyebilirim. Şu an her ne kadar fiyatlar yükselmiş olsa da, yenilenebilir kaynaklarımız olmasaydı bu fiyatlar çok daha yükseklere giderdi. O yüzden enerji fiyatları yükseldi ama yenilenebilir eneri kaynaklarının (YEK) katkısı sayesinde bunun düşük seviyede kaldığını söyleyebilirim” diye konuştu.
DAHA ÇOK YEK, DAHA FAZLA YERLİ
Ali Kındap, Türkiye’nin her yıl belli miktarda yenilenebilir enerji santralini sisteme eklemeyi, ayrıca kullanılmayan atıl kömür kapasitelerini sisteme eklemeyi hedeflediğini anlattı. JED Başkanı Kındap, güneş, rüzgâr ve jeotermaldeki yüksek potansiyel harekete geçirilerek önümüzdeki yıllarda yerli ve yenilenebilir kaynakların daha çok devreye gireceğini ifade etti.
Şu an jeotermali en düşük maliyetli kaynaklardan biri olarak değerlendiren Ali Kındap “Hatta jeotermale dayalı elektrik üretiminin rüzgâr ve güneş kadar ucuz olduğunu söyleyebilirim. 30, 40 ve 50 yıllık perspektiflerle bakarsak bugün rüzgâr, güneş ve jeotermalin ülke enerji maliyetine katkı seviyesi hemen hemen aynı” ifadelerini kullandı.
JES'İN RES VE GES'TEN FARKI: HİÇ DURMAZ
Jeotermalin kesintisiz elektrik üretimiyle diğer yenilenebilir kaynaklardan önemli bir farkı bulunduğunu vurgulayan Ali Kındap, “Jeotermal, termik santral gibi şebekeyi düzenli ve sabit enerji ile besleyebiliyor. Yani, rüzgâr ve güneş santralleri durduğu zaman şebekeyi besleyebilen bir kaynak jeotermal. Dolayısıyla biz buna şebeke dostu enerji kaynağı diyoruz” dedi.
15 MW’DEN 1650 MW’YE HIZLI ÇIKTI
Türkiye’nin geçmiş 10 yılda jeotermalde büyük bir ivme kazandığını anlatan Ali Kındap, JES kapasitesinin 15 MW’den 1650 MW’nin üzerine çıkarıldığını söyledi. Ancak Kındap, bugün, destekleme modelinde yapılan köklü değişikliklerin jeotermalde yatırım hızının kesilmesine yol açtığını vurguladı.
YEKDEM DEĞİŞTİ YATIRIM KESİLDİ
Jeotermal elektriği için verilen destekleme fiyatlarının yaklaşık yüzde 30 düşürüldüğünü ve döviz yerine TL bazlı uygulamaya geçildiğini anlatan kındap “Destek süresi de beş yıl ile sınırlandırıldı. Bu da jeotermal yatırımların önünü bir bıçak gibi kesti” dedi.
YATIRIM SÜRECİ UZUN VE ZOR
Ali Kındap, jeotermale dayalı elektrik üretim projelerini hayata geçirmenin uzun bir süre gerektirdiğini söyledi. Kındap şunları söyledi:
“Bir JES’i hayata getirmek en az beş sene gerektiriyor. Destekleme süresinin kısa olması ve 2025’ten önceki yatırımlarla sınırlı tutulması büyük handikap. Bu sürede bir projenin başlatılması, sürdürülmesi ve tamamlanması mümkün gözükmüyor.”
Şu anda jeotermalde devam eden hiçbir yatırım bulunmadığını anlatan Ali Kındap “Çünkü sektör elindeki tüm projeleri önceki YEKDEM döneminde tamamlamaya odaklanmıştı. Bu konuda gayet de başarılı oldu. Çünkü biz uzun dönemli bir planlama yapıyoruz. Uzun dönemli bir yatırım dönemimiz var. Türkiye’nin şu anda 2000 MW’lik hazır baz yük potansiyeli şu an maalesef beklemede. Ülkenin enerji talebi artar ve enerji fiyatları yükselirken böyle bir potansiyelin kenarda beklemesi Türkiye için kayıp” diye konuştu.
UZUN VADELİ FİNANSMAN SORUNU
Ali Kındap, enerji fiyatlarındaki yükselişin jeotermal santral yatırımlarını teşvik edici bir yönü bulunsa da, uzun dönemli finansman sorunu yaşandığını anlattı. Ali Kındap, jeotermal enerji yatırımlarının yeniden geçmiş 10 yıldaki ivmesini kazanması için neler gerektiği sorusuna şu karşılığı verdi:
“Türkiye geçtiğimiz dönem çok başarılı bir YEKDEM yatırım dönemi gerçekleştirdi. Toplam kapasitedeki yenilenebilir payı yüzde 53’ye ulaştı. Bu çok büyük bir kapasite. Aslında bunun kat kat daha fazlasına ulaşmak da işten değil. Burada çözüm çok net. Denenmiş ve başarılı olmuş önceki mekanizmanın, hayatın yeni gerçekleri ve yeni piyasa şartları düşünülerek yeniden hayata geçirilmesi, yenilenebilir kaynakların aynı hızda enerji sektörüne kazandırılmasının önünü açacaktır. Bu çok net.”
İTHAL KAYNAKLARA GÜVENEMEYİZ
Türkiye açısından yerli ve yenilenebilir kaynakları daha fazla devreye sokmanın bir gereklilik olduğunun altını çizen JED Başkanı Ali Kındap şöyle devam etti:
“Bugün dünya piyasasında doğalgazın fiyatı 1000 doların çok üzerine yükseldi. Kömür fiyatları kat be kat arttı. Petrol fiyatları bir önceki seneye göre iki katın üzerinde bir artış var. Dış kaynaklara güvenemeyeceğimizi, dış kaynaklar üzerine kurulu bir enerji piyasasını kuramayacağımız çok açık ve net bir şekilde ortada. Yani biz yerli kaynaklarımızı hayata geçirmemiz lazım.”
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü