"Petrol fiyatları ve Türkiye`nin büyüme sorunu" başlıklı bir önceki yazımda; düşen petrol fiyatlarının Türkiye`nin ekonomik büyümesi üzerinde nasıl bir etkisi olacağını tartışmış, 1970`li yıllardan itibaren oluşan fiyat-büyüme ilişkisine örnekler vermiştim.
Yazının son paragrafını ise "Türkiye, toplam ihracatının yaklaşık dörtte birini Irak, Rusya ve İran başta olmak üzere petrol ihraç eden ülkelere yapmakta. Dolayısıyla, petrol fiyatlarındaki gerilemenin aynı zamanda Türkiye`nin ihracat kapasitesini de düşürmesi ve bu nedenle de olumlu etkinin önemli oranda törpülenmesi kaçınılmaz görünmekte" ifadeleriyle tamamlamıştım.
Bu paragrafı biraz daha açmakta yarar var.
Enerjide dışa bağımlılık oranı son derece yüksek olan Türkiye`nin, enerji fiyatlarının düşmesinden önemli bir avantaj sağlayacağı şüphesizdir.
Bununla beraber, madalyonun diğer tarafını da gözden kaçırmamak gerekir. Türkiye, enerjide yüksek fiyat döneminden de ciddi yararlar sağlayabilmiştir.
Peki nasıl?
SADECE PETROL DEĞİL, KÖMÜR VE GAZ DA YÜKSELDİ
1998 yılında ortalama 12-13 dolar olan ham petrol varil fiyatı, bu yıldan sonra hareketlendi. 2003 yılına kadar 25-30 dolar bandında işlem gördü. 2003 yılından sonra ise petrol fiyatlarını tutabilmek mümkün olmadı. 2013 yılı ortalama fiyatı 110 Dolar civarına kadar yükselmişti.
Doğal gaz fiyatları, petrolü takip etti. "Kaya gazı devrimi" nedeniyle 2008 yılı sonrasında Kuzey Amerika`daki ateşi sönen gaz fiyatları, Avrupa`da ise 2003 yılından sonraki 10 yılda 2,5-3 kat düzeyinde arttı.
Aynı dönemlerde, uluslararası piyasalardaki kömür fiyatları da benzer bir seyir izliyordu. 2003 yılının ortalarına kadar oldukça dar bir aralıkta işlem gören kömür fiyatları, 2003 sonrası dönemde tarihinde görülmemiş artışlara sahne oldu.
Tüm bu gelişmeler alt alta konulduğunda; 2003 yılı sonrasındaki on yıllık kesitin, üç fosil enerji kaynağının fiyatlarında ciddi artışların yaşandığı istisnai bir döneme karşılık geldiği son derece açık.
YÜKSEK FİYAT DÖNEMİNİN KAZANANLARI
Elbette söz konusu dönemin kazananları oldu.
Son 10 yılda; ham petrol ihracatını yüzde 5, doğal gaz ihracatını yüzde 11 ve kömür ihracatını yüzde 158 arttıran Rusya, bu dönemin en net kazananıydı.
Aynı dönemde toplam petrol ihracatlarını yüzde 20 arttıran 7 Körfez ülkesi; Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman da kazananlar arasındaydı. Bunlardan Katar, petroldeki kazancının dışında doğal gaz ihracatını da aynı dönemde 6 kattan fazla arttırdı.
Türkmenistan doğal gazdan, Azerbaycan hem petrol hem doğal gazdan, Kazakistan ise bunların yanında bir de kömür ihracatından önemli kazançlar sağladı.
Afrika ülkelerinden Angola petrolden; Nijerya, Cezayir ve Libya hem petrol hem doğal gaz ihracatından kazandı. Angola`nın petrol ihracatı 2 katından fazla, Nijerya`nın doğal gaz ihracatı 2 katına yakın arttı.
Güney Amerika ülkeleri Brezilya ve Venezuela petrolden, Kolombiya hem petrol hem kömür ihracatından kazandı. Brezilya`nın petrol ihracatı 2 katından fazla, Kolombiya`nınki 3 katına yakın arttı.
