Enerji Günlüğü - Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, dünyanın yüzde 91’inin temiz hava soluyamadığına ve hava kirliliğinin her 9 ölümden birine neden olduğunu hatırlatarak hava kirliliğini azaltacak önerilerde bulundu.
Birleşmiş Milletler tarafından bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün teması ‘Hava Kirliliği’ olarak belirlendi. Hava kirliliğinin oluşmasında hepimizin suçlu olduğunu vurgulayan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, ‘Hava Kirliliğini Yen’ sloganıyla herkesin atması gereken adımlara dikkat çekti.
Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, SÜT-D olarak belirledikleri ‘Hava Kirliliğini Yen’ sloganı doğrultusunda şu tavsiyelerde bulundu;
Isınırken ve pişirirken kullandığımız yakıtları ve yakma sistemlerini seçerken özen göstermeliyiz. Bacalarımızı temiz tutmalıyız. Yaşadığımız ve çalıştığımız iç ortamlarda teknik olarak uygun olmayan koşullarda yakma ile ısınma - pişirme yapılıyorsa karbonmonoksit, azot dioksit, hidrokarbon ve partikül kirliliği oluşur.
Evimizdeki kombi ve klimaların düzenli bakımını yaptırmalıyız.
Binalarımızda uygun yalıtımla daha az yakıt harcayarak ve daha az sera gazı salımı yaparak kışın ısınmak, yazın ise serinlemek mümkün. Başta yalıtım olmak üzere yapı malzemelerimizi sağlıklı ortama uygun seçmeliyiz.
Kullandığımız sentetik mobilya, döşeme, boya ile böcek ilacı, aseton, deodorant, saç spreyi gibi birçok ürünün içinde yer alan uçucu organik bileşikler, oda havamızı kirleterek; koku, nem, bayat hava ve hatta havasızlığa yol açarak hane halkı sağlığını tehdit eder. Kullandığımız ürünlerin içeriklerine ve niteliklerine dikkat ederek satın almalıyız.
Şehirleşme planlarımızda öncelik; kentlerimizin nefes alması ve hava sirkülasyonu olmalı. İnşaatlar havamızı hapsetmemelidir.
Sanayi kuruluşları ve termik santral bacalarından çıkan kirli gazlar hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında yer alıyor. Tesisler mevcut en iyi teknolojiye göre baca gazlarını temizlemeli ve kirletici yaymamalıdır.
Ulaşımın sebep olduğu egzoz gazı, hava kirliliğine yol açıyor. Taşıtlarımıza iyi bakmalı, daha az yakıt tüketen ekolojik sürücüler olmak için kendimizi geliştirmeliyiz. Mümkün olan her durumda yürüyüş, bisiklet, toplu taşıma araçlarını tercih ederek hem cüzdanımıza hem de hava kirliliğine verdiğimiz zararı hafifletmeliyiz.
Yeşil alanlarımızı artırmalı ve yeşilin her tonuna nefesimiz, soluğumuz için sahip çıkmalıyız.
Yangınlar da hava kirliliğinin oluşmasında çok büyük bir etken. Bu nedenle yaz aylarına girdiğimiz bu günlerde orman alanlarımızda çok dikkatli olarak yeşili, havayı ve sağlığımızı korumalıyız.