Enerji Günlüğü - (ÖZEL HABER) Mersin’in Erdemli ilçesindeki kadınlar balık ağı örme çalışmalarını başlatarak küçük ölçekli balıkçılığı geliştirmeyi hedefliyor.
Mersin’in 134 bin nüfuslu Erdemli ilçesinde balıkçılıkla geçinen aileler kadınların balıkçılığa daha fazla katılımını hedefliyor. Yüz civarında balıkçısı bulunan Erdemli’nin balık ağı talebi yüksek. Erdemli balıkçıları ortalama ömrü 2 ay olan balık ağı için yılda 400- 500 bin lira ödüyor. Daha çok Adana’dan alınan ağlar için ödenen bu paranın ilçede kalmasının son derece önemli olduğunu düşünen Erdemlili balıkçılar yeni bir girişimde bulundular. İlçenin kadınlarına balık ağı örümü için kurs düzenleyen ilçe, bu sayede kadınların da iş yaşamı içine katılmasını ve ekonomik olarak ayakları üzerinde durabilmelerini sağlayacak.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi projesi kapsamında, Mersin’in Erdemli ilçesinde, kadın balıkçılara yönelik düzenlenen Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Kursu’na destek veriyor. Erdemli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Erdemli İşkur Hizmet Merkezi ile Erdemli Halk Eğitim ve Akşam Sanat Okulu tarafından gerçekleştirilen kurs, WWF-Türkiye ve Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi tarafından destekleniyor. 20 Mart – 18 Nisan 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek kursun sonunda, 18 kadın kursiyer Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı sertifikası alacak.
Kadınlar kursta ağları takmayı, panyaları kesmeyi, örmeyi, tamir etmeyi öğreniyorlar. Yine kadınlar ağları kimlere nasıl pazarlayacaklarını da öğreniyorlar. Kurs sonunda belge sahibi olacak kadınlar daha sonra bir atölye kurarak ağ örümü işini güçlerini birleştirerek profesyonel olarak yapıp düzenli bir gelir elde etmek istiyorlar. Kadınlar ayrıca KOSGEB desteği ya da mikro kredi alabilmek için de girişimlerde bulunacak.
WWF İLÇEDE KÜÇÜK BALIKÇILIĞIN DESTEKLENMESİNİ HEDEFLİYOR
Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF-Türkiye Balıkçılık Sorumlusu Timuçin Dinçer, küçük ölçekli balıkçılık çalışmalarını geliştirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak, bunun denizlerdeki doğal dengenin korunması anlamında da çok önemli olduğunu kaydediyor. Bu amaçla 2017 yılında Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetim Projesi’ni 5 yıllığına uygulamaya geçirdiklerini belirten Dinçer, Türkiye’de proje kapsamında Foça, Kaş-Kekova’nın yanında Mersin Erdemli’nin de pilot bölge olarak seçtiklerini ifade etti.
Dinçer, “Küçük ölçekli balıkçılık mesleğinin sürmesini sağlamak istiyoruz. Balıkçıların yönetim sürecine daha fazla dahil olmasına katkı sağlamak istiyoruz. Ortak nasıl davranabiliriz diye bir platform oluşturmak istiyoruz. Balıkçılara alternatif gelir kaynakları bulmalarına ve ürünlerini daha iyi pazarlayabilmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Erdemli dışında dört bölgemiz daha var. Projeyi burada ikinci aşamaya geçirdik. Erdemli bizim için çok önemli çünkü kadınların projeye dahil olma potansiyeli çok yüksek” ifadesini kullandı.
2018 YILI KÜÇÜK BALIKÇININ EN KÖTÜ YILI OLDU
Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yalçın Sakın, kötü avlanma ve iklim değişiklikleri nedeniyle son bir yılın ilçede balıkçılık anlamında en kötü yıl olduğunu kaydederek, yapılması gereken en önemli şeyin bölgedeki balık miktarının arttırılması olduğunu söyledi. Limanda yapay resif oluşturma projeleri olduğunu ve bunun için Kalkınma bakanlığından 4.5 milyar lira yardım paketi çıktığını belirten Sakın, yardım paketinin tasarruf planı nedeniyle durdurulduğunu kaydetti. İlçede balıkçılığın yan kollarla geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu ifade eden Sakın, kadınlar için başlattıkları balık ağı örme kursunun da bu amaçla attıkları ilk adım olduğunu belirtti. Sakın, kadınlara eğitimi bizzat kendisinin verdiğini de sözlerine ekleyerek, yakın zamanda kadınlara balık avcılığı konusunda da eğitimler verileceğini kaydetti.
AYŞE HANIM KENDİ ATÖLYESİNİ KURMAK İSTİYOR
Eğitim gören kadınlardan Ayşe Isın, bir çocuk annesi ve arada abisiyle birlikte ava çıkıyor. Annesi de balıkçı olan Ayşe Isın’ın uzun zamandır ağ örme atölyesi kurma gibi bir hayali var. Isın kurs sayesinde iş sahibi olabileceklerini ve belki de daha fazla kadına da iş olanağı sağlayabileceklerini belirterek, “İş-Kur bize çok güzel bir imkan sağladı, kurs açtı. Bu kursların devamının gelebileceğini ve daha çok kadına ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Kurslar sayesinde vergi levhamızı alabileceğiz, atölye açabileceğiz. Herkes şimdi konu hakkında daha çok şey biliyor. Ben engelli olduğum için çok fazla çalışma olanaklarım yok. Bu nedenle daha önce İş-Kur’a giderek, bir balık ağı örme atölyesi açmak istediğimi söyledim, ‘O ne?’ dediler. Projelerimi anlatıp maddi desteğe ihtiyacım olduğunu söyledim. Bir sertifikamız olmadığı için yardımcı olamayacaklarını söylediler. Bunun üzerine kursumuz açıldı ve önümüz açılmaya başladı. İnşallah önümüz açılacak” dedi.
