HES’çiler, ortak su kullanım platformu önerdi 

HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, enerji ve diğer amaçlarla su kullanımını programlayacak ortak bir platform kurulmasını önerdi, bankaların kredilendirilebilir HES projeleri beklediğini söyledi. 

Enerji Günlüğü - Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği (HESİAD) tarafından Devlet Su İşleri ve SU-EN’in desteklerdiyle düzenlenen Türkiye’nin Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi Ankara’da devam ediyor. HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, bugünkü oturumlar öncesi yaptığı konuşmada, hidroelektrik santrallerin sadece Türkiye’nin belli bir dönemdeki kalkınma hamlelerinin dinamosu olmakla kalmayıp, lider yenilenebilir kaynaklı segment olarak tüm ülkenin enerji arz güvenliğini de garanti ettiğini vurguladı. 

BANKACILAR HES PROJESİ BEKLİYOR 

Kamu temsilcilerinin sıfırdan HES kurulumlarıyla hibrit uygulamaların, pompaj depolamalı HES’lerin ya da barajlar üzerine kurulacak yüzer GES’lerin önünü daha fazla açmayı mümkün kılacak bir ortak yaklaşıma sahip olduğunu belirten Güven, “Finans kuruluşlarının HES’leri finanse etmekle ilgili temel beklentisinin ‘kredilendirilmeye hazır projelerin kendilerine ulaştırılması olduğunu’ dile getirmelerinden, sektör tedarikçilerimizin teknik yeterliliklerin üst seviyelerde olmasından sektörümüz adına büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu. 

“KESİNTİSİZ ENERJİNİN BEL KEMİĞİ”

Ülkenin enerjideki 2035 hedeflerine ulaşmak amacıyla hidroelektrik sektörünün üzerine düşeni sonuna kadar yapmak üzere hazırlıklarını hızlandıracağını ifade eden Güven “Bugün itibarıyla 32 bin MW’ı aşkın kurulu güce ulaşmış ve 30 binden fazla kişiye istihdam yaratmış olan hidroelektrik sektörü, halen, enerji arz güvenliğimizin, sürdürülebilir ve kesintisiz enerji tedarikinin bel kemiğini oluşturuyor” dedi. 

32.2 BİN MW’YE NASIL GELİNDİ? 

HES kurulu gücünün 2005’teki 12 bin 975 MW seviyesinden 2015’te 25 bin 900 MW seviyelerine ulaştığını anlatan Güven “Yani 10 yılda HES kurulu gücümüzü 2’ye katladığımızı görüyoruz. 2015 ile 2024 arasındaki 9 yıllık dönemde ise, toplam 6 bin 200 MW artışla şu anki mevcut HES kurulu gücümüz olan 32 bin 200 MW’a ulaşmış bulunuyoruz” bilgilerini paylaştı. 

HEDEFE YÜRÜRKEN REVİZYONU UNUTMAMAK 

2035 hedeflerine 11 yıl olduğuna işaret eden Elvan Tuğsuz Güven “Mevcut veriler, önümüzdeki 11 yılda toplam 11 bin MW’lık yeni HES kurulu gücünü ülkemize kazandırabileceğimizi gösteriyor” dedi. Bu kapasiteyi mümkün olan en yüksek seviyede gerçekleştirmek için HESİAD olarak sektör adına kararlılıkla çalışacaklarını vurgulayan Güven şöyle devam etti: 

“Elbette bu esnada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın kısa bir süre önce açıkladığı 2035’te toplam 35 bin MW’lık HES kurulu gücüne ulaşma hedefinin, ülke olarak mevcut potansiyelimiz, güncel gelişmeler ve sektörümüzün uluslararası standartlardaki kabiliyetleri gözetilerek yukarı yönde revize edilmesi gerektiği beklentimizi dile getirmeye de devam edeceğiz.”  

“BU MESELE MİLLİ MESELE”

Ülkenin cari açığını düşürecek her aksiyonu almakla yükümlü olduklarını kaydeden Elvan Tuğsuz Güven şöyle devam etti: 

“2035’te yenilenebilir enerji ihracatçısı olmayı hedefliyoruz. Bu nedenle HES'lere yatırımı devam ettirmenin, hibrit ve pompajlı HES’ler, ayrıca yüzer GES’ler gibi günün gereklerine uygun uygulamaları öncelik listemizde daha üst sıralara taşımanın, ülke olarak enerji arz güvenliğimiz ve sürdürülebilir kalkınmamız için kritik önem taşıdığına yürekten inanıyoruz. Bunu bir milli mesele olarak kabul ediyoruz.” 

SU KULLANIMINA ORTAK PLATFORM

Suyun enerji üretimindeki yerini tam olarak ölçmenin çok önemli olduğuna vurgu yapan HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, “Bu stratejik kaynağın kullanımının ve korunmasının, enerji üretimi ve diğer tüm paydaşlar özelinde ortak bir platformda planlanmasının, ülkemiz adına son derece faydalı olacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 

İYİ PLANLANMIŞ, ÇEVREYE UYUMLU HES

Elvan Tuğsuz Güven, kamuoyunda HES ve baraj yatırımlarına karşı ortaya çıkmış olumsuz algıyı değiştirecek çalışmalar yürüteceklerini de ifade etti. Güven, tüm baraj ve HES projelerinin, iyi planlanıp, yatırım öncesi, sırası ve sonrasındaki tüm gerekli çevresel gerekliliklerin garanti edilerek hayata geçirilmesi halinde coğrafyaya zarar vermediğini Türk halkına tüm açıklığıyla aktarmayı amaçladıklarını söyledi. 

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü / ANKARA