Hatalı çevre planlaması, hatalı enerji politikasına yol açıyor

Enerji Günlüğü - Hatalı çevre düzeni planlamalarının hatalı enerji politikalarına zemin hazırladığı ifade edildi. Ekoloji Kolektifi'nin gerçekleştirdiği...

Enerji Günlüğü - Hatalı çevre düzeni planlamalarının hatalı enerji politikalarına zemin hazırladığı ifade edildi. 

Ekoloji Kolektifi'nin gerçekleştirdiği ve Türkiye’nin 35 ilini kapsayan 12 çevre düzeni planının enerji politikaları ile ilgisini inceleyen bir çalışmaya göre, plansız planlamara hatalı enerji politikalarına zemin hazırlıyor. 

Türkiye’de Çevre Düzeni Planlamasında Enerji Politikaları adlı çalışmada, çevre planlarında nüfus tahminlerinin abartılı olduğunu, doğal varlıkların sadece kaynak olarak görüldüğünü, alt planlar ile çevre planları arasındaki ilişkinin  zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Çevre planlarının sosyal, çevresel ve ekonomik dengeleri gözeten bir biçimde hazırlanmadığı sadece sektör bazlı büyümeyi hedeflediği bulgusuna ulaşılan çalışmada, kendi öz varlıklarına dayalı, yenilenebilir, yenilikçi, ekolojik, eşitlikçi, adil bir gelişme yaklaşımının ortaya konulmadığı belirtiliyor.

ÇEVRE PLANI YASAL MEVZUATA GÖRE YAPILMIYOR

Yasal mevzuata göre “koruma ve kullanma dengesini sağlamak, ülke, bölge ve şehir düzeyinde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve güvenli çevreler oluşturmak üzere hazırlanan, arazi kullanım ve yapılaşma kararları getirmek” çevre planlarının temel amacı olarak belirlenmekte. Ancak, incelenen 12 Çevre Planı, bu yaklaşımdan uzak olarak hazırlanmış, sadece sektörel büyüme üzerinden yapılan abartılı ekonomik öngörüleri içeriyor. 

Termik santral projelerinin yoğunlukta olduğu 35 ili kapsayan 12 planda, enerji kullanımı, enerji ihtiyacı, enerji talepleri ve enerji potansiyeline ilişkin herhangi bir analiz ve öngörü de bulunmadığı da görüldü. Bununla birlikte, planlamanın kentsel boyutuyla enerji yatırımları arasında da hiçbir ilişki kurulmuyor, sadece termik santraller için yer belirleniyor. Yenilebilir enerji ise, planların hepsinde önemli bir potansiyel olarak ifade edilmesine rağmen, bölgesel dinamikler ve ihtiyaçlar, uygunluk ve yeterlilik gibi planlamanın ana unsuru olan konulara ise hiç girilmiyor. 

ÇEVRE PLANLARI SADECE YER SEÇİMİNİ YAPIYOR

Çalışmanın yazarlarından avukat Fevzi Özlüler “Çevre planları hazırlanırken sadece yatırım odaklı bir yaklaşım sergilenmiş, bu yüzden planlarda temel planlama ilkelerinin hemen hemen hepsi göz ardı edilmiş. Bu durum enerji politikalarımızı da doğrudan etkiliyor; enerji ihtiyacı ve talepleri göz önünde bulundurulmadan yatırım kararları alınıyor. Her hangi bir enerji yatırımı en azından 40 yıllık bir ömre sahip, dolayısı ile öngörüsüz, plansız yapılan enerji yatırımları sadece bugünü değil, geleceğimizi de ipotek altına alıyor.” diyor.  çevre düzeni planları Sürdürülebilir bir ekonomik ve çevresel ve sosyal gelişme için, enerji yatırımlarının toplumsal ve ekolojik maliyetlerini içeren bütüncül bir yaklaşımla hazırlanması gerekiyor” dedi.