Kuzey Amerika`da Meksika petrolden, ABD doğal gaz ve kömürden, Kanada ise her üç fosil kaynağın da ihracatından kazanç sağladı. ABD`nin doğal gaz ihracatı 2 katından fazla, kömür ihracatı 3 katına yakın, Kanada`nın petrol ihracatı ise 2 katına yakın arttı.
Avustralya hem doğal gaz hem kömür ihracatından önemli gelirler elde etti. Doğal gaz ihracatı 3 katından, kömür ihracatı 1,5 katından fazla artış gösterdi.
Hollanda doğal gaz, Norveç hem petrol hem doğal gaz ihracatından ciddi kazançlar sağladı. Bu ülkelerin doğal gaz ihracatları 2 katına yakın arttı.
Endonezya ve Malezya petrol ve doğal gaz ihracatından, Güney Afrika Cumhuriyeti ise kömür ihracatından önemli gelirler elde etti. Endonezya`nın kömür ihracatı, 10 yılda tam 5 kat arttı.
YÜKSEK ENERJİ FİYATLARININ EN KARLI 15 ÜLKESİ
Bu ülkeler arasında, ekonomik kalkınma modellerini büyük ölçüde enerji kaynaklarının ihracatı üzerine kurmuş ya da en azından ihracat gelirlerinin önemli kısmını söz konusu kaynaklardan elde edenlerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) rakamlarında önemli artışlar yaşandı.
Petrol, doğal gaz ve kömür fiyatlarının tavan yaptığı 2003-2013 yılları arasındaki 10 yılda Dünya`daki toplam gelir 2 kat düzeyinde artarken, söz konusu ülkelerdeki gelir artışları bunun çok üzerinde gerçekleşti.
Örneğin Rusya Federasyonu`nda, GSYH 5 katına yakın artış gösterdi.
Benzer şekilde, eski Sovyetler Birliği ülkelerinden Azerbaycan`da 10 kat, Türkmenistan`da 7 kat, Kazakistan`da ise 7,5 kat yurtiçi hasıla artışları gerçekleşti.
Aynı dönemde, ekonomilerini neredeyse tamamen petrol ihracatı üzerine kurmuş olan ve toplam ihracatlarının dörtte üçünü petrol ve gaz satışından sağlayan Körfez ülkelerindeki GSYH; Suudi Arabistan`da 3,5 kat, Irak`ta 6,3 kat, Kuveyt`te 3,7 kat, Katar`da 8,6 kat, Birleşik Arap Emirlikleri`nde 3,2 kat ve Umman`da 3,7 kat arttı. Ambargo mağduru İran`daki artış bile 3 katına yakındı.
GSYH artışları, aynı kategorideki ülkelerden Angola`da 9, Nijerya`da 7,7, Cezayir ve Libya`da ise 3,1 kat oldu.
Denilebilir ki, enerjide 10 yıllık yüksek fiyat döneminin asıl kazananları, büyük ölçüde bu 15 ülke oldu.
"FOSİL DOLARLARI" TÜRKİYE`YE DE AKTI
Türkiye`nin büyümesi, yukarıdaki ülkeler kadar yüksek olmadı. Türkiye`nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla`sı 2003 yılında 303 milyar Dolar düzeyindeyken 2013 yılında 822 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Demek ki, söz konusu 10 yılda ancak 2,7 kat düzeyinde bir artış söz konusu oldu.
Ancak, Türkiye, yukarıdaki ülkeler kadar olmasa da bu süreçten önemli ölçüde yararlanabildi. Bu ülkelerde biriken "fosil-dolarlar" ihracat geliri ya da sermaye girişi şeklinde Türkiye`ye aktı.
Örneğin Rusya. Türkiye`nin, dönemin en çok kazananına yaptığı ihracat 10 yılda 5 kat artarak 2013 yılında 7 milyar Dolar düzeyine kadar yükseldi.
