Enerji Günlüğü - Türkiye’deki 50 MW’ın üzerindeki büyük kömürlü termik santrallerin sağlık maliyetinin 55 yılda 4.8 trilyon TL olduğu ve yaklaşık 200 bin erken ölüme yol açtığı kaydedildi.
Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in, ‘Kronik Kömür Kirliliği - Kümülatif Sağlık Etkileri Özel raporu, Türkiye’deki kömürlü termik santrallerin 55 yıllık sağlık karnesini çıkardı. Bu yıl ilk defa son 55 yılın toplam sağlık maliyetini ortaya koyan rapora göre, 1965 -2020 yılları arasında açılan ve halen 16 ilde faaliyette olan 50 MW’ın üzerindeki büyük kömürlü termik santral, 55 yılda toplamda 4.8 trilyon TL sağlık masrafına ve 196 bin 91 erken ölüme neden oldu.
MUĞLA, ZONGULDAK VE ÇANAKKALE ODAKTAKİ İLLER
Kömür kirliliğinin en yüksek olduğu il Muğla, madenci şehri Zonguldak, planlanan santrallerin yoğunlaştığı Çanakkale ve inşaatı devam eden santralin bulunduğu İskenderun Körfezi, çalışmanın odağındaki bölgeler. Bu bölgelere özel dosyalar içeren çalışma kapsamındaki diğer iller ise Kütahya, Manisa, Sivas, Kahramanmaraş, Ankara, Bursa, Kocaeli, Şırnak, Bolu, Yalova ve İzmir.
KİRLİLİĞİN ÜÇTE BİRİ MUĞLA’DAN
HEAL çalışmasına göre, Türkiye’nin ve dünyanın tanınmış turizm merkezlerine ev sahipliği yapan, tatil cenneti Muğla, kömür kaynaklı hava kirliliğinin yarattığı olumsuz sağlık etkisi ve maliyetinde en kötü karneye sahip bölge. Bölgede Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy termik santralleri bulunuyor. İşletmedeki üç kömürlü termik santralin neden olduğu sağlık sorunlarının ekonomik maliyeti 1,48 trilyon Türk lirasına tekabül ediyor; bu da tüm Türkiye’deki termik santrallerin sağlık maliyetinin neredeyse üçte birini oluşturuyor.
ÇANAKKALE’DE 5 KÖMÜRLÜ SANTRAL, İKİ DE PROJE BULUNUYOR
Çalışmanın odağındaki Çanakkale ise yeni kömürlü termik santral projelerinin yoğunlaştığı bir şehir olarak öne çıkıyor. Bölgede faaliyet gösteren beş kömürlü termik santralin (18 Mart Çan, İÇDAŞ Biga, Bekirli, Cenal ve Çan-2 ) yanı sıra, iki yeni kömürlü termik santral de planlama aşamasında.
ADANA’DA HUNUTLU SANTRALİ ENDİŞELENDİRİYOR
Adana’da inşaatı süren ve birkaç ay içinde faaliyete geçmesi beklenen 1.230 MW kurulu gücünde ve yoğun olarak ithal kömür ile çalışması planlanan EMBA Hunutlu santrali ise endişeleri daha da arttırıyor.
İSKENDERUN KÖRFEZİ’NDE SAĞLIK MALİYETİ 138 MİLYAR TL
Çalışma kapsamında incelenen İskenderun Körfezi’nde, üç kömürlü termik santral, işletmeye alınmalarından bugüne toplam 4.717 erken ölüme ve 138,15 milyar TL kümülatif sağlık yüküne neden oldu.
“TÜRKİYE HENÜZ KÖMÜRDEN ÇIKIŞ TARİHİ BELİRLEMEDİ”
Raporun başyazarı, HEAL Türkiye Sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal, Türkiye’nin, 2021 yılının sonunda Paris İklim Anlaşması'nı onaylaması ve 2053 için net sıfır karbon hedefi koymasıyla, kömürden çıkışın en kısa zamanda gerçekleşmesinin önem kazandığını belirtti. Gacal, “Buna rağmen, Türkiye henüz kömür kullanımını sonlandırmak için bir tarih belirlemedi ve kömürlü termik santral kapasitesini iki katına çıkarma hedefini sürdürüyor” dedi.
Çalışmada politika yapıcılara öneriler şöyle sıralanıyor:
- Kömürden kademeli olarak çıkmak için net bir zaman çizelgesinin ve mevcut tesislerin kapatılacakları tarihlerin, en geç 2030 olmak üzere, belirlenmesi.
- Yapılması planlanan tüm kömür santrallerinin iptal edilmesi ve Hunutlu gibi santrallerin inşaatının durdurulması.
- Yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde sağlık ve kirlilik verileri konusunda şeffaflık sağlanması.
- Enerji üretimiyle ilgili her türlü karar ve önlem için sağlık etki değerlendirmesi yapılması.
- Madenlerde ve fabrikalarda çalışan binlerce insanın yanı sıra, yerel toplulukların sağlığını da iyileştirecek, alternatif iş kollarını teşvik etmek için adil geçiş benzeri mekanizmalar hazırlanması.
- Türkiye'deki sağlık ve tıbbi kuruluşlar ile bireylerin (hastalar gibi) temiz hava, sağlıklı enerji ve iklim değişikliğin etkilerinin azaltılması konularında aktif rol almalarının sağlanması için kapasitenin artırılması.
- Kömürden enerji üretiminin gerçek maliyetinin ayrıca kömürden çıkışın ülke ekonomisi ve halk sağlığı üzerinde yaratacağı olumlu etkilerin ve sağlık yararlarının kamuoyu nezdinde vurgulanması.
- Temiz hava faaliyetlerinin ve planlarının geliştirilmesi ve uygulanmasının yanı sıra enerji ve iklim politikalarının görüşülüp, karara bağlandığı girişimlere Sağlık Bakanlığı düzeyinde katılım sağlanması.