Erdoğan: Kömür ana enerji kaynağı olmayı sürdürecek 

KÖMÜRDER Başkanı Hasan Hüseyin Erdoğan, kömürün tüm dünyada ana enerji kaynaklarından biri olmaya devam ettiğini belirterek “Kömür varlığımızın ekonomiye kazandırılması ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ana hedefimiz” dedi. 

Enerji Günlüğü - KÖMÜRDER Başkanı Hasan Hüseyin Erdoğan, kömürün tüm dünyada ana enerji kaynaklarından biri olmaya devam ettiğini belirterek “Önceliğimiz enerji ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanması. Kömür varlığımızın ekonomiye kazandırılması ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ana hedefimiz” dedi. 

Tüm dünyanın gözü Ukrayna’da. Savaş para, yani ekonomi demek. Ekonomi ise enerji ister. Zaten enerji de bu yüzden savaşların arka planda yatan ana nedeni değil mi? Ukrayna’daki savaş tam da böyle bir şey. Bu ortamda enerji fiyatları yükseldi. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler bundan en olumsuz etkilenen aktörler. Üstelik kurlardaki yükseliş de buna eşlik edince Türkiye için yerli enerji kaynaklarının önemi bir kez daha ve zoraki şekilde kendini hissettiriyor. Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamada kullanabileceği yerli kaynaklardan biri de kömür. Tüm dünyada kömürden çıkış projeksiyonları çizilse de bu kaynak halen ihtiyat akçesi muamelesi görüyor. Peki Türkiye’de durum ne? Kömür ve kömürden elektrik üreten şirketlerin üyesi bulunduğu KÖMÜRDER’in Başkanı Hasan Hüseyin Erdoğan, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı. 

Sizce kömüre veda gerçekten mümkün mü? 

Uluslararası Enerji Ajansı 2019 yılı verilerine göre dünyada kömür tüketimi yıllık yaklaşık 7,5 milyar ton düzeyinde. Tüketilen enerjinin yüzde 17’si kömürden karşılanıyor. Dünyadaki en önemli elektrik üretim kaynağı da kömür. BP 2021 istatiksel incelemesi raporuna göre; küresel düzeyde kömür, elektrik üretimi için baskın yakıt konumunda. Ne dünyada ne de Türkiye’de kömürden bir anda vazgeçmek mümkün değil. Kömürden bir anda vazgeçmek demek kömürden elde edilen enerji arzı kadar talebin karşılanamaması demektir. Hâlbuki hem dünyada hem de ülkemizde, enerji talebi her geçen gün artıyor.      

Ama kömürün payı azaltılmaya çalışılırken, alternatiflere öncelik tanınıyor…  

Uluslararası Enerji Ajansı’nın yenilenebilir ya da alternatif yakıtların kullanımlarının artacağı ve enerji verimliliğine ya da karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabaların geliştirileceği öngörülerine dayalı iyimser senaryosunda bile kömürün 2040 yılında küresel enerji arzı içerisindeki payını nispeten koruyacağı tahmin ediliyor. Bu kapsamda yeni alternatif enerjilerin fosil kaynaklardan uzaklaşılarak enerji ihtiyacını tam olarak karşılayamayacağını, yenilenebilir ve nükleer enerji gibi alternatif enerji türlerinin de güvenlilik ve süreklilik açısından yeterli olamayacağı kanaatindeyim. Karbon Çağı devam ettiği sürece kömür de kullanılmaya devam edecektir. 

Türkiye ekonomisi açısından kömür ne anlam ifade ediyor? Neden? 

Dünyada ve ülkemizde enerjiye yönelik talep her geçen gün artmaya devam ediyor. Endüstri ve sanayinin gelişmesinin devamlılığı için enerji ihtiyacının karşılanması zaruridir. Bu amaçla önceliğimiz her zaman, ülkemizin enerji ihtiyacının yerli kaynaklarımızdan karşılanması. Bu doğrultuda, milli servetimiz olan yerli kömürümüzün ekonomiye kazandırılması ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ana hedefimiz. 

Türkiye’nin kömür varlıkları ne durumda? 

Maden Mühendisleri Odası’nın 2020 yılı Kömür ve Enerji Raporu’na göre ülkemiz toplam dünya kömür rezervinin yaklaşık yüzde 2.1’ini içeriyor ve linyit açısından önemli bir yere sahip. Kömür rezervimiz, uluslararası standartlara uygun rezerv araştırma çalışmaları ile birlikte yaklaşık 21 milyar tona yaklaşmıştır. Bu rezervin yaklaşık 1,5 milyar tonunu yüksek kalorifik değere sahip (ortalama 5500-6500 kcal/kg) taşkömürleri oluşturuyor. 19,5 milyar tonluk büyük bir kısmı ise görece düşük kalorili linyitlerden ibaret. Linyit rezervimizin yüzde 90’lık bölümünün kalorisi 1000-3000 kalori arasında değişiyor. Yüzde 1’lik kısmı 4000 kalori ve üzerinde.

Bu kömür varlığının vasıfları yeterli mi? 

