Enerji Günlüğü - IEA Başkanı Fatih Birol TÜREB toplantısında yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerjiye hızlı geçişin Türkiye’ye etkilerini anlatarak, “2025 yılında yenilenebilir enerji üretimi bir numara olacak” dedi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) 2022 yılı Sonu Özel Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, enerji konusundaki çoğu konunun Ukrayna’daki savaşla ilgili olduğunu ve bu durumun enerji denklemlerini yeniden tanımlamaya başladığını söyledi. Enerji krizinin ortasında enerji ihracatçısı olan ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunun dış borca gireceğini öngördü. Fakat söz konusu senaryonun temiz ve güvenli enerjiye geçişte katalizör etkisi göreceğini düşünen Birol, işlerin daha hızlı ilerleyeceğini belirterek yenilenebilir enerjiye hızlı geçişin itici güçlerini 4 maddeyle açıkladı:
- Şu an ülkelerin enerji arz güvenliğine yönelmek zorunda olması,
- Doğal gaz, petrol ve kömür fiyatlarının yüksek olması ve yükselerek devam edecek olması,
- Birçok ülkenin mevcut kriz karşısında ve geleceğe de uzun vadeli bakarak ciddi temiz enerji sanayi politikaları geliştirmesi,
- İklim değişikliğiyle mücadelenin önem kazanması.
“2025’TE YENİLENEBİLİR ENERJİ 1 NUMARA OLACAK”
2022 yılının yenilenebilir enerjide dönüm noktası olacağını dile getiren IEA Başkanı, “2025 yılında yenilenebilir enerji ilk defa üretim olarak bir numara olarak fosil yakıtın yerini alacak” şeklinde konuştu. Söz konusu büyümenin büyük bir kısmının güneş enerjisinden geldiğini, hatta zamanında güneşi elektriğin yeni kralı olarak tanımladığını söyleyen Birol, rüzgârda da harika bir büyüme gördüğünü ifade etti. Öte yandan Başkan, Türkiye’nin bugüne kadarki rüzgâr kurulu gücünün 800 GW olduğunu, 5 sene içinde bu oranın iki katına çıkarak 1600 MW seviyelerine ulaşacağını öngördü.
“PARİS ANLAŞMASI’NDAN SONRAKİ EN ÖNEMLİ ADIM”
Fatih Birol, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hükümetinin yeşil dönüşüme yönelik çıkardığı yeni kanunu cömert bir kanun olarak tanımlarken, “Temiz enerji açısından bu kanunun 2015 Paris Anlaşması’ndan sonraki en önemli adımdır” dedi.
Enerji güvenliğinin bu kadar önemli bir hale gelmesinin ardından ülkelerin buna ilişkin tedbirler aldığını belirten Birol, Almanya’nın lisanslama süresini 3’te bir orana indirdiğini, AB üye ülkelerin hepsinin kanunların üzerinde bir yönetmelik çıkarıp bunu acil bir tedbir olarak uygulamasını isteyeceklerini dile getirdi.
“MEVCUT YENİLENEBİLİR KAPASİTESİ YÜZDE 60 ARTACAK”
Türkiye’deki mevcut yenilenebilir kapasitenin güneş ve rüzgâr başta olmak üzere yüzde 60 artacağını düşündüğünü aktaran Birol, “Birçok ülke şunu düşündü: Bugün fosil yakıtta bir ülkeye bu kadar bağlı olmak yarın yenilenebilir enerjide başka bir ülkeye bağlı olmak bizim başımızı yakabilir. Şimdi ülkeler yenilenebilir enerjiyi kaynak çeşitlendirmeye çalışıyorlar. Bu bakımdan Türkiye’nin önemli avantajları var. Türkiye’de bunun önemli bir fırsat olabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE DOĞAL GAZ HUB’I OLUR MU?
Türkiye zaten şu anda Azerbaycan ve Türkmenistan üzerinden Avrupa’ya doğal gaz tedarik ettiğini kaydeden Birol, Türkiye son dönemde en önemli adımlarından birinin Silivri’deki doğal gaz depolama tesisi olduğunu ve bu gelişmelerin ışığında Türkiye’nin gaz konusunda avantajlı konumda odluğunu söyledi. Ayrıca Fatih Birol Avrupa Birliği’nden (AB) gelen sınırda karbon vergisinin çok ciddiye alınması gerektiği konusunda Türkiye gibi ticaretinin yüzde 50’sini Avrupa’yla yapan ülkeleri uyardı.