Enerjide raf temizliği şart

Mehmet KARA

Türkiye, 2023 vizyonu çerçevesinde enerji hedeflerini de belirlemişti.

2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasıla hedefine, 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi de eşlik ediyordu. 

Bu hedefler, ciddi bir enerji tüketimini de kaçınılmaz kılıyordu. O halde Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 110-120 bin MW’lik bir elektrik üretim kapasitesi de yakalanmalıydı. 

Türkiye bu hedeflerden vazgeçmiş değil. Ancak söz konusu hedeflerin belirlendiği dönem ile bugün arasında çok ciddi farklar var. Öncelikle bu hedeflere doğru yol alırken, hükümetin dikkate almak zorunda hissettiği bazı şartlar söz konusu. 

Bunlardan biri, ülkenin enerji konusundaki dışa bağımlılığı. O halde yüzde 98’i ithal edilen doğalgazdan elektrik üretimi yatırımlarına, mecbur kalınmadıkça izin vermemesi gayet anlaşılır bir durum. Aynı şekilde kömür ve benzeri fosil yakıtları ithal edip elektrik üretmeye yönelik yatırımlar da izin verilirken kılı kırk yarmayı gerektiren işler. 

Hükümetin dikkate aldığı bir diğer şart ise küresel iklim değişikliğini önleme yolunda Ankara’nın vermiş olduğu taahhütler. Bu da Türkiye’yi kömüre dayalı yatırımlar konusunda dikkatli olmaya yönelten bir faktör. 

Hükümet ve ilgili kuruluşların bu konularda karar alırken dikkate almadan geçemeyeceği bir başka bağlayıcı faktör de doğal ve kültürel varlıkların korunması. Kaldı ki, Türkiye’de çevrenin, doğal ve tarihi zenginliklerin korunmasına yönelik hassasiyet, bundan 10-15 yıl öncesine göre çok daha yüksek.

Dolayısıyla enerji projelerinin doğal çevreye en az zararı verecek şekilde geliştirilip hayata geçirilmesi gerekiyor. Zaten Hükümet yetkilileri de, çevreye rağmen değil, çevreyi koruyarak hareket etmeyi prensip edindiklerini sık sık dile getiriyor. 

15 yıl öncesine göre değişen bir şey daha var. O da birim üretim için kullanılan enerji miktarının azalması. Bundan 15 yıl öncesinin şartlarında alınan bir üretim bandı, 100 birim üretim için 30 birim elektrik tüketiyor idiyse, bugün bu rakam 20’ye, hatta yer yer 15 ve 10’a kadar düştü. 

Rekabet gücünü korumak zorunda oldukları dikkate alınırsa, Türkiye’deki tüm sanayi kuruluşlarının makina, ekipman ve teknoloji yenileme sürecini tamamlayacaklarını söylemek yanlış olmaz. 

Verimlilik enerjiyi tüketirken olduğu kadar üretirken de önemli. 15 yıl önce rüzgarla 100 birim elektrik üretebilen bir türbin, bugün 150 birim üretebiliyor. Aynı miktarda kömürden 100 birim elektrik üretebilen termik santral ekipmanlarının yerini 150 birim üretebilenler alıyor, alacak, almalı. 

Tüm bunlar dikkate alınınca, bugünkü şartlar ortaya çıkmadan başvuru, izin, inceleme süreçlerine girmiş enerji projeleri stokunun ayrıntılı şekilde gözden geçirilmesi gerektiği ortadadır. Üstelik, eldeki proje stokunun toplam kurulu gücü (1), Türkiye’nin hedeflediğinin çok daha üzerinde bir rakama işaret ediyor. 

Raflarda, çekmecelerde, sümenliklerde ön inceleme, inceleme, değerlendirme ve izin süreçlerinin tamamlanması için bekleyen projelerden bazılarından vazgeçilebilmeli. Elbette kazanılmış haklar dikkate alınmalı. Bu haklar teslim edilmeli ama daha gelişmiş teknoloji, daha yüksek verim, daha az dışa bağımlılık gibi kriterler göz önünde bulundurularak. Zaten ilk ikisi basiretli bir tacirin de dikkate almadan edemeyeceği kriterler. 

Başvuru aşamasındaki ithal kömür ve doğalgaz santralleri en kolay vazgeçilenler olmalı. Aynı şekilde irili ufaklı yüzlerce dereyi geri dönülmez şekilde yok edecek suya küçük ölçekli HES’ler de iyi bir elemeden geçirilmeli. 

Yani deyim yerindeyse EPDK ve diğer kurum ve kuruluşlarda ciddi bir raf temizliği yapılmalı. Bu sayede, elde kalacak projelere daha fazla yoğunlaşılabilir, emek-zaman israfının da önüne geçilir. Böylesi bir sadeleştirme programı, bundan sonra geliştirilecek enerji üretimine yönelik projelerin kalitesini de yükseltecektir. 

Bu arada, yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelik projelere öncelik verilmesi gerektiğini söylememize gerek yok herhalde. Zira Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da göreve geldiğinden bu yana, bu konudaki hassasiyetini ortaya koyuyor.  

( 1 ) Enerji üretimine yönelik proje stoku konusundaki ayrıntılar, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Türkyılmaz’ın başkanlığında hazırlanan Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporu’nda kalem kalem yer alıyor.