TÜİK verilerine göre 2020 yılında toplam satılabilir linyit üretiminin yüzde 83’ü, termik santrallerde, elektrik enerji üretimi amacıyla tüketilmiş. Sanayi sektörlerindeki kullanımın payı yüzde 10.8 iken, ısınma amacıyla kullanımın payı ise yüzde 6.2 ile sınırlı. Bu da gösteriyor ki, ürettiğimiz kömürün özellikleri, büyük oranda termik santrallerin kullanımına uygun. Kömüre dayalı termik santrallerimiz 20 bin 382 MW ile toplam kurulu gücümüzün yüzde 20.44’üne karşılık geliyor. 

Alternatifi geliştirilebilse kömürden tamamen vazgeçilebilir mi? 

Kömür sadece bir enerji kaynağı değil. İçerdiği değerli mineraller açısından da tarım, kozmetik, sağlık sektörü gibi pek çok farklı alanda kullanılıyor. Özellikle termik santrallerde yakılan kömürlerin küllerinde yaptığımız araştırmalar neticesinde sahip olduğumuz linyit rezervleri içerisindeki nadir toprak elementleri oranının dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu gösteriyor. Bu konuya ilişkin Genel Müdürü olduğum Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu olarak Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu ile kömürlerin içerisindeki nadir toprak elementlerinin solvent ekstraksiyon ve membran yöntemi ile kazanımına yönelik çalışmalarımız sürdürülüyor. TENMAK ve İTÜ işbirliğinde yürütülmesi planlanan proje kapsamında kömür ve termik santral küllerinin kaynak olma potansiyellerinin ortaya konularak yürütülecek teknolojik çalışmalarla bu kömür küllerinden yan ürün olarak ekonomik öneme sahip elementlerin kazanılması planlanıyor. 

Yerli kömür üretimi, ülke ihtiyacını ne kadar karşılıyor?           

Ülkemiz enerji tüketimi son on yılda yüzde 36,36 artış gösterirken, enerji üretimimiz ise yüzde 42 oranında arttırılabilmiş durumda. 2015 yılında, enerji üretimimizdeki artış enerji tüketimindeki artış hızının önemli ölçüde gerisinde kalmasına rağmen 2019 yılında bu ikisindeki artış hızı birbirine yaklaştı. Bu nedenle, yerli üretimin tüketimi karşılama oranı 2015 yılında yüzde 23,9 düzeyindeyken 2019 yılı itibariyle yüzde 31,05’e yükseldi. Yerli kömür üretiminin enerji tüketimini karşılama oranı ise 2018 yılında yüzde 11,52 düzeyindeyken 2019 yılında yüzde 12,01 şeklinde gerçekleşti. 

Elektrik üretiminde ithal ve yerli kömürün payı nedir

2020 yılsonu verilerine göre; Türkiye elektrik üretimi 305,46 milyar kWh oldu. Bunda yüzde 34,83’lük pay ile kömüre dayalı termik santraller en büyük paya sahip oldu. Elektrik üretiminin yüzde 14,38’ini yerli kömüre dayalı üretimimiz oluştururken, yüzde 20,45’ini ise ithal kömür oluşturuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2021 yılı Ekim ayı verilerine göre, 2021 yılı ilk 10 ayda gerçekleşen toplam brüt elektrik üretiminin yüzde 31’lik kısmı ithal ve yerli kömürden sağlanmış durumda. 

Çevre hassasiyeti çok yüksek iken nasıl hareket ediliyor?  

Mevcut kömür rezervlerinin yeni ve temiz teknolojilerle daha yüksek verimde değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle linyit kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması ve termik santrallerin yerli linyitlerin özelliklerine göre tesis edilmesi, atık ısı geri kazanımlarının sağlanması stratejik önem arz ediyor. Ülkemiz rezervlerini ekonomiye kazandırmak için çevre mevzuatını da göz önünde bulundurarak, kömürün kullanım alanlarını geliştirmemiz lazım. Bu kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bünyesinde, temiz kömür teknolojileri kullanarak çevreyle uyumlu bir şekilde katma değerli ürün elde etmek amacıyla çeşitli Ar-Ge projeleri yürütülüyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda temiz kömürden elde edilen ürünlerin ülkemiz ekonomisine kazandırıldığını hep birlikte göreceğiz.  

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü 

SÜRDÜRÜLEBİLİR MADENCİLİK, TEMİZ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ 

Hasan Hüseyin Erdoğan, “Sürdürülebil madencilik, maden kaynaklarımızın doğru kullanımı ile ekonomik, maden işletmelerimizin doğa ile uyumlu faaliyetler yürütmesi ile çevresel ve firmaların yöre halkıyla işbirliği içerisinde insan faktörünün gözetilerek, sosyal ve kurumsal yönetimin doğru uygulanmasıyla sağlanabilen bir anlayış şeklinde tanımlanabilir. Sürdürülebilir kömür üretiminde tüm bunlara ek olarak son zamanlarda geliştirilen temiz kömür teknolojileri devreye giriyor” dedi. 

Kömürün üretim, hazırlanma ve kullanım süreçlerinde çevre ile beraber verimliliğin de ön planda tutularak değerlendirilmesinin ancak temiz kömür teknolojileri kullanılarak mümkün olabileceğine işaret eden Erdoğan “Bu alanda geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan teknolojiler mevcut. Henüz çok yaygın olmasa da uygulamaya girmekte olan Karbon Tutma/Kullanma ve Depolama teknolojisi ile HELE (High Efficiency Low Emission) olarak tabir edilen kömürün daha yüksek verimle yakılmasına imkan sağlayan ve daha düşük emisyon oluşturan teknolojileri bulunuyor” dedi.