Enerji Günlüğü - Uluslararası Doğalgaz Sempozyumu INGAS’da konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mücahit Fındıklı, daha rekabetçi bir Doğalgaz Piyasası Kanunu için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
2001 yılında kabul edilen Doğalgaz Piyasası Kanunu’nun, sektörün liberalleşmesi adına ilk adım olduğunu söyleyen Mücahit Fındıklı, “O günden bu güne dağıtım açısından serbestleşme büyük ölçüde başarıldı. Yatırım hamlesi tamamlandı. İletim hatlarımız 72 vilayete ulaştı. İlçelere de hatlar bağlanmaya başlandı. Bundan sonra dağıtım altyapısının güvenliğine ve müşteri memnuniyetine odaklanmak gerekecek. 2001 den beri lisansa tabi olan faaliyetler daha rekabetçi bir çizgiye getirilecek. İthalat, toptan satış gibi alanlarda daha rekabetçi bir piyasa inşa etmeye çalışacağız. Elektrik Piyasası Kanunu’nda olduğu gibi doğalgazda da her kesimin menfaatini koruyan bir kanunu ülkemize kazandıracağımıza inanıyorum” diye konuştu.
ARZ GÜVENLİĞİ
Doğalgaz Piyasası Kanununu’nun yenilecek olmasının, arz güvenliği açısından da son derece önemli olduğunu dile getiren Fındıklı, “Arz güvenliğini, daha uzun vadeli düşünmek zorunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bu gelişmelere kapalı bir kanun hazırlayamayız. Çünkü tüketim artışımız devam ediyor” diye konuştu.
YER ALTI DEPOLAMA TESİSLERİNE HIZ VERMEMİZ GEREKİYOR
Geçtiğimiz yıl, 46 milyar metreküp civarında olan doğalgaz tüketiminin bu yıl 48 milyar metreküpe ulaştığına dikkat çeken Fındıklı, bu rakamın 10 yıl sonra 60 milyar metreküpe çıkacağını söyledi. Arz güvenliğinde gelecekte bir sıkıntı yaşanmaması için yer altı depolama tesislerine hız verilmesi gerektiğini belirten Fındıklı, “Doğalgaz bizde mevcut olmayan bir emtia. Her bin metreküpü için Rusya’ya 429 dolar, Azerbaycan’a 349 dolar, İran’a 500 dolar ödemek zorunda kaldığımız bir emtia söz konusu… Elektrik üretiminde doğalgaza bağımlılığı azaltacak önlemler bakanlığımız tarafından alınıyor. Ama yüzde 48 olan elektrik payını azaltsak da, biz doğalgazı konutlarda, sanayide ve tarımda kullanacağız. Zor durumda kalmamak için, yer altı depolama projelerine hız vermemiz gerekiyor. Özel sektörün yüzde 20’ye ulaşan ticari payını daha da artırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ABD’NİN KAYA GAZI, SEKTÖRÜ NASIL ETKİLEYECEK BİLMİYORUZ
Sektörün önündeki hukuki, ticari, teknik engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Fındıklı, likit gaz piyasasının önünün açılması gerektiğinin altını çizdi. Kanundaki değişikliğin, oldukça kritik bir dönemde görüşüleceğini söyleyen Fındıklı, “Uluslararsı Enerji Ajansı’nın doğalgazın altın çağını ilan ettiği bir dönemdeyiz. LNG ticaretinin yoğunlaştığı, birbiri ardına LNG terminallerinin projelendirildiği bir dönem. Konvansiyonel olan ve olmayan yöntemlerle üretilebilecek doğalgaz rezervleri hakkında her gün başka bir şey duyduğumuz bir dönem. Tabii ki, fiyatlar nerelerde olacak henüz bilmiyoruz. Rezervin ne kadarının üretime dönüşeceğini henüz bilmiyoruz. Uzmanlar, Amerika Birleşik Devletleri’nin konvansiyonel olmayan yöntemlerle doğalgaz üretiminin dünya enerji dengelerini ne şekilde etkileyeceği hakkında tahminde bulunmaya çalışıyor. Şu anda Amerika doğalgaz ihtiyacının yüzde 28’ini konvansiyonel olmayan yöntemlerden elde ediyor. Amerika’nın 2017’den itibaren doğalgaz ihraç eder hale gelmesinin, küresel ve bölgesel piyasaları yönlendirmesi bekleniyor. Diğer taraftan son aylarda Akdeniz havzasında yaşanan gelişmeler var. 740 milyar metreküp olduğu tahmin edilen rezervin, dünya pazarlarına ne şekilde ulaşacağı, herkes gibi bizi de yakından ilgilendiriyor” dedi.
İGDAŞ’IN TALİBİ ÇOK
Fındıklı’nın gündemindeki bir diğer önemli konu başlığı ise İGDAŞ’ın özelleştirmesi oldu. 5 milyon aboneye hizmet veren İGDAŞ’ın doğalgaz dağıtımı konusunda bir okul haline geldiğini söyleyen Fındıklı, “1986 yılından beri İstanbul gibi bir metropole hizmet veren İGDAŞ, bilgi birikimi, tüketici ilişkileri ve hizmet kalitesiyle sektöre itibar kazandırdı. Bugün 5 milyon abonesi, yıllık 5 buçuk milyar metreküpe yakın gaz satışıyla İGDAŞ, doğalgaz dağıtımında artık bir okuldur. Bugünlerde İGDAŞ özelleştirilmesi gündemde. Talibi çok. Kime kısmet olur bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın ihale salonundan kazanarak ayrılan sadece ekonomik bir varlığı değil, yüksek standartlarda bir kalite anlayışını ve geleneğini de portföyüne eklemiş olacak” diye konuştu.