Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 2022 (TÜREK 2022) İzmir’de başladı. Toplantının açılışında TÜREB Başkanı İbrahim Erden, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank birer konuşma yaptılar.
TÜRKİYE’NİN RÜZGARI, İZMİR’İN RÜZGÂRI
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, açılışta konuşmasında TÜREK’in bu yılki mottosunu “Türkiye’nin Rüzgarı, İzmir’in rüzgarı” olarak belirlediklerini belirterek “İzmir ve Batı Ege bölgemiz işletmedeki 1.742 MW rüzgâr enerjisi santralı ve gelişmiş sanayisiyle, rüzgar enerjisi alanında Türkiye’de bayrağı en önde taşıyan ilimiz konumunda. Biz de bu yılı TÜREB olarak ‘Sanayi Yılı’ ilan ettiğimizden bu yıl kongremizi burada yapma kararı aldık” dedi.
RÜZGAR GÜCÜ 12 BİN MW’YE DAYANDI
Ukrayna krizinin etkileri nedeniyle enerji arz güvenliği kavramının bir anda öne çıktığını kaydeden İbrahim Erden, bu çerçevede rüzgar enerjisi sektörünün öneminin yakın gelecekte çok daha iyi idrak edileceğini vurguladı. Türkiye’de halen 280 santralde 4.117 türbinin rüzgârı enerjiye çeviridiğini kaydeden Erden “Rüzgar kurulu gücümüz an itibarıyla 11 bin 641 MW’a ulaştı. Daha geçtiğimiz yıl 10 bin MW’ı aşmış olmamıza karşın bugün 12 bin MW’a dayandık. Ve bu gerçekten son derece sevindirici bir durum” diye konuştu.
100 BİN MW’LİK KARASAL RES POTANSİYELİ
İbrahim Erden, 12 bin MW’lik RES gücünün, sadece karasal rüzgarda 100 bin MW’ın üzerinde potansiyele sahip bir ülke için düşük kaldığını ifade ederek şöyle dedi:
“Rüzgar enerjisi ve sanayii alanındaki teknik ve mühendislik becerilerimiz, uluslararası standartlarda hizmet veren tedarikçilerimiz, yetişmiş insan kaynağımız dünya çapında ‘parmakla gösterilir’ noktada. Tüm bu kaynaklarımızı yeterince değerlendirmek ve işler durumda tutmak adına her yıl kurulu gücümüze en az 3 bin MW rüzgar katmak mecburiyetindeyiz.”
Türkiye’nin rüzgar enerjisi ekipmanları üretiminde Avrupa’da 5. sırada yer aldığını anlatan TÜREB Başkanı İbrahim Erden şöyle dedi:
“Üretimimizin yaklaşık yüzde 75’ini 6 kıtada 49 ülkeye ihraç ediyoruz. Kanattan kuleye, jeneratörden kule iç aksamları ve bağlantı ekipmanlarına, taşıma aparatlarından kompozit ve elyaf komponentlere kadar yüksek teknoloji ve bilgi birikimi gerektiren birçok türbin bileşenini ülkemizde üretiyoruz.”
Türkiye’de daha fazla rüzgâr yatırımı yapılmasını sağlama görevleri bulunduğunu anlatan Erden, “İşte bu sebeple TÜREB olarak, 2023’ü, Cumhuriyetimizin 100. Yılını, rüzgar için ‘Yatırım Yılı’ olarak ilan ediyoruz. Bu sektör her yıl en az 3 GW kurulu güç gerçekleştirebilecek güçtedir. Bizim amacımız da bunu mümkün kılmak üzere çalışmaktır” diye konuştu.
2030’DA 30 BİN MW’YE ULAŞABİLİRİZ
Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin en verimli şekilde değerlendirilmesi için 2030 yılına kadarki dönemi kapsayan bir yol haritası açıklanmasının büyük fayda sağlayacağını ifade etti.
Böylesi bir hedef belirlenmesinin sektörün önünü daha da aydınlatacağını vurgulayan Erden şöyle dedi:
“Böyle bir vizyon, yalnızca yenilenebilir enerji üretimini değil, depolama, hibrit, hidrojen gibi ‘geleceğin teknolojilerinde’ gelişimi de ülkemiz için daha yakın ve kolay kılacaktır. Güç birliği yaparak bu potansiyeli hep birlikte hayata geçirmek bizim elimizde. Bunu yapabilirsek 2030’da yalnızca rüzgarda 30 GW kurulu güce ulaşmak çok daha kolay hale gelecektir.”
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü / İZMİR