“İmkânı olan herkes kendi enerjisini üretmeli”

ENSİA Başkanı Kalaycı, imkanı olan herkesi kendi elektriğini üretmeye davet ederken, devletten de izin süreçlerini kolaylaştırmasını istedi.

Enerji Günlüğü - Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi dünya genelinde enerji fiyatlarını yukarı taşırken, Türkiye gibi birincil enerji kaynaklarında büyük oranda dışa bağımlı ülkelerin üretim maliyetleri öngörülemez şekilde artıyor. 

Elektrik enerjisi kurulu gücünde 100 bin Megavat sınırını aşan Türkiye’de; rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyokütle’den oluşan  yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklı kurulu güç seviyesi 22 bin Megavat seviyesinde bulunuyor. 

Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’de imkânı olan herkesin kendi enerjisini üretmesi gerektiğini, büyüyen ve gelişen ekonominin en önemli girdisi olan enerjide dışa bağımlılık oranının hızla düşürülmesinin şart olduğunu belirtti. 

“BIRAKIN, VATANDAŞ KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETSİN”

Türkiye’de kendi enerjisini üretmek isteyen tüm vatandaş ve yatırımcıların önünü açacak sistem önerisinin ayrıntılarını paylaşan ENSİA Başkanı Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Öncelikle, enerjinin tüketildiği yerde üretilmesinin hayati önemde olduğunu bilmemiz gerekiyor. Zaten yenilenebilir enerjinin de mantığı bu. Sanayici, otel sahibi, fabrika sahibi, site sakini, apartman sakini ya da herhangi bir vatandaş… Kendi elektriğini üretebilecek iradesi ve finansal gücü varsa bırakalım üretsin. 

Ancak bunu yaparken insanları yormayan, onları tek noktada karşılayan ve tüm süreçlerini aynı noktada tamamlayabileceği bir sistem kurmamız gerekiyor. Vatandaş çatısına güneş enerjisi kuracaksa haftanın 7 gün açık olan başvuru noktalarında tüm izinlerini alabilmeli. 

Hazırlanan projeler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yetkilendireceği mühendislik ofislerinin onayı sonrasında süratle kurulum aşamasına gelebilmeli. Tıpkı OSB’lerdeki Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri gibi, yenilenebilir enerji alanında uzmanlaşmış, yetkin kadrolara sahip bu mühendislik ofisleri, Noterler ya da Yeminli Mali Müşavirler gibi devlet adına projelere onay vermeli ve gelirlerinin bir bölümünü devlete aktarmalı. 

Hatta bu işlemler sırasında oluşacak maliyetler, devletimiz tarafından da rahatlıkla karşılanabilir. Vatandaşın üreteceği her kilovat enerji, karşılığı olan dövizin cebimizde kalması anlamına geliyor.”

HIZLI İŞLEYEN VE SADELEŞMİŞ BÜROKRASİ 

Hızlı işleyen, sadeleşmiş bir bürokrasiye sahip bu mekanizma ile bugün sadece 8 bin Megavat olan güneş enerjisi kurulu gücünün birkaç sene içinde 30 bin Megavat seviyesine ulaşmasının şaşırtıcı olmayacağını sözlerine ekleyen Alper Kalaycı, en önemli sorunun dağıtım altyapısındaki eksikler olduğuna işaret etti. 

ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ülkemizde çatılarda 46 bin 760 MW’lık kuruluma izin verecek alan bulunmasına rağmen, mevcut şebeke kapasitesi bu potansiyelin sadece 6.585 MW’lık bölümünü değerlendirmeyi mümkün kılıyor. Dolayısıyla vatandaşın istekli devletin ise yatırımların önünü açan noktada konumlanması yeterli olmuyor. 

Dağıtım altyapısının da bu yatırım genişlemesini kaldırabilecek altyapıya sahip olması gerekiyor. Bu noktada önerimiz, kamu otoritesi küçük yatırımcıların süreçlerini yetkilendirdiği ve en katı şekilde denetlediği mekanizmalara bırakırken, dikkatini ve motivasyonunu elektrik dağıtım sisteminde yapılması çok acil yatırımlara vermeli.”