Enerji Günlüğü - Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Bilecik’de seramik fabrikasının temel atma töreninde, “Doğal gaz tedarikçileri sevkiyat programlarına uyduğu takdirde bu kışı sıkıntı yaşamadan geçireceğiz” açıklamasında bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde Akgün Şirketler Grubuna ait Osmaneli Seramik ve Vitrifiye Fabrikası’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, enerji krizi konusuna da değindi:
Biliyorsunuz son dönemde Avrupa’da bir enerji krizi yaşanıyor. Avrupa hem tedarik hem de fiyatlandırma konusunda ciddi bir dar boğazdan geçiyor. Medyadan takip ediyorsunuzdur doğal gazın tüketimiyle ilgili konularda çeşitli yaptırımlar hayata geçirdiler. Gerek boru hatlarımız gerek LNG ve FSRU tesislerimiz gerekse de yer altı doğal gaz depolama tesislerimizle bu anlamda oldukça iyi bir durumdayız. Doğal gaz tedarikçileri sevkiyat programlarına uyduğu takdirde bu kışı sıkıntı yaşamadan geçireceğiz inşallah.”
“DOĞALGAZDA %80 SÜBVANSİYON UYGULUYORUZ”
Fiyatlar konusunda Türkiye’nin de dünyadaki gelişmelerden olumsuz etkilendiğini dile getiren Dönmez, “Burada da artışın vatandaşlarımız üzerindeki etkisini en aza indirmek için sübvansiyonlarımızı, bir başka deyişle vatandaşa desteğimiz artırarak devam ediyoruz. Doğal gazda yüzde 80 oranında sübvansiyon uyguluyoruz. Yani 100 liralık bir faturanın 80 lirasını biz devlet olarak karşılıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“MADEN ÇEŞİTLİLİĞİNDE 168 ÜLKE ARASINDA 8’İNCİ SIRADAYIZ”
Son dönemde, hanelerde ısı yalıtımına yönelik 50 bin liralık kredi paketi açıkladıklarını, sanayicilere enerji verimliliği konusunda teşvik ve destek verdiklerini belirten Bakan,“Bütün gayretimiz elimizdeki imkanları en verimli, en etkili şekilde kullanmak. Enerji ithal ettiğimiz bir ürün. Petrolün neredeyse yüzde 92’sini, doğal gazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz. O nedenle bu kaynakları kullanırken daha az enerjiyle, daha yüksek verimlilik sağlayan ürünler ve yapılar tercih etmeliyiz. Dünyada üretilen maden çeşitliliği açısından 168 ülke arasında 8’inci sıradayız. Bugün madencilik sektöründe 160 bine yakın çalışanımızla son 13 yılın en yüksek istihdam rakamına ulaştık. 2022’de madencilik sektörü istihdamımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 artış gösterdi. Diğer ilgili ve yan sektörlerle birlikte düşünüldüğünde bu rakam 1 milyonun seviyesine çıkıyor” dedi.
“MADENCİLİK İHRACATINDA YENİ BİR REKORA İMZA ATACAĞIZ”
Türkiye’nin tek çinko metal külçe üretimini yapacak tesisin temelini 2 yıl önce Siirt’te attıklarını hatırlatan Dönmez, “Tesisimiz geçtiğimiz yıl devreye girdi. Bunun yanı sıra bakır, alüminyum ve demir-pelet uç ürün odaklı entegre izabe tesisleri ile altın, gümüş ve ferro krom entegre tesislerimizi de devreye aldık. Bor cevherinde de ciddi bir atılım içerisindeyiz. Buradaki şehir efsanelerine son veriyoruz. Önümüzdeki hafta Balıkesir’de ferro bor tesisimizin temelini atacağız inşallah. Ferro bor, havacılıktan demir-çelik sanayine kadar birçok alanda kullanılıyor. Yerli teknolojinin geliştirilmesinde kritik bir bileşen. Biz üretimiyle, ihracatıyla, teknolojisiyle, AR-GE’siyle, iş güvenliği kültürüyle örnek bir madencilik sektörü inşa etmek istiyoruz. İhracatımızda lokomotif görevi görecek, gayri safi milli hasılamızda önemli bir paya sahip olacak, AR-GE’siyle yerli ve milli teknolojisinin gelişimine destek olacak bir madencilik sektörü olacak. Bizim tarafımıza düşen ne varsa her türlü desteği vermeye hazırız. Özel sektörümüzün de yatırımcılarımızın da yeni fırsatları değerlendireceğine inanıyorum. Biz iddialıyız, madencilik önümüzdeki yıllarda kalitesiyle Türkiye’nin adından en fazla söz ettireceği sektörlerden biri olacak.”
Öte yandan Bakan Dönmez maden ihracatında bu yıl artış gözlemlendiğini belirtirken “ Bu yıl artış trendi devam ediyor. İlk 6 ayda bir önceki yıla göre yüzde 19’luk bir artışla 3,36 milyar dolara ulaştık. Veriler onu gösteriyor ki bu yıl maden ihracatında yeni bir rekora imza atacağız” şeklinde konuştu.
“ÇEVRE DE BİZİM MADENLER DE”
Fatih Dönmez, Balıkesir’de açılması planlanan ferro bor tesisinin haberini vermesinin hemen ardından madenciliğin önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin adından en fazla söz ettireceği sektörlerden biri olacağını dile getirdi.
Dönmez, çevrecilik kisvesi altında önlerine taş koymaya çalışanların da olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
“Türkiye’nin madenleri yer altında kaldıkça onlardan mutlusu yok. Türkiye’nin enerji ve maden ithalatı arttıkça, yurt dışına ödediğimiz meblağ arttıkça vazifelerini yerine getirmenin gururunu yaşıyorlardır. Gittiğim her yerde, her platformda üzerine basa basa söylüyorum: Çevre de bizim madenler de. Ne birinden vazgeçeriz ne diğerinden. Yerin altı bizim için ne kadar değerliyse yerin üstü de bir o kadar değerlidir. Biz ikisini birbirine ne alternatif ne de rakip görüyoruz. Dünyada madencilik hangi kurallarla, hangi kaidelerle yapılıyorsa bizde de aynı şekilde yapılıyor. Türkiye’de madencilik çevre karşıtı bir iş koluymuş gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor. Madenciliğin nerede, nasıl yapılacağı kanunlarla belirlenmiş durumda. Bölgedeki madencilik faaliyeti bittikten sonra bölgeyi tekrar nasıl rehabilite edeceğiniz yine kanunlarda tek tek yazılı. Birileri havanda su dövmeye, birilerinin değirmenine su taşımaya devam etsin. Biz milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz”.