Enerjide çantacı ekonomiye zarar (2)

Hasan YİĞİT

Geçen yazımıza (Enerjide çantacı ekonomiye zarar) çok sayıda tepki geldi. Büyük çoğunluğu olumlu tepkilerdi. Gelen mesajlar da bir kez daha gösterdi ki, solar sektörünün en çok baş ağrıtan konularından biri buymuş.

Pek çok okuyucuya göre, GES`lerin yaşadığı sorunun kaynağında elektrik dağıtım şirketlerinin uygulamaları var.

Gelen mesajlardan sonra, GÜNDER-ELDER-TEDAŞ bilgilendirme toplantısındaki notlarımı yeniden gözden geçirip, konuya ilişkin dile getirilen bazı görüşleri aktarma ihtiyacı duydum.

Bir okuyucudan gelen yorum aşağı yukarı şöyle: Lisanssız GES sektörü kurtlar sofrasından beter!

Bu okuyucu yorumu, bize hiç de yabancı değil. Zira GÜNDER-ELDER-TEDAŞ bilgilendirme toplantısında bazı katılımcılardan gelen şikayetleri hatırlatıyor.

İşte orada dile getirilen şikayet, görüş ve sorulardan birkaçı örnek:

BİR:
"Biz bağlantı görüşü için başvurduk, dağıtım şirketi kapasite yok diye reddetti. EDAŞ, birkaç ay sonra TEİAŞ`dan ilave kapasite istedi. Bu kapasite istendiği zaman bizim görüşümüz iptal edilmişti. Verilen ilave kapasite yeni başvuru yapanlara tahsis edildi. Bu yeni başvuranlar kendi adamları mıdır, yoksa gerçekten şanslı yatırımcılar mıdır?"

İKİ:
"EDAŞ`ların yenilenebilir enerji birimlerinde çalışanların çantacılarla beraber çalıştığı dedikoduları var."

ÜÇ:
"Bizim başvurularımız iptal ediliyor ve sonra TEİAŞ`tan yeni kapasite geliyor. Bunu da kendi adamlarına veriyorlar diye dedikodular var"

DÖRT:
"EDAŞ`ların kendi ortakları da bu işin içine girip, bağlantı kapasitelerini dolduruyor."

Bu iddia, görüş ve şikayetleri dile dile getirenlerin elinde somut bir kanıt olmadığından, toplantıda çok fazla üzerinde durulmadı. Sadece şu söylendi: Bu konulardaki bilgilerinizi TEDAŞ Genel Müdürlüğü`ne aktarın...

Tamam, yatırımcılar TEDAŞ`a gidip bilgilerini paylaşsın, şikayetlerini dile getirsin. Ama bu konularda ortada ciddi bir sorun olduğu kesin.

Çünkü bana da EDAŞ`ların uygulamalarıyla ile çeşitli iddialar geliyordu ve hala geliyor. Bu konularda çok titiz olmak gerektiğini düşünüyorum.

Hepimiz biliyoruz ki, bazı EDAŞ’ların ortakları, güneş enerjisi sektöründe faaliyet gösteriyor. Bazen yatırımcı, kimi zaman EPC şirketi ve zaman zaman da üretici olarak... Hatta bunların hepsini birden yapanlar da var.

Bu kişiler, ortağı oldukları EDAŞ’larda ne kadar bu işin içindeler ve ne kadar etkililer, ona da bakmak lazım.

Bu dedikoduları ve iddiaları ortadan kaldırmak için EDAŞ’ların lisanssız elektrik üretimi başvuranları konusunda şeffaf bir şekilde çalışmaları gerekiyor...

Peki nasıl? Toplantıya katılan bir yatırımcıdan bu konuda bir mekanizma önerisi gelmişti. O öneriyi ben de paylaşıyorum. Şöyle:

Lisanssız elektrik üretimi için "bağlantı görüşü" başvuruları, internet ortamında yayınlansın. Ve orada, başvuruların kayıt tarihi, şirket adı, şirket ortaklarının bilgileri vs. açıkça yer alsın.

Ben biraz daha ileriye gitmek istiyorum. TEDAŞ veya EPDK tarafından bir komisyon kurulsun. Bu komisyon, GES başvurusu yapanlarla, ellerinde bağlantı görüşü bulunan şirket ortaklarının EDAŞ`larda çalışanlarla bağlantılarını araştırsın.

Yoksa bu dedikoduların önünü almak mümkün değil...

Bu arada, geçen yazıda dile getirdiğim bir noktayı da yineleyeyim. Teminat şartı, şirket ve hisse devri yasağı gibi maddeler yönetmeliğe girerse EDAŞ`larla ilgili dedikodular da ortadan kalkabilir.

EDAŞ`larla ilgili şikayetler geçmişte de gündemimize girmişti. Bunlardan biri, şimdiye kadar EDAŞ`lara yönelik şikayetlerin haklılığını ortaya koyan kanıtlanmış tek bir olay oluşturuyordu. Konuya ilişkin yazımızı şu linke (http://www.enerjigunlugu.net/clk-akdenizde-gunes-carpmasi_13338.html) tıklayarak okuyabilirsiniz.

Yazıda anlatılan olay, bugün yeniden ayyuka çıkan dedikodularda bir gerçeklik payı bulunduğuu gösteriyor.

Yazımızı bu kez EDAŞ’lara seslenip bitirelim. Bu iddiaları ve dedikoduları ortadan kaldırmak sizin elinizde. Bunu sağlamanın ilk şartı ise şeffaflık!

...