Bu 10 yılda Azerbaycan`a yapılan ihracat 9,5 kat, Türkmenistan`a 11,5 kat, Kazakistan`a ise 4,5 kat arttı.
Yedi Körfez ülkesine olan toplam ihracat 8,5 kat artış gösterdi. Irak`a yapılan ihracat 14,5 kat, Katar`a yapılan ise 15,5 kat arttı.
Dönemin kazananları arasındaki Angola`ya 19 kat, Libya`ya 11 kat, Nijerya`ya 6,2 kat ve Cezayir`e 3,5 kat ihracat artışı oldu.
Türkiye`nin 2003-2013 yılları arasındaki 10 yılda toplam ihracatı 3,2 kat artarken, yüksek fiyat döneminin kazananları olan bu 15 ülkeye olan ihracatı aynı dönemde 7,3 kat artış gösterdi.
Dönem başında bu 15 ülkeden yapılan ihracatın toplam içerisindeki payı yüzde 12,7 iken 2013 yılında bu ülkelerin payı yüzde 30`a yaklaştı.
Dolayısıyla, son 10 yıl bazı ülkeler için şanslı bir dönemdi. Ancak, Türkiye için de şanssız bir dönem olduğu söylenemez.
Kazanan ülkelerden çoğunun gerek coğrafi gerekse tarihsel olarak Türkiye`ye yakın olması büyük bir avantajdı ve Türkiye söz konusu avantajı ekonomik büyümesine yansıtabildi.
DÜŞÜK FİYAT DÖNEMİNDE KİMLER KAZANACAK?
Bununla beraber, kömürde çok daha öncesinde başlayan ve petrolde ise 2014 yılının ortalarından itibaren hız kazanan fiyat gerilemeleri, fosil enerjide yüksek fiyatlı dönemin kapanıp yeni bir düşük fiyat dönemine girildiği yönünde ciddi işaretler oluşturmakta.
Dolayısıyla, dönemin kazananları için gerçek test bundan sonra başlayacak.
Yüksek fiyat döneminde elde edilen kazançları teknoloji düzeyi ve katma değeri yüksek üretken yatırımlara dönüştürebilenler, ülkelerinin küresel piyasalardaki rekabet gücünü arttırarak ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini sağlayanlar, elbette düşük fiyat dönemlerinde de gelirlerini arttırmaya devam edecekler.
Elde edilen gelirleri gereksiz tüketimi pompalayan sektörlere ya da üretimle doğrudan ilgisi bulunmayan makyaj yatırımlara harcayanları ise ufuktaki muhtemel dalganın önünde zor günler bekliyor.
Dr. Nejat Tamzok
Ankara/Ocak 2015
e-Posta: nejattamzok (at) yahoo.com
KAYNAKLAR:
1. Nejat Tamzok, "Petrol fiyatları ve Türkiye`nin büyüme sorunu", Enerji Günlüğü, http://enerjigunlugu.net/petrol-dustu-diye-buyur-muyuz_11892.html, Ocak 2015.
2. British Petroleum, Statistical Review of World Energy, 2015.
3. Nejat Tamzok, "Kömür Fiyatlarında Son On Yıl ve Sonrası", Enerji Günlüğü, http://enerjigunlugu.net/komur-fiyatlarinda-son-10-yil-ve-sonrasi_5517.html, Kasım 2013.
4. International Energy Agency, Natural Gas Information 2014, Paris.
5. International Energy Agency, Oil Information 2014, Paris.
6. International Energy Agency, Coal Information 2014. Paris.
7. World Bank, Gross Domestic Product (Current US$) by Countries, 2015.
8. Türkiye İstatistik Kurumu, Harcamalar Yöntemiyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (1987 Fiyatlarıyla), 2015.
9. Türkiye İstatistik Kurumu, Harcamalar Yöntemiyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (1998 Fiyatlarıyla), 2015.
10. Türkiye İstatistik Kurumu, Ülkelere Göre Dış Ticaret İstatistikleri, 2015.