İsrail petrolü ihraç etmeyi düşünmüyor

Enerji Günlüğü - Abu Dabi Ulusal Bankası Grup Baş Ekonomisti Giyas Gökkent, “İsrail, Doğu Akdeniz petrolünü en azından bu aşamada ihraç etmeyi düşünmüyor”...

Enerji Günlüğü - Abu Dabi Ulusal Bankası Grup Baş Ekonomisti Giyas Gökkent, “İsrail, Doğu Akdeniz petrolünü en azından bu aşamada ihraç etmeyi düşünmüyor” dedi. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi ve Doğu Akdeniz’de çıkardığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyıp taşımayacağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gökkent, gaz üretiminin İsrail ekonomisi için önemli bir faktör olduğunu anlattı.

“İsrail Doğu Akdeniz petrolünü en azından bu aşamada ihraç etmeyi düşünmüyor. Üretimin yerli gaz talebini karşılaması bekleniyor. Bu vesileyle ülke hem dışa enerji bağımlılığını azaltıp, hem de ticaret ve bütçe dengelerini iyileştirip, ekonomik büyüme hızında ivme kazanmayı planlıyor’’ diyen Gökkent, İsrail’in gaz rezervleri şu an için örneğin büyük rezervi olan Katar’a göre küçük olduğunu, gaz üretiminin İsrail ekonomisi için önemli bir faktör ancak, küresel enerji dengelerini değiştiren bir ölçek olmadığını dile getirdi.

Güney Kıbrıs’ın da doğalgaz bulması halinde bu doğalgazı pazarlamak için Türkiye’ye ihtiyaç duymasının siyasi ve ekonomik ilişkilere olası etkisi konusunda ise Gökkent, “Güney Kıbrıs’ın gaz ihraç etmesi için Türkiye’yi içermeyen bir boru hattı tesis etmesi aşırı maliyetli olacaktır. Fakat, siyasi konuların iktisadi çıkardan ağır basması muhtemel, dolayısıyla ilişkilerde düzelme olasılığını düşük görüyorum” diye konuştu.

“ARAP BAHARI, MENA ÜLKELERİNİN İKTİSADİ DURUMLARINI DAHA DA ZORLAŞTIRDI”

Arap Baharı sonrası MENA bölgesi ülkelerin ekonomik yapısı, durumu ve gelişmeleri hakkında da bilgi veren Gökkent, Orta Doğu ülkelerinin enerji ihracatçıları ve ithalatçıları olarak kabaca iki gruba ayrılabileceğini, bunların arasındaki ilişkinin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduğunu belirtti.

Genelde enerji ihracatçılarının enerji satışları sayesinde elde ettikleri gelirlerle sermaye ihraç edip (dışarıya yatırım), dışarıdan işçi ithal etme yoluna gittiklerini, diğer taraftan enerji ithalatçılarının bu ülkelerden yatırım çekip, işçi ihraç ettiklerini ifade eden Gökkent, şunları kaydetti: “Petrol fiyatı 2009 yılında ortalama varil başı 60 dolardan 2012 yılında 109 dolara yükseldi. Bu yıllık ortalama petrol fiyatı, tarihi bir rekordur. Keza 2009 ile Şubat 2011 döneminde BM Gıda ve Tarım Örgütünün gıda fiyatı endeksi yüzde 61 artmıştır. Siyasi beklentilerle beraber maddi zorluklar Arap baharının 2011’de yayılmasına sebebiyet vermiştir.

Bu dönemde enerji ihracatı yapan ülkelerin dış ticaret dengeleri gittikçe büyüyen fazlalar vermiştir ve bunlar da bütçe harcamalarının arttırılmasına izin vermiştir. Bu ülkelerde iktisadi büyüme bilhassa petrol dışı sektörlerde ivme kazanmıştır. Aynı dönemde enerji ithal eden ülkelerin ekonomilerinin dış ticaret ve bütçe dengeleri gittikçe bozulmuş, artan açıklar oluşmuştur. 2011’den sonra bölgedeki enerji ithalatçı ülkelerindeki siyasi istikrarsızlık dış yatırım, turizm ve genel olarak döviz gelirlerini olumsuz etkileyip, zaten zor olan iktisadi durumlarını daha da zorlaştırdı. Özet olarak, 2012 yılında Orta Doğu’daki enerji ihracatçısı ülkelerin ekonomisi yüzde 6,6 civarında büyüdü. Bölgedeki enerji ithalatçı ülkelerin ekonomisi yüzde 1,2 civarında büyüdü.”

Siyasi istikrarsızlık yaşayan bölgedeki ülkelere bakıldığında bunların arasında Libya’nın farklı bir konumda olduğunu belirten Giyas Gökkent, “Çünkü ülke aynı zamanda önemli bir enerji ihracatçısı. Enerji kaynaklarını kullanarak ülkenin hızla büyümesi beklenmektedir. 2013 yılında Libya’nın ekonomisinin büyüme hızı yüzde 17 civarımda tahmin edilmektedir. Mısır daha çok enerji ithalatçısı ülkelerle aynı grupta düşünülür. Bu ülkede büyüme hızı yüzde 2 civarında olup, siyasi istikrar tesis edildiği kaydıyla ivme kazanması beklenmektedir” diye konuştu.