Enerji Günlüğü - Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2000 MW’lik rüzgar lisansı başvurularının beşinci kez ve bu defa belirsiz bir tarihe ertelenmesinin “anlaşılır ve kabul edilebilir bir yaklaşım” olmadığını savundu.
Elektrik Mühendisleri Odası’ndan (EMO) yapılan açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2.000 MW gücündeki rüzgar enerjisi önlisans başvurularını ikinci bir duyuruya kadar ertelediği hatırlatıldı. Beşinci kez yapılan bu ertelemenin “kabul edilebilir herhangi bir gerekçeye dayandırılmadığı görüşüne yer verilen EMO açıklamasında, siyasal iktidarın milli ve yerli enerji söylemine karşın rüzgara dayalı kapasite kullanımına ait önlisans başvurularının 2015 yılından bu yana sürekli ertelemenin anlaşılır ve kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığı vurgulandı.
TÜRKİYE RÜZGAR POTANSİYELİNİN %16,7’Sİ KULLANILIYOR
Rüzgar enerjisi kaynaklı elektrik üretim gücünün toplam 8.012,6 MW olduğuna işaret edilen açıklamada şöyle denildi:
“Rüzgar santralleri, 93.022,7 MW’lik toplam kurulu güç içinde yüzde 8,6 oranında bir paya sahiptir. 2019 yılında gerçekleşen toplam üretim içindeki payı ise yüzde 7,2’dir. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre ülkemizde teknik ve ekonomik olarak 48 bin MW kullanılabilir rüzgar kapasitesi mevcuttur. Halen işletmedeki kapasite ise kullanılabilir kapasitenin yüzde 16,7’sine karşılık gelmekte ve yaklaşık 40.000 MW’lık bir kapasitenin de halen kullanılma iradesini beklediği görülmektedir.”
“HEDEFLERE ULAŞILAMADI”
EMO’nun açıklamasında rüzgar kurulu gücü için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan 2015-2019 Stratejik Planı'nda 2019 yılı için 10.000 MW; 2019-2023 Stratejik Planı'nda 2020 yılı için 8.883 MW, 2023 yılı için de 11.883 MW olarak belirlenen hedefler söz konusu olduğu hatırlatıldı. Her iki stratejik planda da belirlenen hedeflere ulaşılamadığına dikkat çeken EMO “İzlenen politik tercihlerle ulaşılması da zor görülmektedir” değerlendirmesine yer verdi.
EMO açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Stratejik planlar ile belirlenmiş olan hedeflerini görmezden gelen EPDK`nın bu yaklaşımı anlaşılır değildir ve kamu idareleri arasındaki koordinasyon zafiyetinin kamuya yansıyan bir yüzüdür. Kamuoyu ile paylaşılan stratejik planlar, temenni belgesi olmaktan öteye geçememiştir. Olası çevresel ve sosyal etkileri de göz önünde bulundurarak, elektrik enerjisi üretiminde milli ve yerli enerji söylemine de uygun yenilenebilir enerjiye dayalı üretim altyapısının güçlendirilmesi öncelikli hedef olmalıdır.”