Bunun dışında yeni uygulama ile amatör denizcilik belgeleri verilmeye başlandığını kaydeden Isın, kadınların tek başına denize avlanmaya çıkabilmesi için eğitimler verilmeye başlandığını da belirtti. Kooperatifin girişimiyle bir ay önce Erdemli Kültür Merkezi’nde eğitim yapıldığını ve eğitim sonrası sınav yapıldığını söyleyen Isın, sınavı geçip kimliklerini aldıklarını ifade etti. Bu kurslara da katılacaklarını ifade eden Isın, “Daha önümüzde çok yol var. Yeşil kartlar, denizde güvenli avlanabilmek için iş güvenliği eğitimlerini almadık. Şimdi onların hazırlığı yapılıyor. Onların eğitimlerinin de bir kaç ay içinde verileceği söyleniyor. Belki de ilerde balıkçılığı ele alacağız” dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DENİZLERDE YAZ İLE KIŞI TERSİNE ÇEVİRDİ
Emine Sümer ise ilçede avcılık yapan 4 kadından biri. Kursa katılmıyor, çünkü yıllardır kendi ağını kendisi örüyor. Eşiyle birlikte hafta içi her gün balık avına çıkan Emine Hanım, balıkçılık ile iki çocuğunu üniversitede, bir çocuğunu da lisede okutuyor.
Eskiden balıkçılık yapan kadın sayısının daha fazla olduğunu ancak limanın yapımıyla birlikte azaldığını söyleyen Emine Sümer, bu sayının arttırılması gerektiğini söylüyor. Erdemli’de balıkçıların ağlarını Mersin, Adana ve Silifke’de ördürdüklerini ve ayrıca buralardan istenildiği şekilde ağların gelmediğini belirterek, “Erdemli’ye böyle bir kurs şarttı. İnşallah ikincisi üçüncüsü de olursa çok çok katkısı olur Erdemli’ye. Bir ağın örmesi şu anda 100 lira. Bir kadın ayda on beş tane ağı rahatlıkla yapar. Bu da ayda 1500 lira yapar ve bu da az bir şey değil. Ben çocuklarımı dışarıya ağ örerek okuttum. Ayrıca bunu yılın 12 ayı yaparsın” dedi.
Küçük balıkçılığın geçimi sağlamada artık çok yetersiz olduğunu ve geçinemediklerini kaydeden Sümer, “Şu gırgırları ya bir iki sene hiç denize sokmayacaklar ya da kökten kaldıracaklar. Birşeyler yapılması kesin gerekiyor ama ben çok bilmiyorum” dedi.
İklim değişikliğinin etkilerini de yaşadıklarını kaydeden Emine Hanım, kış balıklarını yazın, yaz balıklarını da kışın tuttuklarına dikkat çekiyor. Sümer, “İklimler değişiyor, deniz sıcaklığı değişiyor. Balıkların da zamanları mevsimleri değişmeye başladı. Mesela çocukluğumda hatırlıyorum kışın lagos çıkmazdı, lagos yazın olurdu. Dil kış balığıydı şimdi tam tersi oldu” ifadesini kullandı.
KADINLARA AKADEMİK DESTEK
WWF-Türkiye’nin desteği ile kursiyer kadınlarla bir araya gelen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Dr. Huriye Göncüoğlu ve Akdeniz Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal ve Paydaş İletişim Yöneticisi Esra Kartal bilgilendirme toplantısı düzenledi. Göncüoğlu toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın-doğa ilişkisine ilişkin eğitimler verdiklerini belirterek kadın balıkçılar ile yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Göncüoğlu, “Bu meslek sadece erkeklerin yaptığı bir meslek değil. Kadın balıkçıların internette forum sayfaları bile var. Türkiye’de başarılı kadın kooperatifleri var. Kooperatif üyesi 411 kadın balıkçı var, eşiyle birlikte balıkçılık yapan kadın sayısı ise 3009. Kadın Balıkçı Komisyonu’nu kurduk, geçen hafta da ilk toplantısını yaptık. Balıkçılık tarihinde yeni şeyler duymaya hazır olalım. Komisyonun görevi kadın balıkçıların konumlarını güçlendirmek, mesleki eğitimler vermek, fark edilmelerini sağlamak, karma kooperatifler oluşturmak” dedi.
Esra Kartal ise Biyoçeşitlilik ve Balıkçılık konulu sunum yaptı. Akdeniz havzasında denizler için tehditler arasında iklim değişikliği, kirlilik, aşırı ve yasak avlanma, yabancı tür girişi, habitat tahribatı yer aldığını kaydeden Kartal, biyoçeşitliliğin azaldığına dikkat çekti. Denizlerde iklim değişikliğinin de etkisiyle kıl kuyruk mercan balığı ve balon balığı gibi istilacı türlerin arttığını ifade eden Kartal, Gökova körfezindeki balıkçıların istilacı balıklardan nasıl etkilendiğine ilişkin bir çalışma yaptıklarını ifade etti.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/Mersin, Erdemli